KOMİSYON KONUŞMASI

SERVET MULLAOĞLU (Hatay) - Sayın Bakanım, değerli hazırun; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, sunuş konuşmanızda çok güzel ifadeler kullandınız. Adaletin insan onurunu koruyan, devleti ve milleti ayakta tutan yegâne değer olduğunu, insan hak ve özgürlüklerin toplumsal barış güvencesi olduğunu, devletin varlık nedeninin adaleti sağlamak olduğunu ifade ettiniz. Bu çok güzel söylemler maalesef uygulamada karşılık bulmamakta. Bugün bazı hâkimler Anayasa Mahkemesini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını açık açık tanımadığını söylemekte. Bir hâkimin Anayasa Mahkemesini, Anayasa'da ifade edilen görevini yerine getirmemesini hukuk devletinde ifade etmek gerçekten çok zor. Ben merak ediyorum, bu hâkimlerimiz bu gücü nereden alıyor? Çünkü Anayasa'yı tanımamak, Türk milletini tanımamak anlamına gelir. Türk milletini tanımayan hâkimler nasıl hâlâ görev yapabilmektedirler? İstanbul 45. Asliye Hukuk Hakimi hepimiz biliyoruz ki ihtiyati tedbir kararları karar niteliğinde karar veremezler, tedbir kararı veremezler. Açıkça, Siyasi Partiler Kanunu'nda yer almayan, yasada, Anayasa'da yer almayan bir hükmü veriyor ve siz buna seyirci kalıyorsunuz. Eğer bilmediğimiz kanunlar varsa bu ülkede bu hâkimlerin bilip de bizim bilmediğimiz bunları öğrenmek isteriz. Yok, eğer öyle değilse, neden bu hâkimlerin açıkça suç işlemesine seyirci kalınıyor? Çünkü hepimiz biliyoruz ki adalet, bütün ideolojilerin üstünde değerlendirilmesi gereken, toplumsal barışı sağlayan ve devletin temelini oluşturan hayati bir olgudur. Adalet bir toplumun nefes borusudur. Adalet olmazsa toplum nefes alamaz ve gelişemez, devletin var olması da söz konusu değildir. Dolayısıyla söylemlerimiz kadar uygulamada da aynı hassasiyeti ve aynı güzellikte eylemlerimizin olmasını beklemekteyiz. Kamu gücünü kullanan kamu yöneticilerinin herkesten çok adil olması gerekmektedir. Yaptıkları her adaletsizlik, insanların devlete olan güvenlerini sarsacak ve onlarda devlete karşı bir yabancılaşmaya neden olacaktır; bu durum da toplumsal çözülmeye neden olacaktır. Bizler hukuk fakültesinde okurken bile tutuklamanın bir tedbir olduğu, ceza yargılamasının sonuçsuz kalmaması için başvurulması gereken bir tedbir olduğu bize ifade edilmişti. Okurken -tam kırk yıl oldu herhâlde- hep eleştirilirdi, tutuklama tedbirinin çok haksız ve aşırı kullanıldığı ifade edilirdi, hep eleştirilirdi. Günümüzde de aynı şekilde tutuklama tedbirinin çok insafsızca kullanıldığını görmekteyiz. Dolayısıyla tutuklamaya karar veren hâkimlerin yasada aranan şartlar dışına çıkarak keyfî karar verdiklerinin iyice denetlenmesi ve yeri gerekli yaptırımların uygulanması zaruridir, bu, hukuk devleti inşasında olmazsa olmazlardan biridir.

Yine, aynı şekilde, Covid yasasının yarattığı haksızlıklar var. Siz de geçen bayramdan önce Covid yasasının çıkacağını ifade ettiniz çünkü bir yasa çıktı ve aynı yasa aynı nitelikte suçu işleyenlerin bir kısmına uygulandı, geri kalan kısma uygulanmadı. Burada mahkemeler geç işlediği için 31 Temmuz 2023'ten önce dosyası kesinleşmeyen hükümler yönünden maalesef bu yasa uygulanmadı ve hâlâ binlerce insan mağdur konumunda ve biz artık bu insanların ailelerine, insanlara seyirci kalmak istemiyoruz Sayın Bakanım. Gerçekten binlerce aile çok mu çok çok mağdur. Bizlere günde onlarca telefon geliyor ve bu sorunun bir an önce giderilmesi gerekmektedir.

Yine, hepimizin şikâyet ettiği, yargılamanın çok uzun sürdüğü ve özellikle içtihat birliğinin sağlanması yönünde uygulamada çok ciddi sıkıntılar görüyoruz. Bunun için, teknolojiden, yapay zekâdan yararlanmak, hâkimlerin aynı konudaki bütün Yargıtay kararlarının ekrana düşmesi ve sürenin de düşmesi bence biraz yararlı olacaktır. Dolayısıyla burada bu yargı içtihat birliğinin sağlanması da son derece önemlidir. Bizler adalet olmazsa devletin olmayacağına inanıyoruz. Biz belediye başkanlarımızın tutuksuz yargılanmasını da istiyoruz; bu bir imtiyaz değildir, herkese uygulanan aynı yasanın da bizim belediye başkanlarımıza ve siyasi tutsaklara da uygulanmasını gerektiriyor. Somut deliller olmadığı da... Demin arkadaşlar ifade etti, İstanbul Başsavcısının sadece savcılık görevini yerine getirmesini istiyoruz. Siyaseti çok seviyorsa siyaset kurumuna girmesini isteriz.

Teşekkür ederiz.