NERMİN YILDIRIM KARA (Hatay) - Teşekkür ederim.

Sayın Bakan, değerli bürokratlar... Bakan Bey, yine "Sabır." diyorsunuz, "En kötüsü geride kaldı." "Reform." dediniz ancak halkın umudu, sabrı ve aslında delikli kuruşu dahi kalmadı. Bütçe geçen yıla oranla 2,2 trilyonluk artışla 8 trilyona ulaşmış, bunun 2 trilyon 741 milyarı faiz gideri yani Bakanlık bütçesinin dörtte 1'den fazlasını faiz giderleri oluşturmuş. Niye bunu söyledim? Çünkü ülkedeki 4,5 milyon yoksul haneye bir yılda yapılacak olan sosyal yardım 917 milyar. Yani faiz giderlerinin 2,5 katı oluşmuş.

Yasa dışı bahis konusu bence hepimiz için çok önemli. Milyon dolarların, belki de milyar dolarların -yasa dışı bahis konusunda- ülkede konuşulduğu bir ortamda "Suç gelirlerinin aklanmasını önlemek amacıyla bahis ve kumarla mücadelemizi güçlendireceğiz." demişsiniz geçen yıl yine Komisyonda. 2023'te 644 milyon, 2024 yılında ise ne kadar? Bloke ettiğiniz tutarı biz bilemedik. Bu bakımdan 2024 ve 2025'te ne kadar bloke edilen tutar var? Bunları bilmek istiyoruz. Ayrıca, BTK'ye bildirilen yasa dışı internet sitesi sayıları var; 168 binmiş 2023'te, 2024'te bu rakamlar 232 bine çıkmış. Şimdi durum nedir? Bunları bilmek istiyoruz.

Ben, Sayın Bakanım, deprem bölgesinin bir milletvekiliyim, size geçen yıl da söylemiştim, aynı cümlemi tekrar ediyorum, deprem bölgesine hiç gelmediğiniz için sizi buradan eleştiriyorum. 1999 yılında özel iletişim vergisi kapsamında 40 milyar, bugünkü kurla 1 trilyon 641 milyar lira bir gelir elde edildi, bir vergi toplandı, bunu önleyici tedbirler açısından mı veya depremzedelere mi kullandınız? Bunu bilmek istiyoruz.

Şimdi, 30 Kasım itibarıyla mücbir sebep sona eriyor. 2,5 milyon ciro kapsamında bu olay asla kabul edilecek bir şey değil. Kendiniz zaten Hatay'a, Adıyaman'a, Malatya'ya gelseniz gerçekten kendi iradenizle siz dersiniz ki: "En az bir yıl daha, iki yıl daha uzatın." BAĞ-KUR primlerini ödeyemeyen gerçekten çok fazlaca esnaf var. Bunlara ya bir ihya planını ya da yeniden bir yapılandırma planını mutlaka ortaya çıkarmak durumundayız. Kaydi ve fiilî envanter birbirini tutmaz Sayın Bakanım mali tablolarda deprem bölgelerindeki şirketlerde. Neden tutmaz biliyor musunuz? Burada Gelir İdaresi Başkanlığının yetkilileri vardır. Bakın, bir meslek mensubu olarak o dönem biz imza ve kaşelerle firmaların eksik ham maddelerini, demirbaşlarını, makine ve teçhizat listelerini; ne kadar kaybolduğunu imzaladık, kaşeledik ve Bakanlık yetkililerine teslim ettik. Depremin üstünden üç yıl geçti, siz bu tutanaklara hiçbir işlem yapmadınız, yapmayacak olabilirsiniz fakat çıkın deyin ki işletmelere "Kardeşim artık bitti bu iş, kapattık biz bu defteri." Aynı eşya yardımında olduğu gibi "Biz bu tutanaklara bir işlem yapmıyoruz; şimdi, gidin kaydi envanteriniz ile fiilî envanterinizi nasıl tutturuyorsanız tutturun." deyin. Bu takdir komisyonları da fiiliyatta, uygulamada maalesef sağlıklı değil, bunu da bilmenizi isterim. Stok affı veya bir kasa affı mutlaka deprem bölgelerinde ihtiyaç. Mali müşavirlerin düzenlemiş oldukları serbest meslek makbuzları indirim kabul ediliyor biliyorsunuz, dolayısıyla KDV oranı çok yüksek; bununla ilgili mutlaka bir işlem yapmanızda fayda var.

Özellikle işçi ve emekçileri ilgilendiren gelir vergisi dilimlerinde birinci vergi dilimi yüzde 15, çok yüksek bir oran. Buna rağmen dilimi ilgilendiren tutar ise çok düşük. İkinci dilime, üçüncü dilime daha yılın üçüncü ay, dördüncü ayı gelmeden giriyorlar. Siz diyebilirsiniz ki: "Asgari ücrette bir indirim oranımız var; işte, eylül-aralık için 4.420 lira." Fakat yetmez. Şunu söylemek zorundayım: Sadece asgari ücretli olarak çalışılmıyor, bizim "diğer ücretli" dediğimiz çalışanlarımız var, brütü asgari ücretin üzerinde olan çalışanlar var özel sektörde. SGK'den dolayı, teşvik bölgesi dolayısıyla indirim veriyordunuz ilave 6 prim, onu da artık vermiyorsunuz. Bu da çok önemli bir konu. Sizden ricamız, lütfen bu mücbir sebep konusunda bize destek olmanız.

Teşekkür ediyorum.