KOMİSYON KONUŞMASI

DERYA YANIK (Osmaniye) - Şimdi, değerli arkadaşlar, tabii, İnsan Hakları Komisyonu içerisindeki bir meselenin yeri burası değil ama Selçuk Bey bu konuyu böyle basına, efendim, işte...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Genel Kurulda da getireceğim.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Getir, getir, çok iyi. Keşke getirsen.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Her yerde getireceğim.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Keşke getirsen ne kadar güzel olur.

Şimdi, bakın...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Çok iyi olur.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Bir dakika... Kesme sözümü. Ben dinledim, dinle.

Şimdi...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Ya, bu üslubunuza bir dikkat edin. Size bir dakika ya! Siz de kesmeyin.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Üslubum daha da keskin olacak.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Bu üslubu biraz düzeltin ya!

MELİHA AKYOL (Yalova) - Siz nasıl...

DERYA YANIK (Osmaniye) - Dinle, dinle, üslubum gayet iyi.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Siz dinleyin.

MELİHA AKYOL (Yalova) - Farkında mısınız?

DERYA YANIK (Osmaniye) - Bir dakika... Meliha Hanım, bir dakika... Lütfen...

Şimdi, değerli arkadaşlar, burada kayıtlara geçiyor, bir kez daha böyle etraflıca anlatayım. Selçuk Bey'in bahsettiği konu kendisinin hakkı değil, siyasi partisinin hakkı değil. Bakın, komisyonlarda komisyonlara ve alt komisyonlara siyasi parti gruplarının kaçar üye vereceği belli. Bizim geçen dönem -ki nitekim son hafta da seçildi- grubu olmayan siyasi partilerden bir üyemiz seçilmediği için alt komisyonlarda o kontenjan boş kaldı. 28'inci Dönem Birinci Devrede iki yıl boyunca önce vardı, sonra -biliyorsunuz- sayılar değişti, boş kaldı. İkinci Devrede de yeniden seçilmediği için -bakın, grubu olmayan! İYİ Parti, YENİ YOL Grubu vesaireden bahsetmiyorum, onlar zaten sayısal çoğunluklarına göre yer aldılar- grubu olmayan siyasi partilerden gelecek üye gelmediği için, alt komisyonlarda ve ana Komisyonumuzda bir üye boşluk kaldığı için dedik ki: "Ne zaman geleceği belli değil, birer üye, milletvekili çoğunluğuna göre de -5 komisyonumuz var, alt komisyon- 3 alt komisyonu üye sayısı, milletvekili sayısı daha çok olan siyasi partiye -o İYİ Parti- 2'sini de YENİ YOL Grubuna verelim." Ben toplantıdan önce Sezgin Bey'le görüştüm, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili olarak ve Başkan Vekili olduğu için Komisyonumuzda. Selçuk Bey'in kendisiyle de konuştum. Sezgin Bey dedi ki: "Bizim için hiç sorun yok, gayet tabii ki olur çünkü çoğulculuğu sağlamaya çalışıyoruz." Selçuk Bey'le telefonda konuştuğumuzda "Hayır, ben 5'ini de istiyorum." dedi. Dedim ki: "Selçuk Bey, 5'i olmaz, böyle bir hakkınız yok ve bunu yapamayız." Yani bu sefer bizim milletvekili şeyimizden... "Hayır, versin AK PARTİ." dedi. Dedim ki: "Bunu yapamayız ama ben yine de arkadaşlarımla konuşacağım." Bakın, bunu telefonda söyledim. Buyursun, desin ki "Hayır, böyle söylemediniz." desin. "Ben yine arkadaşlarımla konuşacağım ama bunu yapamayız çünkü sayılar değişiyor." dedim. Artı, zaten bu sizin hakkınız olan bir şey değil. Ekstradan gelmeyen üyenin yerine biraz daha boş kalmasın alt komisyonlar ve çoğulculuğu sağlayalım, derdimiz bu ve arkadaşlarımla konuştum. İşte, Komisyon üyesi arkadaşlarımız burada. Dediler ki: "Ya, sayısal oranlar değişiyor; artı, bir kural var yani bu olmaz." Eyvallah grubumuzun genel kanaatine. Zaten dediğim gibi bu ekstradan yapılan bir şey. Toplantıya geldik, "Hayır efendim, ben isterim." Ve bakın arkadaşlar, hodri meydan! Alın o toplantı tutanaklarını lütfen okuyun. Ben paylaştım hesabımda. Biz o toplantıda sonuna kadar sabırla diyoruz ki: "Bakın, bu böyle -hatta bir ara ben önerdim, şu anda söylediği şeyi ben önerdim, ben- lütfen kendi aranızda karar verin, gerekirse siz belirleyin, bu toplantıda yapmayalım bu seçimi, daha sonra yapalım, siz aranızda görüşün -çünkü o zaman İrfan Bey yoktu o ilk toplantıda- siz İrfan Bey'le görüşün." "Hayır efendim, ben 5'ini de istiyorum." O zaman "Kardeşim, böyleyse biz de seçimi yapıyoruz." dedik ve yaptık. Olay budur ve bunu hâlâ daha... Genel Kurulda da getirin, basına birkaç kere daha çıkın, ben de bunların hepsini tek tek açıklayayım. Yalan söylüyorsunuz, yalan söylüyorsunuz!

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Siz yanlış söylüyorsunuz. Yalan söylemiyorum.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Hayır, siz yalan söylüyorsunuz.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Bakın, öyle olmadı.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Tutanaklar açık.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Müsaade edin, söyleyeyim.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Tutanaklar açık, her şey açık.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Tutanaklar açık.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Getirin Komisyon tutanağını...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Benim söylediğim şu...

DERYA YANIK (Osmaniye) - ...sizin konuştuğunuzu da benim konuştuğumu da o Komisyonda konuşan diğer arkadaşları da.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Tamam, söylediğim şeyi söyleyeyim, müsaade edin.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Neyi söylediniz?

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Aynen şöyle söyledim efendim: Çok basit, Mecliste grubu olan bir siyasi partinin Meclis çatısı ve bünyesi altında kurulan herhangi bir alt komisyonda da temsil edilmesi gerektiğine inanıyorum sayısı 5 de olsa. Mümkünse sayıyı artırın, sizin, iktidarın komisyonlardaki çoğunluğunuz gene olsun, İnsan Haklarının yeterince üyesi var. Bunu bir türlü aşamadık, "Tamam, aşamadık." dedik, buna da itiraz etmedik. "Madem 5 alt komisyonun 3'ü İYİ Partinin, 2'si YENİ YOL Grubunun olacak, müsaade edin, bunu biz seçelim." dedim.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Bunu ben size teklif ettim, tutanaklarda var.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Yapmadınız ama.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Hayır beyefendi, bak...

MELİHA AKYOL (Yalova) - Sizden kaynaklanıyor.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Ya, niye benden?

DERYA YANIK (Osmaniye) - Çarpıtıyorsunuz, çarpıtıyorsunuz!

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Ya, ben niye seçemiyorum, bu normal mi ya?

DERYA YANIK (Osmaniye) - Hayır, Selçuk Bey, bakın, tutanaklarda var.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Ben neye itiraz ettim?

DERYA YANIK (Osmaniye) - Hayır, bir saniye...

Sizin itiraz ettiğiniz şey...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - "Tamam, o zaman biz sonra bildirelim." dedim, ona da müsaade etmediniz.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Bir dakika... Bir dakika...

Hayır, hayır, hayır! Bakın, çok net, tutanakları açın, okuyun arkadaşlar. Sıralamayı anlatıyorum, işinize geldiği gibi anlatıyorsunuz çünkü haksızsınız, gayet de iyi biliyorsunuz haksız olduğunuzu çok iyi...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Haksız değilim, haksız olan sizsiniz, hiç dallanıp budaklandırmayın.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Hayır, hayır, hayır! Haksız olduğunuzu çok iyi...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Çok basit bir şey var, o da ne biliyor musun?

DERYA YANIK (Osmaniye) - Bir dakika... Bir dakika...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Beni niye seçemiyorum ya komisyonumu?

DERYA YANIK (Osmaniye) - Cevap veriyorum işte.

BAŞKAN SUNAY KARAMIK - Birazcık... Birazcık...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Komisyonumu niye seçemiyorum?

DERYA YANIK (Osmaniye) - Cevap veriyorum. Bir dakika... Arkadaşlar, bir dakika...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Siz mi karar verdiniz benim hangi komisyonda...

DERYA YANIK (Osmaniye) - Ben karar verdim, evet.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Neye göre veriyorsunuz?

DERYA YANIK (Osmaniye) - Ben karar verdim.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - YENİ YOL Grubundan...

DERYA YANIK (Osmaniye) - Sizin tutumunuza göre karar verdim.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Öyle değil.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Hayır.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Hangi grup...

DERYA YANIK (Osmaniye) - Bir dakika... Dinleyin, dinleyin!

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Efendim, parti karar verir, parti grubu karar verir.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Beyefendi, biz size bu kararı vermek için fırsat sunduk, ısrarla "Hayır, ben 5 komisyonda da olmak istiyorum." dediniz. Bu teklife rağmen bu toplantıda karar almayalım, gidin, aranızda görüşün.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Tamam.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Tutanaklarda var, buna rağmen "Hayır." dediniz, biz seçimi yaptıktan sonra...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Hayır demedim, ona hayır demedim.

DERYA YANIK (Osmaniye) - "Hayır." dediniz, "Hayır." dediniz.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Dilekçe bile verdik.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Tutanaklarda var.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Ortak dilekçe verdik efendim.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Var tutanaklarda. Sizin dilekçeniz daha sonra, daha sonra!

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - E, tamam verdik işte.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Her şeyin kayıtları, kuyutları açık. Burada kameraları görünce...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Derya Hanım -vallaha kusura bakmayın ama- açıkça yalan söylüyor.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Siz yalan söylüyorsunuz.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Yalan söylüyorsunuz.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Siz yalan söylüyorsunuz.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Doğru davranmıyorsunuz.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Burada herkes şahit.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Hakkımı gasbettiniz.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Burada herkes şahit.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Her yerde de arayacağım.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Sizin yapacağınız şey Sözcü'de, şurada burada çıkıp ancak basın açıklaması yapmaktır. Kamuoyunu yanıltırsınız, muhalefeti yanıltırsınız.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Tabii, burada hakkımızı bulamadığımız için kamuoyuna söyleyeceğiz. Nereye söyleyeceğiz?

DERYA YANIK (Osmaniye) - Ama herkesin ortasında, herkesin bildiği şeyi yalan söyleyerek...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Herkesin bildiği değil. Ya, siz soruya niye cevap vermiyorsunuz, ben niye seçemiyorum ya!

DERYA YANIK (Osmaniye) - Beyefendi, anlatıyorum...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Seçtirmediniz.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Ya, Allah Allah!

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Allah Allah ya!

BAŞKAN SUNAY KARAMIK - Lütfen sesimizin tonuna dikkat edelim, rica ediyorum.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Ya, beyefendi, öyle olmadı mı arkadaşlar?

DERYA YANIK (Osmaniye) - Hayır.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Acele ettiniz, dediler ki...

DERYA YANIK (Osmaniye) - Bakın, burada arkadaşların hepsi şahit.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - "Hayır, bir dahaki toplantıya kalmasın." dendi.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Acele etmedik, acele etmedik! Bir buçuk saat sizi ikna etmeye çalıştık, bir buçuk saat...

ATAY USLU (Antalya) - Bence gündeme geçelim, onu tekrar Komisyonda konuşuruz.

BAŞKAN SUNAY KARAMIK - Evet...

DERYA YANIK (Osmaniye) - Hayır, hiçbir şey, konuşacak bir şey yok.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Dilekçeye cevap verilmiyor, siz neden bahsediyorsunuz ya!

DERYA YANIK (Osmaniye) - Hayır, hayır, burada konuşacağız, burada konuşacağız!

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Dilekçemize cevap verilmiyor.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Öyle şey mi var! Bulduğunuz her fırsatta kameralara oynayacaksınız, yalan söyleyeceksiniz utanmadan sıkılmadan...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - O sizin ihtisas alanınız. Bu haksızlığı her yerde anlatacağım.

DERYA YANIK (Osmaniye) - İstediğin yerde anlat.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Allah da biliyor kul da biliyor.

BAŞKAN SUNAY KARAMIK - Sayın Türkoğlu... Sayın Türkoğlu, lütfen... Gerçekten hiç bize yakışmayan bir üslup bu.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Anlatmazsan hatırım kalır.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Bu üslup doğru değil, bu üslup doğru değil, bu üslup doğru değil!

DERYA YANIK (Osmaniye) - Bak bakalım, cevap veriyor muyum, vermiyor muyum?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Bu üslup doğru değil ama.

İBRAHİM ARSLAN (Eskişehir) - Bu üstenci yaklaşım hiç doğru değil hakikaten, burada herkes eşit.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Üstenci falan değil, bilmediğiniz konuda konuşmayın.

İBRAHİM ARSLAN (Eskişehir) - Üslubunuza, sözlerinize ve seçtiğiniz kelimelere lütfen dikkat edin.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Kayıtlara geçsin.

Sayın Vekil, bilmediğiniz konuda lütfen konuşmayın.

İBRAHİM ARSLAN (Eskişehir) - Hayır, bakın, düşüncelerinizi ifade edebilirsiniz.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Bilmediğiniz konuda konuşmayın. Ben şu üsluba muhatap kalırsam o üslupla konuşurum.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Benim hakkım yenilmiş, ben onu arıyorum.

DERYA YANIK (Osmaniye) - O üslupla konuşurum. Yok öyle yağma. İki buçuk sene...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Yağma sizin ihtisas alanınız.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - İnanın, bakın, şöyle: Bu üslup doğru değil.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Hayır, bakın, Sezgin Bey, iki buçuk sene nezaketle...

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Tamam da bakın, burada...

BAŞKAN SUNAY KARAMIK - Ama beyefendinin üslubuna da bir bakın lütfen.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Ben Selçuk Bey'e de söylüyorum. Burada tutanaklara yansımış konular konusunda "Yalan söylüyorsun." falan üslup milletvekillerine yakışmaz.

DERYA YANIK (Osmaniye) - E, yalan söylüyor. Ne yapayım? Yalan söylediğini söylemeyeyim mi?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Yakışmaz.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Yalan söylemiyorum, hepsi açık.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - "Doğru konuşmuyorsun." dersiniz, "Yanlış." dersiniz. Olmuyor böyle.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Bana, muhalefetten geçmişte ya da şu anda iki buçuk sene süresince Komisyonumuzda görev alıp nasıl dikkatle, özenle dikkat gösterdiğimizi, nezaketle her fikre saygı gösterdiğimizi, olabilecek en katılımcı şekilde çalışmalarımızı yaptığımızı söylemeyecek bir arkadaş yoktur ama Selçuk Bey kendi hırsının...

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Kendi Komisyonunuzda konuşun.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Tamam, işte burada açmayacaktınız.

Kendi hırsının kurbanı oldu, şu anda bunu nereye geri çevirebileceğini düşünüyor.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Niye kurban olacağım efendim?

DERYA YANIK (Osmaniye) - Tam olarak öyle, tam olarak öyle!

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Ben Allah'a şükür hiçbir platform olmasa da doğruyu söylerim.

BAŞKAN SUNAY KARAMIK - Tamam yeterli, lütfen, Sayın Türkoğlu...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Doğrusu şu: Bizim seçme hakkımızı elimizden aldınız.

BAŞKAN SUNAY KARAMIK - Ali Bey, buyurun...

DERYA YANIK (Osmaniye) - Yalan söylüyorsunuz, bariz yalan söylüyorsunuz, herkes biliyor burada yalan söylediğinizi.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Yalan sizin ihtisas alanınız. Bu üslubu bırakın artık.

BAŞKAN SUNAY KARAMIK - Sayın Türkoğlu, lütfen, artık konuyu kapatalım burada, gündemimize dönelim.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Ben üslubumun ne olduğunu biliyorum, senden de öğrenecek değilim, tamam mı!

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Ben de senden öğrenecek değilim.

DERYA YANIK (Osmaniye) - Sen otur kendi üslubunu çalış.