| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 25 .11.2025 |
SIRRI SAKİK (Ağrı) - Teşekkür ediyorum, sağ olun.
Sayın Bakan, sevgili arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, "beyaz Toroslar" deyince- aslında konuşmam farklıydı, ben buradan ödünç alayım- bu beyaz Toros bizim hayatımızda "beyaz bir cellat" olarak anılır. Bu beyaz Toroslarla, gittiler, Vedat Aydın'ını aldılar, yol arkadaşlarımızı, birçok yakınımı alıp götürdüler ve Vedat Aydın'ı öldürdüler. Biz, Vedat Aydın'ın cenaze törenindeydik, o katiller bizi taradılar, ben de ağır yaralıydım, ölümden döndük. Sonrası, bir başka anım var. 1991 seçimlerinde SHP Muş Milletvekili Adayıyım, bir dağdan, seçim çalışmalarından iniyoruz, yolumuzu kestiler, ellerinde silahlar vardı, beyaz Toros vardı, iner inmez ensemize keleşleri dayadılar, döndüm, baktım, meşhur "Yeşil" dedikleri adam -onu Muş'tan da tanıyoruz- o gece beyaz Toros ve ölümle yüzleştim. Tesadüfler sonucu buradayız. Bu beyaz Toros'la cinayet işleyenler sizin döneminizde olmadı, bunu biliyorum ama sizin döneminizde bu katillerin hepsi aklandı. Ben birçok duruşmaya katıldım; yargıçlarla dalga geçiyorlardı, 10 insanı öldürmüşlerdi, yakmışlardı -Vartinis davasında- yargıç "Neden söndürmediniz?" diyordu, "Görevimiz söndürme değil." diyordu, ben de bağırdım: "Bunlar katil, bunların görevi ateşi harlamaktır." İşte beyaz Toros'un bizim hayatımızda yeri budur, böyle bilinmesi lazım. Onun için, biz gördüğümüzde emin olun, kimyamız bozulur, bu gecemiz çok kötü geçer.
Şimdi, Sayın Bakan, bakın, Sevgili Demirtaş tam 3.300 gündür içeride; kızı, çocukları, ailesi tam, totalde 475 hafta 950 gün, kayıtsız şartsız -bütün kayıtlarda var- her hafta görüşe giderler; Diyarbakır'dan, Edirne'ye giderler. Ve toplam ne kadar biliyor musun? 3.400 kilometrelik yol, totalde 1 milyon 600 kilometre yol gidip geliyorlar bunlar bu süre içerisinde. Ve yolda kazalar geçirdiler; annesi, babası ölümden döndü. Şimdi bir empati yapalım -Allah rızası için- sizi, bizi, hepimizi Edirne'den alıp Şırnak'a götürseler; ailemizin günahı ne, çoluk çocuğumuzun günahı ne? Biz size dönüp diyoruz ki: Ya, bu ülkede yargı varsa... Anayasa Mahkemesinin kararları var, "Bırakın." diyor ama bu kararlar hayat bulmuyor; taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler var, bunları hayata geçirmiyorsunuz, AİHM "Geçirin." diyor. Bakın, 1994'te tutuklandık DEP davasında; bir kısmımız tahliye olduk, bir kısım arkadaşımız içeride kaldılar. Dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan bizi aradı, dedi ki "AİHM kararlarını hayata geçiriyoruz. Arkadaşlar, serbest..." 2004 yılında; bakın, o dönem, sizin iyi döneminizdi ve o kararları hayata geçirdiler, o dönem uluslararası sözleşmelere harfiyen uyuluyordu. Bugün neden uymuyorsunuz? Hem de önemli bir süreçten geçiyorsunuz, bizimle barışacağınızı söylüyorsunuz, "Kürtlerle yeniden bir toplumsal sözleşmeyi imzalayacağız." diyorsunuz ama Kürtlerin, Türklerin sevdiği Selahattin Demirtaş'ı, Figen Yüksekdağ'ı hâlâ içeride tutuyorsunuz. Vallahi bu da bizim kırmızı çizgilerimiz, haksızlık etmeyin, bu arkadaşlarımız sadece siyaset yaptılar, bunların şiddetle hiçbir bağları olmadı. Selçuk Mızraklı, bir hekim, bir belediye başkanı, bir milletvekili, cezasını bitirmiş ama sizin infaz kurullarınız "Siz örgütten ayrıldınız mı?" Ya, bir hekimin ne örgütü olabilir, bir belediye başkanının ne örgütü olabilir, bir milletvekilinin ne örgütü olabilir ya? Örgütümüz Türkiye Büyük Millet Meclisidir, belediyelerdir, halkımızdır. Bir an önce bu haksızlıklara son verin. Bakın, arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğu bunları seslendirdiler. Şu infaz yasası...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Teşekkür ederiz.
SIRRI SAKİK (Ağrı) - Son...
OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Bir cümleyle tamamlayın.
SIRRI SAKİK (Ağrı) - O kadar büyük haksızlıklar yapılıyor ki infaz yasasında, otuz yıl yatmış, otuz iki yıl yatmış. Dün akşam bir halk şöleninde, Bodrum'da otuz iki yıl yatmış Deniz Öztürkmen buluştu, dedi ki: "Mutlu değilim, benim arkadaşlarım haksız bir şekilde içeride."
OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Teşekkür ederim.
SIRRI SAKİK (Ağrı) - Ve, dün ona bir tebligat geldi, 70 milyon lira, Bolu Vergi Dairesi faiziyle birlikte bir de para istiyor.
OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Teşekkür ederim Sayın Sakik.
SIRRI SAKİK (Ağrı) - Teşekkür ediyorum, sağ olun.