KOMİSYON KONUŞMASI

REŞAT KARAGÖZ (Amasya) - Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, Bakan Yardımcıları ve sevgili bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2026 yılı bütçesini görüşüyoruz ama bu rakamların ötesinde konuşmamız gereken, Türkiye'nin üretim gücünün, bilimsel kapasitesinin ve genç beyinlerinin nasıl tükenme noktasına geldiğidir. Bugün binlerce genç mühendis, yazılımcı, araştırmacı bavulunu toplayıp başka ülkelere gidiyor. Bu insanlar aslında vatanlarını terk etmiyor, sadece kendi vatanında gelecek göremediği için umudunu başka topraklarda arıyor. Bir ülke kendi evlatlarına umut veremiyorsa sürekli sözü edilen Millî Teknoloji Hamlesi" nerede diye sormak istiyorum sizlere.

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde çıktı ve "AKP'den önce bu ülkede toplu iğne bile üretilemiyordu." dedi. Bu söz sadece tarih bilgisizliği değil cumhuriyetin sanayi mirasına yapılmış büyük bir saygısızlıktı. Bu ülke 1920'lerde Kayseri'de uçak üreten bir ülkeydi. Sümerbank, Etibank, şeker fabrikaları, Nazilli Basma Fabrikası, demir çelik tesisleri genç cumhuriyetimizin ülkemize bıraktığı kalelerdi ancak AKP bu sanayi kalelerini birer birer kuşattı, sattı ve yok etti.

Bakanlığınıza bağlı en önemli kurum olan TÜBİTAK bugün bilimin değil siyasetin gölgesinde. TÜBİTAK'ın reddettiği projeler Harvard'da, NASA'da, Avrupa'nın saygın merkezlerinde ödül alıyor. Gençlerimiz oralarda alkışlanıyor ama burada imkânsızlıklara mahkûm ediliyor. Bunun en temel sebebi, ciddi bir zihniyet problemi olması. Yıllardır Diyanet İşleri Başkanlığının gerisinde kalan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bu yıl, ilk kez, Diyanetten 2 milyon lira fazla bütçe verilmiş ama bu farkın öyle büyük bir vizyon değil gelen eleştirilere ön alma çabasının ürünü olduğunu hepimiz görüyoruz. O aradaki 2 milyon lirayla belki makam aracınızın modelini yükseltebilirsiniz ama bir laboratuvar kuramazsınız Sayın Bakan. Yüksek teknoloji ürünlerinin ihracattaki payı bugün hâlâ yüzde 3,5 seviyesinde. 2002 yılına dönüp bakmaya zahmet ederseniz bu oranın yüzde 6 olduğunu göreceksiniz. Yani yirmi üç yılda ileri gitmek bir yana yüksek teknoloji konusunda dünyanın gerisinde kalmaya devam ediyoruz. Bu tablo "yüksek teknoloji hamlesi" söyleminin ne kadar içi boş bir propaganda olduğunu gözler önüne seriyor. Bakanlık hâlâ yıllardır tutturulamayan hedeflerden bahsediyor, dilek ve temennilerden farksız olarak yeni hedefler belirliyor. Sanayici sürekli değişen planlarla, yanlış öngörülerle yönünü şaşırmış durumda; krediye ulaşamıyor, maliyetleri öngöremiyor, yatırım planlayamıyor, teşvik ve desteklerde maalesef adalet yok. Bazı firmalara kapılar ardına kadar açılırken diğerleri yıllarca bekletiliyor. Bugün Anadolu vilayetleri sanayinin üvey evladı hâline getirilmiştir. Amasya, Tokat, Çorum unutulmuş, zaten yetersiz olan yatırımlar büyük şehirlerde toplanmıştır.

Taşova ilçemiz organize sanayi bölgesine kavuşmayı hâlâ umutla beklemektedir. Merzifon OSB'de birkaç yıl öncesine kadar 7.100 kişi çalışırken bugün sayı 5 binlere kadar düşmüş durumdadır. Bir zamanlar ihracat yapmak için sıraya giren firmalar bugün konkordato ilan etmek için sıraya girmiştir. Üretim azalıyor, insanlar işsiz kalıyor ama bu topraklarda hâlâ umut var, hâlâ sorunların çözümü mümkün. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak biliyoruz ki bu ülkenin potansiyeli çok büyük; yeterli kaynak, doğru yere, bilime ve üretime aktarılsın. Öncelikle, beyin göçünü durdurmak için liyakat temelli istihdam ve şeffaf AR-GE destek sistemi kurulmalıdır. Sanayiciye ucuz enerji ve uzun vadeli finansman imkânı sağlanmalıdır. Anadolu sanayi gelişim fonu kurulmalı, Amasya, Çorum, Tokat hattı gibi iller cazibe merkezi hâline dönüştürülmelidir.

TÜBİTAK ve kalkınma ajansları siyasetten arındırılmalı, bilimsel özerklik güvence altına alınmalıdır. Yüksek teknoloji ihracatını artırmak için üniversite-sanayi iş birliği gerçek bir devlet politikası hâline getirilmelidir.

Sayın Bakan, bu ülke üretmek istiyor ama üretim iradesi AKP Hükûmetinin vizyonuna takılıyor. Kaynak doğru yere aktarılmadıkça, bilim ve akıl yeniden merkeze oturtulmadıkça maalesef Türkiye kalkınamaz. Bunun sorumlusu millet değil çağa ayak uyduramamış, dünyanın gerisinde kalmış yirmi üç yıllık AKP iktidarıdır. Yapılacak ilk seçimle birlikte bilim ve teknoloji temelinde aklın ve emeğin kazandığı bir Türkiye'yi inşa ederek kaybedilmiş yirmi üç yılımızı tekrar geri kazanacağız diyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum.