KOMİSYON KONUŞMASI

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyesi milletvekilleri, Sayın Bakan Yardımcım, TGA ve Tanıtma Genel Müdürlüğümüzün çok değerli bürokratları, Turizm Bakanlığımızın değerli bürokratları, değerli hazırun, basın mensubu arkadaşlarım, Komisyonumuzun bürokratları; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz diyorum.

Keşke uzun aradan sonra böyle bir toplantı, hakikaten böyle çok ahenkli geçen toplantılar sonucunda bugün böyle başlamasıydık Sayın Başkan. Karşılıklı iletişimde ve gerginlikte hakikaten sükûnet içinde götürdüğümüz çözümlü olayları hep beraber çözerek başladığımız toplantı da karşılıklı bir iletişim hatası oldu herhâlde.

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Şu konuda bir açıklama yapayım da. Hakikaten arkadaşlar, şöyle söyleyeyim kusura bakmayın, kendi adıma özür dilerim. Ben böyle bir şey olmasını istemezdim ama sonuçta Yavuz Bey daha önce bunu birebirde bana sordu ve gerekli açıklamaları kendisine yapmıştım. Yani, sonuçta Başkanlık "5 kişi" dedi, seyahat için isim verdi. Biz de Meclisteki milletvekili oranlarına göre 5 kişi belirledik, 3 tane partiden temsilci vardı. Sonuçta bir dahaki gezintide başka arkadaşlarla, başka partideki olmayan arkadaşlarımızla gidebiliriz ama kasıtlı olarak işi uzatınca kusura bakma, belki ben biraz da gerginleşince...

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Karşılıklı oldu ama keşke olmasaydı, keşke hani ben de söyleyeyim, ben de sitem edecektim ama...

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Ama saygısızlıktır ya bir defa...

VEHBİ KOÇ (Trabzon) - Ama anlamak istemiyor ben de söyledim ona Başkanım. Vekil sayısına göre, kişi sayısına göre belirlendi, senin benim yok.

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Yok ama arkadaşın amacı farklıydı, cevap vermemize rağmen işi uzatarak aynı soruyu bir daha sorması bizi de...

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Neyse bir dahaki gezimize 5'ten fazla kişi gelecek.

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - O, Bakanlığın bize verdiği bir kontenjan, bizim elimizde olan... Ben olsam 26 kişi gidelim yani sonuçta iş değil ki.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Neyse bizim de sitem hakkımızı aldınız elimizden.

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Doğru yani 26 kişi, daha fazla niye gitmeyelim yani sonuçta.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Neyse ama

inşallah olmaz hep beraber yine ahenk içinde çalışmalarımıza... Hem hele hemşehrisiniz hem böyle seyahat yaptık.

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Arkadaşlar "İYİ Parti'den niye geziye kimse gitmedi?" diye söylendi de.

AYKUT KAYA (Antalya) - Sayın Başkanım, geziye mi gittiniz siz? Haberimiz de yok. (Gülüşmeler)

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - O zaman siz Adnan Beker'den öğrenecektiniz.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Evet, neyse bir dahaki sefere sizin makamınızla Meclis Başkanlığımızdan bunun daha fazla olmasını talep edelim efendim.

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Ya, yok, soruyorum önceden de 5 kişiymiş seyahatlerin hepsi.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Ama bir an önce...

CEM AVŞAR (Tekirdağ) - Ama raporları alabilirsek...

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Raporlar Başkanlığa sunuldu, hepsi var yani detaylı bir şekilde raporlar var. Sonuçta yine Komisyonumuzu ilgilendiren o muadil Komisyonlarla toplantılar yapıldı.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Yavuz Bey de Komisyonumuzun değerli bir üyesi, birlikte bir geziye gitsek çok ahenk içinde gelişecek.

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Ya, onda bir sorun yok, bizim hemşehrimiz canım ama kendisine dışarıda verdiğimiz soruları burada tekrar sorup anlamak istememesi bizim de olmaması gereken bir şekilde tansiyonu yükseltti.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Yine bir kahve içelim.

Ben müsaade ederseniz geçeyim, sizin dediğiniz gibi konuya geçeyim.

Keşke turizm toplantısında böyle bir tartışma olmasaydı, kameralara yansımasaydı çünkü bizim imajımız ve tanıtımımız açısından, hele hele tanıtım toplantısında olmasaydı daha iyiydi. Evet, ben buradan başlayayım.

Ben Nadir Bey ve sevgili Genel Müdürümüzün sunumunu dinledim. Turizm Geliştirme Ajansıyla ilgili ben de fikirlerimi söylemek isterim. Sektörün uzun yıllardan beri hayalini kurduğu birlik beraberliğin olduğunu yani ticaret odaları bir tanıtım yapıyordu, sivil toplum örgütleri yapıyordu, oteller yapıyordu, kaymakamlıklar yapıyordu, odalar borsalar birliği yapıyordu; şöyle bir dağınıklık vardı, bölgesel yapılıyordu, ayrı ayrı yerlerde yapılıyordu, Türkiye'nin her yerinde biri saz çalıyordu birisi Susurluk ayranını anlatıyordu ama sonradan pandemi döneminde, 2019'da pandemi döneminden bir yıl önce Sayın Bakan Bey sivil toplum örgütleri -onlara da değinmekte fayda var Nadir Bey müsaadenizle- Türkiye Otelciler Federasyonu, TÜROB, TURSAN, diğer sivil toplum örgütleriyle birlikte böyle bir gücümüzü, cebimizi ve tanıtımımızı tek çatı altında toplayalım diye bir mottoyla çıkarak bugünlere getirdik Turizm Geliştirme Ajansımızı. Hakikaten hem sektörün hem Bakanlığın fedakârlığıyla bile önemli bir bütçe kaynağı da oluşturarak tanıtıma devam ediyoruz. İlk olumlu etkilerini de -biliyorsunuz- dünyanın çok büyük savaş verdiği pandemi döneminde gördük bu tanıtımın. Türkiye bu tanıtım sayesinde, bu çabalarla birlikte istediği rakamlara ulaşamasada dünyanın çok gerisinde kalmadan, üstünde kalarak misafir teminini sağladı. Bu dönemi az bir zararla atlattık biz turizmciler olarak. Buraya kadar yapılanları takdir ediyoruz. Katkısı olanlara, özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığımızın ben hafızası diye hitap ediyorum yıllardır beraber çalıştığımız Nadir Bey'e, Tanıtma Genel Müdürümüz Sinan Bey'e, TGA Genel Müdürümüz özel sektörden de gelmiş, özel sektörden gelip de bürokrasiyi bu kadar hızlı ayak gösterebilen Timuçin Bey'e, Aslı Hanım'a, diğer genel müdür arkadaşımıza, hepinize hakikaten teşekkür ediyorum. Ama tabii burada sektörün de payını unutmamak lazım. Sektöründe buradaki bütçeye çok özel bir katkısı var. Yani dörtte 3'ünü sağlıyor. Kuruluşunda 2019'lara gidiyorum, ben de o zaman bu masanın içindeydim, baktığımızda "Yarı yarıya bütçelendireceğiz." dedik. Dedik ki: "Yarısı devletten, yarısı sektörden." Onun için bir katkı payı oluşturuldu. Öncesinde hep devletteydi, öncesinde hep devletteydi, Tanıtma Genel Müdürlüğündeydi, işte orada hepimiz biliyoruz, arkadaşımla hep beraberiz. Ondan sonra, tabii, bu gün geçtikçe, gün geçtikçe artık bu yük biraz sektörün üzerinde kalmaya başladı.

ALİ İNCİ (Sakarya) - İyi ama siz de para kazanıyorsunuz yani.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Ağabey, biz de yatırım yapıyoruz ama bu ülkeye bu kadar, bu ülkeye bu kadar döviz getiriyoruz ama. Şimdi diğer 50 sektöre baktığında turizmi ayrı koymak lazım diğer sektörleri ayrı koymak lazım. Yüzde 98 Türkiye'de kalan bir dövizin yüzde 2'si; ithalatı en az, ihracatı en fazla olan bir sektör yani hem yatırımcısı hem şeyiyle, doğru mu Sayın Başkanım? Ki Sizin de o zaman unutmuyorum, sizin de Bakanlığınız zamanına denk gelmişti, sizin de katkınız var tabii bu işte. Tabii, böyle bir süreci Turizm Geliştirme Ajansıyla yaptık, bugünlere getirdik.

2019'da 7183 sayılı Kanun'la kurulurken burada bizimle sektör ve Bakanlık arasında çelişkide kaldığımız, daha sonradan da hem siyasete girdikten sonra hem de o zamanki temsilcilerimizin de milletvekillerimizin de sorduğu gibi burada bir Sayıştay bağımsız denetim raporu devamlı tartışılıyordu ama kanun gereği, biliyorsunuz, bunu özel bir mali müşavirlik şirketi yapıyor. Biraz önce orada, Bakan Yardımcımız da söyledi, Bakanımız da söyledi açılırken, dedi ki: "Bu, her yıl ihale yapılmak kaydı şartıyla." Ama görüyoruz ki bağımsız denetim raporu herhâlde son üç dört yıldır "Güreli" diye bir bağımsız denetim şirketi tarafından yapılıyor. Hani, burada, parantez içinde, hemen, biraz önceki koşulları değerlendiriyorum, 2-3 şirket arasında yapılıyor diye anlatmıştınız ya, onu görmek isteriz ama aslında bunun Türkiye'nin çok önemli bir kurumu olan bütün kurumları, bakanlıkları ve kamuoyunu denetleyen Sayıştay tarafından yapılması bana göre, bize göre daha uygun olacaktır.

VEHBİ KOÇ (Trabzon) - Onun pratikte sıkıntısı var da ondan.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - O tartışılıyor ama her yerde var o sıkıntı Vehbi Ağabey yani o şey yapılıyor. Yani, şimdi, burada baktığımızda, hepimiz bir Sayın Başkanımız açarken dedi ki: "Biz burada KİT Komisyonu gibi değiliz, bir şeye karar veremeyeceğiz, sadece şey yapacağız." ama ortamı da bulmuşken hem tutanaklara geçmesi açısından hem kamuoyunu bilgilendirme açısından da tartışmamız lazım, söylememiz lazım. Yani burada, malumunuz, şurada bize Sayın Bakanın imzasıyla, Başkanımızın imzasıyla gönderdiği rapor bir mali müşavirlik şirketi tarafından hazırlanmış, Sayıştayın da üstünden bize aracı kurum gibi Sayıştay tarafından bize yollanmıştır ama asıl raporun sahibi özel bir yeminli mali müşavirlik şirketidir, kanundan dolayı. Ama Sayıştayın bakması dâhil olduğu yerinde denetimlik olması lazımdı. Ondan sonra, bilanço gelir tablosunun hesap cetvellerinin tek tek masaya yatırılıp incelenmesi lazımdı ama ne yazık ki, biz bu rapor üzerinden geçeceğiz, bakacağız. Ben de birtakım rakamları bu rapor üzerinden çıkardım, sizlerle paylaşacağım çünkü biz de bu tür raporları, lütfen yanlış anlamayın, hepimiz üstten bakıyoruz, bir başına bakıyoruz, bir sonuca bakıyoruz, tamam. Bir de, hele hele, biraz önce genel müdürün söylediği gibi, "60 milyar dolar turizm geliri var." deyince içinde ne olduğuna bakmadan devam ediyoruz. Burada TGA'nın icraatlarını "web" sayfalarında, biraz önce genel müdür de söyledi, "web" sayfasından takip edebiliyoruz. Bölgesel, bazen kayırmacılık iddiaları olsa da, bazı bölgelerin ihmal edildiği bize de bildiriyor, benim turizmci kimliğimden dolayı; Didim, Kuşadası, özellikle Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu illerimiz, sizin memleketiniz, Uzungöl'ün tanıtımı, oraya gittiğimizde beraber de söylenmişti "Nasıl tanıtılıyor, bize biraz daha kaynak ayrılsın." diye ama buradaki, hakikaten hem bir profesyonel grup var orada hem Turizm Geliştirme Ajansı olarak tecrübelenmiş bir grup var, ondan dolayı, herhâlde, bundan sonra buradaki tanıtım filmlerinde, önümüzdeki yılda o bölgeleri de ihmal edilmeyeceğini düşünüyoruz.

Burada, Ajansın gelirlerinde, turizm sektörünün hakikaten emeği olduğunu söyledim ama burada, bizim sektör tarafından ödenen, Vehbi Vekilim, kâr-zarara bakılmadan, turizmciler buraya devletin tanıtıma katkıda bulunuyor, Bakanlığımız da veriyor, daha önceki, biraz önce söylediğim bir tanıtma bütçesi vardı, o kısmının yüzde 30, yüzde 23, yüzde 25'e falan düştü, yüzde 75'ini özel sektör karşılıyor; bunu burada hepinize anlatmak isterim.

Mevzuata göre gidiyor olabilir ama, burada, Türkiye Büyük Millet Meclisinin biz temsilcileri olarak daha böyle açık bir şekilde konuşmamızda fayda olduğuna inanıyorum. 2024 yılında başlayan, 22,53'lük gelir erimesi var. 2,46 milyar TL bir kayıp gözüküyor bize verilen raporda. Burada, hani bir bütçe sapması var herhâlde Nadir Bey, siz de incelerseniz bakarsınız. Bu düşüşün kaynakları incelendiğinde sadece dışsal faktörler değil, Ajansın gelir modelinin kırılganlığıyla ilgili olduğunu da düşünmekteyim. Turizm paylarının bütçe hedefinin tutturulmaması. Yani, şunu öyle, şöyle açıklayayım, rakamla açıklayayım; 4 milyar 687 milyon 993 bin bütçeye karşı 4 milyar 303 milyon 307'lik bir gerçekleşme var, yüzde 91,8'ini gerçekleştirmiş bütçedeki. Genel bütçede tanıtımdan gelen bir kaynak aktarımı var buraya ama o da gerçekleşme oranı yüzde 85 oranında. 694 milyon 500 bin TL'lik bir düşüş gözüküyor. Diğer gelir kalemlerine baktığımızda, tamamen gerçekleşmemesiyle karşı karşıyayız. Gerçekleşme oranı yüzde 27,8'de kalmış.

Daha önce önemli gelir kaybı yaşanırken harcamalar üzerinde etkin kontrol sağlanmamış, toplam giderler 8 milyar 510 milyon 385 bin gelir varken, 8 milyar 441 bin 910 binlik bir gelir kaybında binde 81'lik bir oranda aşmış ve net dönem zararı olarak 5 kat artmış burada. 44,5 milyon TL'den 211 milyon TL'ye ulaşmış burada zarar. TGA'nın operasyonlarını finanse etmekte hakikaten zorlandığını görüyoruz burada. Finansal tablolara baktığımızda, dikkatli baktığımızda yapının bozulması boyutlarını net olarak görebiliyoruz. Toplam varlıklar 1,361 milyar 360 milyon 274'ken, 1 milyar 237 milyon 064 TL'ye yani yüzde 9,06 oranında bir eksilme var. Kısa vadeli yükümlülüklerde 568 milyon 835'ten, 655 milyon 661 bin TL'ye 15,27'lik, uzun vadeli yükümlülüklerde ise 3 milyon 279 binden, 4 milyon 701 bin liraya çıkmış, yüzde 43'lük bir yükselme var. Bu Ajansın borçlanma eğilimine girdiğinin net göstergesi. Öz kaynaklar 788 milyon 159 TL'den bir anda 576 milyon 701 bin TL'ye düşmüş, 211 milyon 457'lik bir azalma var. E, bu net dönem zararına eşit gibi gözüküyor. Yüksek enflasyon ortamının kurum üzerindeki negatif etkisi Türkiye Muhasebe Standartları 29 uygulamasıyla ortaya çıkan 314 milyon 314 binlik net parasal pozisyon kaybı burada iyice somutlaşmıştır. Üç yıllık bileşik enflasyon oranının yüzde 291 olması bu muhasebe düzeltmesini zorunlu kılmış, Ajansın parasal olmayan varlıklarıyla geçmiş yıllarda kârlarında ciddi bir enflasyon kaybı olduğu gözüküyor. 2024'te 8 milyar 31 milyon 304 bin gibi devasa bir tutarı bulan pazarlama harcamaları başlı başına bir denetleme ve inceleme konusu olarak düşünüyorum. Bağımsız denetçinin bu kalemi kilit denetim konusu ilan etmesi, harcamaların kayıt süreçlerinde belgelendirilmesinde veya dönemselliğinde ciddi riskler olduğunun ucu açık bir ipucudur diye düşünüyorum. Denetçi bu konuyu ele almak için yaptığı prosedürler arasında sözleşme ve fatura örneklerinin kontrolü, maddi doğrulama ve dönemsellik ilkesi testlerini saymıştır, bu da harcamaların fiili karşılığının ve doğru muhasebe dönemine kaydedilip kaydedilmediğini özellikle sorgulanması gerektiğini gösteriyor. Harcama kalemlerinin detaylı dökümü ise burada daha açık ortaya koyulmalıydı. Örneğin 559 milyon 258 bin 696 liralık "world wide" giderleri, global haber, TV kanallarına yapılan giderler olarak tanımlanmakta ancak hangi ülkelerde, hangi kanallarda, kaç kez, hangi içerikle ve ne süreyle yayınlandığını, bu yayının hedef kitle üzerindeki ölçülebilir etkisi, erişimlik, farkındalık ve niyet oluşturma, nihayetinde Türkiye'ye yönelik turist akışına nasıl bir katkı sağladığına dair somut verileri ve performans göstergesi paylaşılmamaktadır. Biraz önce Sinan Bey, sağ olsun, buradaki tanıtım, reklam ve şeyleri, medyayla ilgili olan filmlerimizde izletti ama daha detaylı ve daha paylaşımcı olmakta, daha açık şekilde anlatmakta fayda var.

Yine, 409 milyon 277 bin TL'lik birlikte reklam giderleri için de, bunun için de geçerlidir bu açıklık, somut paylaşımların yapılması. "Yurt dışı tur operatörleriyle yapılan iş birlikleri" ifadesi tur operatörlerin kimler olduğunu, iş birliği kapsamının ne olduğunu, operatörlerinin kendi pazarlama bütçelerine ne kadar katkı sağladı ve bu iş birliklerinin somut satış, pazarlama taahhütlerine dönüşüp dönüşmediği gibi kritik sorular bazı yerlerde cevapsız kalmaktadır: Hani ben bunu sizin meslektaşınız ve içinizden birisi olduğum için yani mesleğin içinden geldiğim, beraber yaptığımız için biliyorum ama kamuoyunu ve Komisyonumuza anlatma açısından soruyorum, yanlış anlamasın, bunu bir hesap sorma anlamında söylemiyorum.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI NADİR ALPASLAN - Cevaplarımız var.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Yine, 388 milyon 477 binlik OTA "..." (*) giderleri ise dijital çağda kaçınılmaz bir maliyet gibi görünse de rakip destinasyonlara göre kıyasladığımızda harcamalarının verimliliği elde edilen rezervasyon başına maliyet ve bu platformlardaki görünürlüğün kalitesini sorgulamadan anlaşılamaz, bunu da anlatmak lazım.

Özel proje giderleri var Sayın Bakan Yardımcım, marka tescil giderleri gibi, ondan sonra turizm tanıtım, geliştirme, platform giderleri var, 222 milyonluk; bunların hepsini biraz önce de yine şeffaf bir şekilde anlatılmakla, söylemekle birlikte Komisyonun bilmesinde veya kamuoyunun bilmesinde şey var, yarar var.

Pazarlama bütçesinde 2023'e göre yüzde 20,79'luk bir azalma var ama bunun yanında da genel yönetim giderlerinde yüzde 13'lük bir artma var, 479 milyona çıkmış, onu biliyoruz. Personel gideri, personel sayımız Turizm Geliştirme Ajansında 170 civarlarda 155'e düşmesine rağmen personel giderlerinde bir artış söz konusu. Onu da, malum, Türkiye'deki enflasyonist yapı veya çalıştığınız profesyonel arkadaşların aldığı maaşların karşılığı olarak diye düşünüyorum. Ücret artışlarındaki üst düzey yönetici ödemelerindeki artışlar da maliyet yükünüzü artırdığını görüyorum. Kira faiz gelirleri var, giderleri var; bunlar da yüksek bir rakam teşkil etmektedir ama benim burada söylemek istediğim, asıl en önemlisi, ben bunu Kültür ve Turizm Bakanlığının, biraz önce konuştuğumuz gibi, Türkiye'ye 60 milyar dolar gelir getiren, ekonomiye bu kadar katkısı olan, hele hele bugün de Sayın Cumhurbaşkanının grup konuşmasında bile değindi, Türkiye'nin turizm gelirleriyle ilgili değindiği hizmet ihracatının bu kadar önemli olduğu bir sektörde tanıtımın ve turizmin, Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin daha fazla olması gerektiğine inanan bir milletvekili olarak söylüyorum, sektörün de içinden gelen bir milletvekili olarak söylüyorum. Çünkü Sayın Başkan, müsaade ederseniz şöyle bir paylaşma yapacağım: Sinan Bey biraz önce, hani dediniz ya "Yüz yıl önce İtalya'da, Dubai'de kuruluş." onu bir rica etsem ekran alabilir miyiz? Ajansların kuruluş yıllarını...

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Siz devam edin, buyurun.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Başkanım, hemen orada bir şey söyleyeceğim.

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - 2002'den beri AK PARTİ iktidarda yani on yedi yıl gecikmeli başlamışsınız.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Yok, yok.

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - On yedi yıl gecikmeli başlamış.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Evet, ben şimdi orada, hani Dubai'den başlıyor, Singapur var, Dubai var. Ben şimdi Sayın Başkan, sizi...

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Ajans kurulmadan önce nasıl yapılıyordu bu işler ya?

KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI NADİR ALPASLAN - Bakanlık yapıyordu.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Herkes kendi yapıyordu.

Tanıtım genel müdürlüğü vardı, işte ben de onu kastediyorum. Tanıtım genel müdürlüğünün zaten bir bütçesi vardı.

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Ha, "Vardı." diyorsun.