TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli Komisyon üyeleri, kıymetli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bir düzeltmeyle başlamak istiyorum: Bursa Milletvekili Sayın Selçuk Türkoğlu bir söz söyledi. TİM Başkanının Talu Tekstil'i sattığını söyledi ama öyle bir şey yok. 2 fabrikası var Adapazarı'nda, bir tanesini boşaltmış, onu satıyor, boş olanı satıyor, bilginiz olsun. Bu düzeltmeyi yapmak gereğini duydum çünkü benim yakın arkadaşım, iyi bir ticaret adamı yolu açık olsun.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Keşke diğer satılanlar da boş olsa sorun yok.

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Sayın Bakan, sanayimiz maalesef çok ciddi yapısal sorunlar yaşıyor. Bakan olduğunuz Haziran 2023'ten günümüze yaklaşık iki buçuk yıl geçti. Bu süreçte sanayi üretimimiz nasıl ilerledi bir bakmamız lazım. Sabah Ümit Hoca bir sunum yaptı, gerçekten güzel bir sunum. Sanayi üretimi endeksinin nereden nereye geldiğini biz izledik ama maalesef, zamanınızda çok sağlıklı bir şekilde gelişme göstermemiş; yavaş yavaş düşüşler var, yavaş yavaş yukarı çıkışlar var ama ilerleme yok. Türk sanayisinin yatırım, verimlilik ve ihracat kapasitesinde gerçekten bir ilerleme kaydetmediğini görüyoruz. Ülkemizin geleceğinin üretmekten geçtiğini de gerçekten hepimiz biliyoruz. Peki, neden böyle? Çok açık bir nedeni olabilir, davul sizin elinizde olabilir ama tokmak sizin elinizde olmayabilir de. Tokmak kimin elinde peki dersek, paranın başında olan Sayın Mehmet Şimşek'in elinde. Tüm kabine Mehmet Şimşek'in çağ dışı kalmış enflasyonu düşürme programına esir olmuş vaziyette. Sanayi çok ciddi sorunlar yaşıyor, "Batıyoruz." diye bas bas bağırıyorlar. Merkez Bankasına müdahaleye çok geç kalındığı gibi sanayimizde de gecikmeler söz konusu. Bugün, Sayın Bakanım, ASO -Ankara Sanayi Odası- Başkanının bir açıklaması var Antalya'daki toplantıda, diyor ki: "Mevcut tablo sürdürülebilir değil. Sanayisizleşmeye giden süreç sonlandırılmalı." bunun mesajını veriyor. Türkiye'nin en büyük odalarından biri -karşımızda biliyorsunuz- bir arkadaşlarımızı yollarsanız ne demek istediğini daha rahat sahadan almış oluruz diye düşünüyorum.

Bu sorunlar ister istemez küçük, orta ölçekli işletmeleri çok daha ciddi etkiliyor. Büyük şirketlerin öz kaynakları güçlü, döviz kredisine erişebiliyorlar, faaliyet dışı kârlarla belki kendilerini koruyabiliyorlar ancak KOBİ'lerin durumu gerçekten içler acısı, hepsi borçlu. KOSGEB'in, KOBİ'lerin geliştirilmesi programında tabloya bakıyoruz, destekler artacağı yerde azalıyor. 2023'te 48.761 işletmeye 20 milyar 338 milyon lira destek sağlamışsınız. 2024'te desteklenen firma sayısı 32.401'e, destek tutarı ise 16 milyar 821 milyon liraya geriliyor. Üretenin yanında böyle mi duruyoruz acaba? Sizin ihracatınızın temel sorunu orta ve yüksek teknolojili ürünlerin üretimini arttıramamak. İhracat yapan KOBİ sayımız maalesef çok az. Yıllar içerisinde ihracat yapan KOBİ'lerin gelirleri ciddi oranda azaldı; bu da bir strateji olabilir, büyük firmalara yol açıp KOBİ'leri daha daraltmak. KOSGEB Mart 2025 tarihli raporuna göre, Türkiye'de ihracat yapan KOBİ'lerin oranı sadece yüzde 3,5. Son on yılda ihracat KOBİ'si sayısı artsa da KOBİ başına ihracat gelirimiz gerçekten geriledi. 2013'te bir KOBİ ortalama 1 milyon 36 bin dolar ihracat yaparken yıl 2023 olmuş, bu rakam 660 bin dolara gerilemiş. Bu düşüş KOBİ'lerin pazar kaybını, zorlaşan rekabeti, finansman sıkıntısını gösteriyor; üstelik, teknoloji düzeyi de düşüyor. İhracat yapan imalat KOBİ'lerinin sadece yüzde 1,6'sı yüksek teknoloji üretiyor. Aslında gidecekleri çok yol var. Orta veya yüksek teknoloji KOBİ oranı son on yılda yüzde 26,8'den yüzde 26,1'e indi. Düşük teknoloji üretim yapanların oranı ise yüzde 44,4'e çıktı. 2025'te 2.200 orta ve yüksek teknolojili firma desteklemeyi hedeflemişiz ancak 1.750 firma destek almış. Sormak isterim: Destekleyecek firma mı kalmadı?