| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 01 .12.2025 |
HASAN ÖZTÜRKMEN (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
İktidarın Orta Vadeli Programı'nda 2026 için özelleştirme hedefi 185 milyar lira olarak açıklandı yani özelleştirmeler bir önceki yıla göre 9 kat artacak. İktidar bugüne kadar devlete ait 17 liman ile Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarına ait Mersin, Samsun, Bandırma, İskenderun ve Derince Limanlarını sattı. En son bu yıl Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı ile Tekirdağ Çeşmeli Liman sahasının ihale süreci de tamamlandı. 2026'da 165 yeni ihale planlanıyor. Bu satışlardan hedeflenen gelir ise 70 milyar TL ancak iktidarın sadece toplamaktan vazgeçtiği vergiler nedeniyle kaybettiği gelirin miktarı ise 3,6 trilyon lira. Örneğin 2025'in ilk altı ayında 1,2 trilyon lira hasılat elde eden Koç Holding, buna karşılık sadece 15,3 milyar lira kurumlar vergisi ödemiş. Vergisinin gelirine oranı sadece yüzde 1,3. Bu nasıl oluyor?
Biraz geriye doğru devam edelim: Türkiye'nin en büyükleri arasında yer alan, çoğu iktidara yakın Yapı Merkezi, Taşyapı, Limak, İçtaş, Türk Telekom, Turkcell, Ülker, Getir, Zorlu Enerji, THY, Rönesans İnşaat, Gediz inşaat, Enerjisa, Cargill, Anadolu Efes Biracılık, Hürriyet ve CNN TÜRK gibi 2023'te kurumlar vergisi ödemeyen şirketler iktidara yakın şirketler arasında yer alıyor.
2020'ye gelelim: Ticaret Bakanı Sayın Ruhsar Pekcan son on yılda Cengiz İnşaata 30, Kolin İnşaata 36, MAKYOL İnşaata 24, Limak İnşaata 19 ve Kalyon Holdinge 19 kez vergi istisnası uygulandığını itiraf etmişti. Bu vergileri, gözünü kırpmadan silen ekonomi yönetimi 70 milyar TL için stratejik kurumlarımızı satmaktan çekinmiyor.
2026 yılında satış listesinde olan millî varlıklarımızdan bazıları ise şöyle: Kamuya ait otoyol ve köprülerin işletmeleri, elektrik santralleri, elektrik iletim devimiz TEİAŞ, elde kalan limanlar, araç muayene hizmetleri ve Sümer Holding arazileri ile kamuya ait çok sayıda lojman ve tesis satış listesinde. İktidar 2026'da da babalar gibi satmaya devam edecek çünkü yönetemiyorlar. Bunun en çarpıcı örneği PTT'dir. Türkiye'nin en köklü kurumlarından biri olan 183 yaşındaki PTT'yi batırdınız. İktidarın arpalığı hâline getirilen, personel alım listeleri dahi AKP teşkilatlarınca hazırlanan PTT'nin 2025 yılı için öngörülen zararı tek başına 4,5 milyar TL, önceki beş yıldaki toplam zararı ise 8 milyar TL, güncel toplam borcu 12,5 milyar TL. Liyakatsiz yöneticiler eliyle kurumu batırmakla kalmadınız PTT'ye ait en kıymetli gayrimenkulleri yok pahasına satışa çıkardınız. Bu yıl PTT'ye ait toplam 326 bin metrekarelik 50 arsa ve arazi satışa çıkarıldı, 2,2 milyar TL gelir bekliyorsunuz. PTT'nin varlıkları halkın malıdır, bu özelleştirmeler millete ihanettir, çocuklarımızın geleceğini çalmaktır. 1980'den bu yana yapılan toplam özelleştirme tutarı 73,2 milyar dolar, bunun 65,2 milyar doları AKP döneminde yapılmış. Cumhuriyet tarihimizdeki özelleştirmelere karşılık yüzde 95'inin altında AKP'nin imzası var, kamu varlıklarını satmakta ustalaştınız. Peki, millî varlıklarımızı satarak elde ettiğiniz gelirler ve halkımızdan topladığınız vergiler nereye gidiyor? Söyleyelim: Faize gidiyor, 2026 bütçesinin en büyük gider kalemi faiz gideri. 2026'daki faiz ödememiz tam 2 trilyon 741 milyar TL yani günde ortalama 7,5 milyar TL. 2006 yılında bütçe içindeki payı 2,7 olan tarımsal destekleme ödemeleri 2026 bütçe teklifinde yüzde sıfır küsur yani binde 9. Ancak Tarım Kanunu'nun 20'nci maddesi "Millî gelirin en az yüzde 1'i oranında çiftçiye destek verilir." diyor. Kanun'a göre 2026 için çiftçiye 773 milyar TL destek ödemesi yapılması gerekiyor ama yalnızca "168 milyar TL yatırdık." diye de övünüyorsunuz yani faize ödediğimiz paranın sadece yüzde on altıda 1'i. Faize ödediğiniz parayı yatırıma ve tarıma ayırsaydınız şimdiye ülkemiz bu dar geliri yaşamazdı.
Özetle, ülkemizin kaynak sorunu yoktur, kaynağı yönetemeyen, ekonominin çarkını çeviremeyen bir saray iktidarı sorunu var.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.