KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Efendim hoş geldiniz.

Sunumunuz için çok teşekkür ederim. Elbette ki çok çalıştığınızı, elbette ki çabaladığınızı, bunun bir partilerüstü sorun olarak karşımızda durduğunu ve bizim birlikte çocuklarımız için, çocuklarımızın üstün yararı için, bir gelecek yaratmak için çalışmamız gerektiğini biliyoruz. Ancak ortada bir sorun var, sorunumuz şu: Ben uyuşturucu bağımlısı ailelerle çalışıyorum, sizlere de geliyorlar onlar. Yaşadıkları şeyi dinleyen olarak veya bu soruna bir çözüm arayan olarak bile katlanmak çok zor. Bu yaygınlık, bu genişlik nasıl oluşuyor diye baktığımda bunun önemli bir bölümünü eğitim yoluyla etkileşim, iletişim yoluyla ve daha çok da dijital ortamdan kaynaklanan problemler olarak görüyorum. Sanal kumar olgusu tamamen dijital ortam. Yani ne yapıyorsunuz? Yetişkin, porno siteye giriyor, orada bir iz bırakıyor; sonra yetişkin olmayan evdeki çocuk giriyor; o izi takip ettiği zaman karşısına çıkan şey bir sanal kumar daveti oluyor. Böylece 1 tane değil, 2 tane, 3 tane zararla birden karşı karşıya kalıyoruz.

Bakış açınız korumaya dönük. Ben, bu bakış açısının çeşitli şekillerde ortaya çıktığını görüyorum ama bu zarar etkisinden çok yarar etkisine yönelmek gerektiğine inanıyorum. Şimdi, Avrupa'dan örnekler verdiniz, Amerika'dan örnekler verdiniz; işte orada çocukların asistanları yoluyla, bilgisayar asistanları yoluyla, akıllı uygulamaların asistanları yoluyla hem intihara hem cinsel tacize yönlendirilmesi olgusunu Amerika tartışıyor, Avrupa tartışıyor. Çin'den size bir örnek vermek istiyorum: 16 yaşın altındaki hiçbir çocuk sosyal medya kullanamıyor. Çin'den size bir örnek vermek istiyorum: Hiçbir üretici firma kendi TikTok'ları dâhil olmak üzere, 16 yaşın altında eğitim programına uygun olmayan hiçbir yayını devreye sokamıyor.

AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI MAHİNUR ÖZDEMİR GÖKTAŞ - TikTok yasak zaten Çin'de.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - 16 yaşın altındaki çocuklar bunun sadece eğitim formatındaki boyutuyla tanışabiliyorlar. Kendi arayışımız için dedik ya "Biz birlikte çalışmayı arzu ederiz." Bu Komisyona getirdiniz. Şimdi, benim elimde dijital ortamda çocuk ve gençlerin korunmasına dair kanun teklifimiz var. Benim elimde uyuşturucuyla mücadele bağımlılığı tedavisi, rehabilitasyon ve zararlı etkilerini dönük 2 tane yasal düzenlememiz var. Hemen hemen örtüştüğünü görüyoruz, büyük bir memnuniyet duydum ama yararlı etkisini ve birbirimizin eksikliğini tamamlayacak diyalogu kurmamız gerektiğini düşünüyorum. Sizler bugün yürütmedesiniz, Türkiye'nin geleceğini oluşturacak yasal altyapıları bizler birlikte inşa edebiliriz çünkü elinizde sadece çekiç varsa herkesi çivi olarak görebilirsiniz ama elinizde bir kalem varsa siz bunu dünyayı yeniden yazmak olarak da algılayabilirsiniz. Ben yararlı etkinin büyütülmesine taraftarım. Televizyon çıktığında Türkiye'deki uygulamalardan 1990'lı yıllarda ben televizyonda yöneticiyken istatistikler yapardık, toplumun, çocukların yüzde 4'ü televizyonu anne ve babasının yerine koyuyordu çünkü televizyonun karşısına -sizin Bakanlığınızda da vardır o istatistikler- çocuğu oturtuyordu, ondan sonra gidiyordu. Bir çocuk beş saat, altı saat, on saat... Dünyada en çok televizyon izleme süresi Türkiye'deydi. Bunun zararlı etkisini televizyonları yasaklayarak ortadan kaldırabilirsiniz ama bunun yararlı etkisi de var. Biz yararlı etkiyi inşa edersek yani ne demek istiyorum? Eğitimi destekleyen bir oyun sistematiği, eğitimi destekleyen bir sosyal medya sistematiği, dijital ortam sistematiği geliştirirsek ve bunun yanına güvenlik önlemlerini koyarsak, yasal önlemleri koyarsak Türkiye'yi daha büyük bir aydınlıkla kucaklatırız, onu demek istiyorum, sizler de söylüyorsunuz zaten. Şimdi, İbni Arabi'nin çok müthiş bir şeyi var, kendi ışığında kaybolmak, tekilleşmek, tekleşmek, farklı bakış açılarına, değişik düşüncelere kapımızı, gönlümüzü, aklımızı açık tutmak anlamında.

Eğer bu Komisyona getireceğiniz yasal düzenlemelerle ilgili olarak birlikte çalışma ortamı yaratırsanız Türkiye'ye dair duygu ve düşüncelerimizi, bu konudaki hazırlıklarımızı sizinle paylaşmak isteriz, Komisyon Başkanımıza da bu konuyu daha önce söylemiştik. Bu konu, partilerin sığ bakış açılarında, yetersizliklerinde veya kendilerince yeterli gördükleri alanlarda tüketilecek bir konu değildir. Bu konu, partilerüstü, ulusun geleceği olarak görülmek zorundadır. Bununla ilgili olarak bağımlılıkla mücadelede iki temel çelişkimiz var. Sanal kumar yasa dışıysa kötü; peki, yasal olan ne? Yani onunla mücadele etmeyecek miyiz? İkisi de kötü; ikisini de ortadan kaldırmak gerekiyor.

İki: Bütün bu sosyal medya içeriği sağlayanlar, yapanlar edenler, toplumdan veya bireyden saklayarak daha çok kâr elde etmek uğruna çocuklarımızın geleceğini çalıyorsa onların karşısına bir duvar örmek lazım. O duvar örme işinde sizinle beraberiz. Ailelere bildirim, özet bildirimlerin gelmesi, buralara girişlerde ve içeride kalan çocuğun neyle ilgilendiği konusunda, bunlarla ilgili olarak geri bildirimlerin sağlanması, şeffaflıkların artırılması ve bunlarla ilgili her türlü çabaya katkı sunmaya hazırız. Bunu bir birlikte çıkartma yasası olarak da görebilirsiniz. Elbette ki öncelik sizindir.

AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI MAHİNUR ÖZDEMİR GÖKTAŞ - Yok, estağfurullah.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Elbette ki siz iktidardasınız, elbette ki sizin yasal çalışmanızdır, ebette ki sizin geçirme isteğinize saygı duyarız ama bizi dinlerseniz bizim de bu konudaki duyarlılıklarımızdan, bilgimizden faydalanmış olursunuz.

Efendim, üç konuda görüşümü şöyle özetlemek isterim: Yasal çalışmalar konusunda yaptığınız hazırlıkla ilgili olarak hemen hemen elimizdeki metinde bir uygunluk var, biz de bunu psikiyatri dernekleriyle, psikologlarla, eğitimcilerle, uzmanlarla birlikte aynı noktalardan hareket ediyoruz. Belki bir küçük nokta da katkımız olur, o da başka bir pencere açar.

İkincisi, zararlıyla mücadelenin birinci koşulu olarak yararlı olanı çoğaltmak. Yani şöyle tanımlayayım: Bir hastalıkla karşılaştığımızda "Ama bu hastalık tedavi edilemez." deyip hastamızı ölüme yatırmıyoruz, ötanaziye götürmüyoruz, ona diyoruz ki: "Senin daha iyi bir yaşam kalitesinde yaşamının sonlanması için gerekli çalışmayı yapacağız." Onun gibi geleceğimizi birlikte yararlı bir bakış açısıyla inşa etmek gerekir ama bu, sizin için de yetersizlik olur, bizim için de yetersizlik olur. Onunla ilgili olarak Millî Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Gençlik Bakanlığının ve sivil toplum örgütlerinin katkı sunması gerekir. Tek bakışlı bir dünyamız var, bizi sıkıştıran ana alanlardan bir tanesi bu. Yeşilay; "Ooo, Yeşilay mükemmel, aman Yeşilaya dokunmayın." Çağdaş Yaşamı Destekleme; "Aaa, oraya yaklaşmayın, oradan uzak dur." Oysa birlikte çalışmaları gerekiyor. Bugün karşılaştığımız sorun bağımlılıkla mücadelede o derneklerin falan bakış açısının çok daha ötesine ulaşmış, çocuklarımızı esir almış bir durumda. Her toplantıda ağlıyorum, geçen toplantıda -Mecliste yapıyoruz, siz de katılabilirsiniz, Hanımefendi de o toplantılara iştirak ediyor, onunla da toplanıyorlar- Konya'dan gelen bir anne, bir hanımefendi dedi ki: "Kriz geldiği zaman bana tecavüz etmek istiyor, nasıl kurtulacağını bilemiyorum ama kriz geçince yatıyor, ayağımın altına ayağımın altını öpüyor, 'Annem beni kurtar.' diyor Şimdi, bir yavruyla, bir evlatla bir anne arasındaki bu ilişkide eğer bozucu alan dijital ortamsa buna izin vermemek lazım. Başka şeylerse onlara da izin vermemek lazım. Burada çifte standart, bakış açısı farklılığı gibi böyle süfli, gereksiz şeylerden Türkiye'yi arındırmak lazım. Çocuklar ve çocuklara bağlı olarak ebeveynler; bütün bu hikâyelerin zararlı etkilerinden yararla arındırılabilir. Kötüyle mücadelede ana amaç hep birlikte olmaktır, ben sunumunuz için çok teşekkür ederim, çabalarınız için çok teşekkür ederim ama bir büyük olayla karşı karşıyayız. Bu ne sadece sizin baş edebileceğiniz ne sadece bizim baş edebileceğimiz bir şey. Artık bu konuda yapılabilecek şeyleri hep birlikte yapmanın, el ele vermenin, gönül gönüle, akıl akıla vermenin zamanıdır diye düşünüyorum. Sorular sormayacağım, pek çok soru sorabilirim, o bizim çatışma alanlarımızı büyütür; onları konuşarak aşabiliriz ama ben diyorum ki: "Gelin, yapacaklarımız konusunda burada tartışalım, uzlaşalım, birlikte en iyiyi, en yararlıyı bulalım." Belki de getireceğiniz şeyi, getirdiğiniz şeyi öyle kabul ederiz ki "Teşekkür ederiz size." ya da "Şu maddede şöyle bir eksiklik var." deriz.

Sorun şudur: Yetmediğimiz için dayanışma ihtiyacımız var. Bu ulus bizim, bu millete karşı borcumuz var, 22 milyon-23 milyon çocuğa karşı hepimizin sorumluluğu var. Sadece çocuklarımıza değil, onlara da karşı sorumluluğumuz var, kendi evlatlarımızdan yola çıkarak da bu olaya bakabiliriz. "Benim başıma gelmez." diyen ailelerin de başına geleceğini unutmamak gerekir. "Bu tehlike benim kapımı çalmaz." diyenlerin kapısını çalacağını da unutmamak gerekir. Ben sizden bilgi, teknoloji kurumlarına müdahale etmenizi rica ediyorum, bu yasal düzenlemeler yapılana kadar. Bakın, herhangi bir fikre karşı acımasızlığı sonsuz ama sanal kumar konusunda aynı tepkiyi kendilerinden göremiyoruz.

Ensest konusunda sorun şudur: Biz ensestle yüzleşmiyoruz bile, mesela bizim istatistiklerimizde -biz tabii onu gidip başka şeyler de arayıp buluyoruz- "Türkiye'de ne kadar ensest vakası var?" diye sorsam istatistiği yok diye gözüküyor ama kodların altında saklı. Birlikte gelin, ensest dâhil olmak üzere bütün hastalıklarımızla yüzleşelim, bunlarla mücadelede bir yol alalım. İngilizlerin yüzleşmesi kolay mı olmuştur? 1987 yılında İngiltere'ye gittim, televizyonda alt bant geçiyordu "Çocuklar size karşı sizi rahatsız edecek davranışları olan büyükleriniz varsa, tanıdıklarınız varsa şu telefon numarasına ihbarda bulunun." 1987'de çok garipsemiştim, o zaman ensest olgusunun bu kadar yaygın olduğunu bilmiyordum ama şimdi görüyorum istatistiklerde yani bu görülebilir, artık suç noktasına dönüşmüş, istatistiklerinden takip ettiğim şey korkunç. Bizim hep beraber yeniden inşa etmemiz gereken ne varsa bizim eksiğimizi siz tamamlayın, sizin eksiğinizi biz tamamlayalım; bu sorunları aşmak için, milletin bunların üstünde bir bakış açısına sahip olması için bizden hangi desteği istiyorsanız biz o desteği vermeye hazırız.

Teşekkür ediyorum.