| Komisyon Adı | : | (10/434,2104,2716,2717,2718,2719) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 25 .11.2025 |
YÜKSEL TAŞKIN (İzmir) - Öncelikle sunumlar için çok teşekkür ediyorum.
Tabii, biz hem sivil toplumu hem kamuyu dinliyoruz, çok da iyi oluyor. Herkes gayretli ama şimdi kamudan yapılan sunumları dinlerken şey ihtiyacı görüyoruz, bazı kamu kuruluşları ile sivil toplumları da böyle çapraz, yan yana getirme ihtiyacı. Örneğin TİHEK sunumuyla Türkiye Otizm Meclisini TİHEK'le yan yana getirmek gibi şeyler de yapmak gerekiyor çünkü TİHEK burada sizin bahsettiğiniz sorun alanlarına çok pozitif yaklaştı yani "Her şeyi hallederiz." gibi, "Hallediyoruz." tarzı ama bence sivil toplum başka türlü bir şey sağlıyor. Israrla sizleri çok dikkatli dinlemek gerektiğini ben düşünüyorum. Türkiye'de kamuda bir cezasızlık politikası var. Ben şimdi işi genel, güncel politikaya taşırmak istemiyorum ama şu bana hiçbir şekilde olmuyor, bir hukuk devletinde makul görünmüyor: Kaymakamın onayıyla birisinin yargılanması yani "silahların eşitliği" dediğiniz...
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Ki aykırı.
YÜKSEL TAŞKIN (İzmir) - ...prensip gereği bana sorsanız savcı ile avukat bile eşit konumlarda oturmalıyken savcı yukarıda oturuyor gibi, oraya kadar gider bu iş.
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Evet.
YÜKSEL TAŞKIN (İzmir) - Bu cezasızlık mevzusu olmuyor çünkü belli bir noktaya kadar yargı üzerinden, hukuk üzerinden caydırmak gerekiyor. Belli bir noktadan sonra norm ve kültüre dönüşecek bu. Yani tersi olmuyor.
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Evet, Sayın Vekilim, aslında, tabii şöyle: Ben bir taraftan da şu anda siyaset bilimi ve kamu yönetimi yüksek lisansı yapıyorum ve tezim de bu yıl yine birçok ülkedeki otizm eylem planlarının karşılaştırmalı olarak kamu yönetimi açısından politik yönleri. Dolayısıyla bunu bilimsel açıdan da incelediğimizde şu var: Tabii ki bu yasalar yapılırken devletin işleyişinin bozulmaması için her isteyenin bir dilekçeyle herhangi bir memuru hemen yargılama süreçlerine sokamaması için yapılmış yani buradaki amaç bizler gibi hakları ihlal edilen kişilerin memurları şikâyet etmesini önlemek değil ama bu mekanizmalar doğru çalıştırılmıyor.
YÜKSEL TAŞKIN (İzmir) - Fiilen o hâle geliyorsa gözden geçirmek lazım diye düşünüyorum. Şöyle...
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Evet, fiilen bir... Evet, evet, evet, dolayısıyla dosyamızı birisi okusa, gerçekten bizim sorunumuzun orada ne olduğunu okumuş birisine rastlasak zaten açacak o davayı.
YÜKSEL TAŞKIN (İzmir) - Aslında benim anladığım, bizim Komisyon da bu tür sorunlar üzerinden bir eş güdüm sağlama niyetinde.
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Evet.
YÜKSEL TAŞKIN (İzmir) - Bu yasal boyutu aksıyorsa belki Adalet Bakanlığıyla konuşulması gerekir yani bize aslında burada iş düşüyor.
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Evet.
YÜKSEL TAŞKIN (İzmir) - Bu TCK 122... Yıllardır bu konuyu dinliyorum ben yani...
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Size biz rapor da yollamıştık bir dönem, siz bir değerleme yapmıştınız ama...
YÜKSEL TAŞKIN (İzmir) - Üç buçuk yıl MYK'de Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı yaptım.
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Evet.
YÜKSEL TAŞKIN (İzmir) - Mesela o zaman şu öneriler bile gelmişti sivil toplumdan -sivil toplumdan çok şey öğreniliyor- denmişti ki: "Ayrımcılık ve nefret suçunu işleyen işlemediğini kanıtlasın." Bu İskandinavya'daki hukuk... Bazı İskandinav ülkelerinde aslında böyle bir...
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - İspat yükü tersine çevrilebilir.
YÜKSEL TAŞKIN (İzmir) - ...zorunluluk vardır yani nefret suçu işleyen veya ayrımcılıkla suçlanan kişi bunu yapmadığını kendi kanıtlamak zorunda. Mağdur değil de gibi gibi uygulamalar da düşünülebilir.
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Evet.
YÜKSEL TAŞKIN (İzmir) - Ben şimdi bir gözlemimi paylaşıp bir şey soracağım. Taşrada 40 yaş veya üstü civarı otizmlilerin ailelerinin çok ciddi mağduriyet yaşadığına dair gözlemlerim var, kendi ailelerinin içinde de var bu.
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Evet.
YÜKSEL TAŞKIN (İzmir) - Onlar da en büyük desteğe ailelerin ihtiyaç duyduğunu ve burada "Bilgi güçtür." ilkesinden hareketle, çok yalnız kaldıklarını ve çocuklarının inanç sistemlerindeki bir eksiklik mesela işte "Çok dindar davranmadığım için böyle oldu." gibi hani böyle şeylerle...
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Bir ceza olarak görme...
YÜKSEL TAŞKIN (İzmir) - ...kendilerini cezalandırdıklarını... Yani bu insanların çok ciddi desteğe ihtiyacı var ama böyle bir mekanizma oluşamıyor.
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Evet.
YÜKSEL TAŞKIN (İzmir) - Zaten çocuklar eğitim aşamasını kaçırmış. Tahayyül edilemeyecek kadar büyük bir zorluk bu ve o ailelerin yani hiçbir şeyi kalmıyor ve en basit psikolojik destekle bile ferahlayabilecekleri durumlar var ama pek ulaşılamıyor gibi geliyor.
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Evet.
YÜKSEL TAŞKIN (İzmir) - Siz şey dediniz, tabii, ben bu annelerin yükünün çok farkındayım otizm konusunda ve diğer engel gruplarında. Çok basit yani somut bir soru sorayım: Bu annelerin yükünü azaltmak bakımından kamu neler yapabilir? Bu konuları da düşünüyorsunuzdur, belki bu konuda birkaç şey söylersiniz.
Teşekkür ediyorum.