ATİLA SERTEL (İzmir) - Tabii, biz Sayın Başkanla beraber PTT'nin alt komisyonunda görev gördük yani bizim amacımız burada, üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil yani bizim yaptığımız eleştirilerde, bulduğumuz tespitlerde, sorduğumuz sorularda kesinlikle muhalefete... Muhalefet eden anlayışla, sizin anlayışınızla davranmıyoruz. Yani biz muhalefet ederken belli veriler üzerinden konuşuyoruz ve yani bizim için kurumlar asıldır. PTT yüz yetmiş beş yıldır var, AKP'den sonra da var olacak, devam edecek yani devletin kurumu olarak. Yani benim sorduğum soru orada "Özdicle firması yani PTT'ye dört yıl hizmet veren firmanın aracı o noktada devam ediyor mu Özdicle aracılığıyla, PTT'nin herhangi bir teması var mı?" diye onu sordum burada. Şimdi, bakın arkadaşlar burada "fotoshop" falan değil, bize verilen yanıtta PTT Genel Müdürünün, eski genel müdürü verdi sanıyorum bu yanıtları. Siz mi verdiniz, eski Genel Müdür mü verdi?

PTT AŞ GENEL MÜDÜRÜ KENAN BOZGEYİK - Eski Genel Müdürü.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Eski Genel Müdür, belki kendisi okuyunca haberi olmuştur. Bu olaydan nasıl haber olunuyor o amblemli araçta? Şöyle: PTT info kanalıyla 6 Mayıs 2015 tarihinde Uğur Oğuz diye bir vatandaş ihbar ediyor. Yani "Ampullü bir PTT aracı geziyor." diyor. Bir de iki gün sonra 8 Mayıs 2015 tarihinde Murat Cansever isimli bir vatandaş PTT'ye ihbar ediyor. Yani işte arkadaşın söylediği gibi işte "fotoshop" şu bu falan yok. Direkt görüyorlar ve bildiriyorlar.

BAŞKAN - Sayın Sertel, "fotoshop" demedi zaten, "Fotoshop'la belirginleştirilmiş." dedi. Hepimiz duyduk.

ATİLA SERTEL (İzmir) - "Belirginleştirdi." diyor, evet.

Sonra HABER-SEN, Basın, Yayın, İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası da 7 Mayıs 2015 tarihinde yazılı olarak genel müdürlüğe bildiriyor. Yani burada bir art niyet yok. Medyaya düşmeden önce genel müdürlüğe uyarıda bulunuyor yani "Sizin böyle bir aracınızın üzerinde, AK PARTİ'nin amblemli, logolu bir seçim aracı geziyor." diye.

Şimdi, biz burada art niyet aramıyoruz ki. Yani siz dersiniz ki: Devletin uçağı bile kullanılıyor seçimlerde, sen küçücük bir tane Renault Kangoo kullanılmış, onu mu mevzu ediyorsun? diyebilirsiniz. O da normaldir ama...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Atila Bey, üzüm yiyoruz değil mi şu anda?

ATİLA SERTEL (İzmir) - Yok, üzüm yiyoruz tabii canım.

Devletin aracı bile kullanılıyor yani ama önemli değil.

Şimdi, bunların sonucunda ben şunu sordum: Bu Özdicle firmasıyla siz devam ediyor musunuz?

Bir de bu Komisyon bir karar alsın arkadaşlar, özellikle iktidar partisi, bizim getirdiğimiz önerileri, bizim getirdiğimiz kanun tekliflerini görüşmeden reddediyorsunuz, halkın yararına da olsa, kamunun yarına da olsa, devletin yararına da olsa hiç görüşmüyorsunuz ve baştan reddediyorsunuz. Şimdi, ben reddedilmeyecek bir öneriyi bu arkadaşlarımız, iktidar partisinin milletvekilleri yapsın şu öneriyi: 12-18 yaş mahkûm çocukların geliri olmayan, yüzde 35'inin 1 kuruş parası olmayan çocukların habersiz, iletişimini sağlayın arkadaşlar, mektup yazsınlar ailelerine, aileleri de onlara yazsın. Bu bir vicdan sorunudur arkadaşlar. Eğer bunu siz, PTT Genel Müdürünün bana verdiği yanıtta olduğu gibi "Biz sadece erlere, erbaşlara bu hakkı tanırız, mahkûm çocuklar için böyle bir hak yoktur." diye bir yanıt verecekseniz hakikaten bir daha durun düşününün yani. Lütfen, rica ediyorum, 12-18 yaş diyorum bakın. Bunlar çocuk.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Olumlu cevap verdi "Yapalım." dedi.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Yapalım dedik ama bize PTT Genel Müdürünün verdiği yanıtta "Olmaz." diyor, "Olmaz." diye yanıt geliyor. Bunu düzeltin. Bunu yapalım beraber tamam mı?

Benim söyleyeceklerim bu kadar.