KOMİSYON KONUŞMASI

CEVDET AKAY (Karabük) - Teşekkürler Başkanım.

Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyeleri, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, kıymetli bürokratlar, değerli basın mensupları; ben de hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Cumhurbaşkanlığı bütçesi 21 milyar 286 milyon, genel bütçe içerisinde binde 1,12; geçtiğimiz yılda binde 1,4'müş yani aynı civarlarda. 4,3 milyarlık bir artış var, yüzde 25,74'lük bir artış. Başlangıç ödeneğine göre aşım var 289 milyon. Biz başlangıç ödeneklerini bütün bakanlıklarda, maalesef, düşük tutuyoruz, yıl içerisindeki aktarmalarla bunu gidermeye çalışıyoruz. Bu, tasarruf tedbirleriyle de ilişkili olabilir ama baktığımız zaman da ödenek tespitinde başlangıca göre de aşım olduğunu görüyoruz.

Şimdi, ben çok rakamlar tespit ettim ama oralarda boğulmayacağım. Genel olarak ülkemizin borç sorunuyla ilgili ve garantili borçlarla ilgili, vaktim yettiğince de tasarrufla ilgili birtakım tespitlerde bulunmak istiyorum. Türkiye'nin dış borç stoku yani kamu artı özel 547,7 milyar dolar yani ilk altı ayda da 30,3 milyar dolar artmış bu, 2026 Haziran sonu itibarıyla olan rakam. Bir yıl içerisinde ödenecek borç toplamına baktığımız zaman, dış borç tutarına da bu da temmuz sonu itibarıyla ama genelde aynı civarlarda oynuyor, 223 milyar dolar civarında. Bu yıl içerisinde borcu ödeyeceğimiz faiz gideri 25 milyar dolar. Merkezî yönetim borç toplamına baktığımız zaman, daha doğrusu Avrupa Birliği tanımlı genel yönetim borç tutarı da 12,6 trilyon TL. Yani bu çok ciddi bir rakam. Burada anapara, faiz ve kur farkı giderleri var. Açılış konuşmamda kur farkına geniş değinmiştim. Sadece bu yıl, mesela 2025 yıl içerisinde, 951 milyar TL kur farkı ödenecek, 2024'te 1 trilyon 722 milyardı bu.

Şimdi, hazine garantili borçlar var. 2024 yılında, kesin hesapta 656 milyardı bu, devretti. 2025 yılına devreden de 787 milyar TL'lik bir rakam. Şimdi, bu garantiler kime veriliyor? Bir önceki yıla göre yüzde 19,95'lik bir artış var 130 milyarlık. Bu garantiler kapsamında hangi projeler için, hangi krediler, hangi faiz oranından kullanılıyor?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Kocaeli'de bir baraj yapmıştınız, hatırlıyor musunuz?

CEVDET AKAY (Karabük) - Ben de bir kısmını biliyorum da özellikle soruyorum yani detayları çünkü birtakım sıkıntılı konular da var, cevap da alabilelim diye net soruyorum yani şey yapıyorum Sayın Orhan Vekilim.

Buradaki kamu kurum ve kuruluşlarının veya ilgili şirketlerin kredilerle ilgili temerrüde düşen durumu var mı, sermayeye eklenen var mıdır veya temerrüde düşen, silinen var mıdır? Görev zararlarının oluşmasında bu tip faaliyetlerle alakalı etki var mıdır? Yani bu da görev zararları da bizim bütçe için çok önemli bir rakam. Sürekli bazı KİT'lerin görev zararlarından bahsediyoruz ve bunların hazine yardımıyla ortadan kalkmasından bahsediyoruz. Buralarla ilgili biraz detay bilgi sizden rica edeceğiz.

Tabii, bu şirketlerin bir kısmı da vergi, resim, harç istisnası belgesi kullanıyorlar. Bu, hazine garantili kredilerden vergi, resim, harç istisnası belgesi kullanan firmalar yararlanmış mı? Bu konuyla ilgili de bilgi rica edeceğiz.

Bir de borç üstlenim taahhüdü diye bir şey var. Burada borç üstlenim taahhüdü... Bu otoyol projeleriyle ilgili 2012 yılından, işte, 2025 yılında en son sekizinci ayın başında da 884 milyon euroluk bir borç üstlenim taahhüdü yoluyla kullanılan kredi var. Bunları da ben bir sorun olarak görüyorum. Şu ana kadar 18,4 milyar dolarlık borç üstlenim taahhüdü şeklinde kredi anlaşması yaparak kullanılan krediler var projelere. Bakın, birkaç tane örnek vereyim size, hangi projelere: Avrasya Tüneli için kullanılmış. Ortaklık yapısı, yapı merkezi ve SK Ecoplant -Çinli bir firma- şimdi, Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu için burada, malum firmalar, Nural, Özaltın, MAKYOL, Göçay, Astaldi gibi, işte Ankara-Niğde Otoyolu, Sayın Vekilim de burada Niğde Otoyolu'nu yapanı da biliyor, ERK İnşaat, Seza İnşaat gibi. Şimdi, bu firmalara kullandırılan krediler bunlar, bu projeler için. Şimdi, baktığım zaman da proje tutarının, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, yüzde 70 ile 80'i arasında bir kredi kullanımı var. Yani bu işleri bu firmalar alıyorlar, bu işlere başlıyorlar, çok az öz kaynak ayırıyorlar. Ben hemen hemen hiç ayırmadıklarını düşünüyorum çünkü bu krediler de hazine garantisiyle geliyor ve bu kredileri kullanarak bu projeleri bitirmeye çalışıyorlar, hatta bir kısmı da bitiremeyip yine bu firmalar devralmak zorunda kalıyor. Bu da maliyetleri tekrar şişiriyor. Bu konuya mutlaka eğilinmesi gerekiyor bu borç üstlenim taahhütleriyle ilgili olarak. Bunu özellikle buradan sizlere vurgulamak istedim. Bu projelerin de son durumu nedir, tamamlanma oranları nedir? Bir de üstüne üstelik bunlara garanti veriyoruz biliyorsunuz; garantilerde de geçiş garantileri, işte hastaneyle ilgili garantiler. Önümüzdeki üç yıl içerisinde 821 milyar TL ödeyeceğiz; bunun 444 milyarı sağlık şehir hastaneleriyle ilgili, gerisi de işte kara yollarıyla ilgili; 2026 için de 268 milyar TL ödenecek. Bu firmalara bir de kurumlar vergisi, muafiyet, istisna ve indirimi tanıyoruz. Vergi harcamaları dediğimiz bu yıl bütçede 3,597 yani 3 trilyon 500 milyar diyelim yuvarlak olarak bir rakam, bunun 768 milyarı kurumlar vergisiyle alakalı. İşte bunların bir kısmı da gayrimenkul yatırım ortaklıkları haricindeki kısmı da KÖİ ve yap-işlet-devret projesi yapan bu firmalar ve bunlara tanınan imkânlar. Aşağı yukarı 2005 yılından bugüne de 89,5 milyar dolar civarında bu firmalara para ödenmiş yani çok ciddi rakamlar. Bunların efektif vergi yükü de çok düşük. Bununla ilgili de baktığımız zaman ben bir hesap yaptım 768 milyarla ne olabilir diye. Burada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının raporlarında 2026 yılında emekli ikramiyesi verilecek kişi sayısı 16 milyon 330 bin olarak tahmin edilmiş, belirlenmiş yani her bir emekliye yılda 2 ikramiye asgari ücret tutarı kadar ödeyebiliriz. Ben tamamını saymadım dikkat ederseniz muafiyet, istisna ve indirimlerde. 768 milyar içerisinden bir kısmını bunun içerisine koyuyorum çünkü bunlar muafiyet, istisna ve indirimleri alıp; siz de bana cevap verdiniz, teşekkür ediyorum cevabınız için, "Yüzde 25'ten 30'a çıkıp yüzde 5'lik etkinin 680 milyon TL'lik olacağını tahmin ediyoruz." diye ifade ettiniz. Geçici vergi beyannamelerinden de ödeyecekleri vergi 3,6 milyar TL, geçen yıl bu 2,8 milyar TL'ydi. Yani yıl bittiğinde yıllara sari olduğu için bu kadar az ödüyor diye de izahat yapmışsınız ama neticede yıllara sari de olsa bunların asgari kurumlar vergisinin altında kalmaması gerekiyor bunu da çıkardığımıza göre, efektif vergi yükü bunun çok altında kalıyor. Bunu da buradan özellikle vurgulamak istedim. Çünkü bu halk vergisini veriyor, fazlasıyla ödüyor. Ben çarpıcı olsun diye 10'uncu ay sonu itibarıyla ben size bu halkımızın ne kadar vergi ödediğini şimdi söyleyeceğim. Yılın ilk on ayı için konuşuyorum, 2025 Ekim ayı; saniyede 332.355 lira. Şeyi saymıyorum -İsmail Bey gitti- Cumhurbaşkanlığı bütçesini bine bölmedim, vergiyi bölüyorum çünkü biz ödüyoruz. Dakikada 19 milyon 941 bin lira, saatte 1 milyar 196 milyon, günde 28 milyar 715 milyon, yılın ilk on ayında 8 trilyon 729 milyar vergi ödemişiz. Baktığımız zaman da aynı dönemdeki bütçe açığı 1 trilyon 440 milyar, faiz giderine baktığımız zaman da 1 trilyon 819 milyar. Yani gelire göre oranladığımız zaman, vergi gelirine göre oranladığımız zaman her 100 liraya karşılık 21 lira civarında, tam olarak 20 TL 86 kuruş faiz ödüyoruz biz. Yani bu faiz giderlerini aşağı çekmemizin ne kadar elzem olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Net borçlanma hasılatı yaratamıyoruz; faizi ödeyip, anaparayı ödeyip borcu geri çekmemiz lazım. Bizim buna odaklanmamız lazım. Bununla ilgili maalesef gerekli şeyleri yapmadık.

Vaktim kısıtlı olduğu için bir de TMSF'yle ilgili birkaç bir şey söyleyeceğim. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu gerçekten Türkiye'nin en büyük holdinglerinden biri oldu. 1.250'nin üzerinde firma var, sayıyı da takip edemiyoruz. TMSF Başkanı ve Başkan Yardımcısı benim bankacılıkta beraber çalıştığım arkadaşlarım, bilgi birikimlerine ve tecrübelerine de son derece güvenirim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CEVDET AKAY (Karabük) - Ama sayı bütün TMSF'de çalışan 316, bir de kamu kurum ve kuruluşlarından bunlarla ilgili takviye aldığımız zaman bile yeterli olmuyor. O zaman biz ne yapıyoruz? Eleştiriyoruz; bir yerde 10 kişi, 15 kişi, aynı yönetim kurulunda 1 kişi görev alıyor diye araştırıyoruz. Bu yapının düzeltilmesi lazım, daha güçlendirilmesi lazım.

Çok hızlı el konulan TMSF'nin şirketleri var ama bir taraftan da geç kalınan şirketler de var. En son Can Holdingde, Ciner Holdingde olduğu gibi burada ben geç kalındığını düşünüyorum. Burada kara para aklamayla ilgili tespit edilen hususlar var, kullanılan krediler var; mesela, 350 milyon dolar kredi kullanılmış bankalardan; kamu ve özel banka da var bunların arasında. Bunların, kara para aklamayla ilgili, yurt dışı transferleriyle ilgili konular var. Bu şirketlerin geç konulmadan dolayı acaba ne kadar borcu var; buradan sormuş olalım. İçleri boşaltıldı mı, bunlar nasıl yönetilecek, bunlara sermaye desteği olacak mı?

Yine, en son, Murat Özkaya diye bir kişiyle alakalı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CEVDET AKAY (Karabük) - İlave süreyi almış mıydım?

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Almıştınız.

CEVDET AKAY (Karabük) - O zaman, Murat Özkaya'yı sonraya bırakalım.