KOMİSYON KONUŞMASI

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan Yardımcım, değerli bürokratlar, çok değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Tabii ki bu Ajans, demin söylemişti, yüz yıllık da rakiplerimiz kurulmuş olabilir ama bizim 2002'den beri AK PARTİ tek başına iktidarda olduğunu unutmamak lazım. Demek ki on yedi yıl Sayın Bakanım, bu kurulması yani şeyin kurulması bizde gecikmiyor, on yedi yıl siz geciktirmişsiniz ve bu gerçekten, Ajans kurulduğunda biz karşı çıkmamıştık, Nadir Bey, gerçekten bu işin piri, her türlü desteği vermiştik. On yıldan beri bu Komisyonundayım; gelmiş geçmiş bütün bakanlara teşekkür ediyoruz. Yalnız, benim burada beklentim şu değerli arkadaşlar; aslında, biz farkında değiliz bu turizm gelirlerinin. AK PARTİ, özellikle 2002'de geldikten sonra pek farkına varmamıştı ama 2015'te sona da yavaş yavaş anladınız turizmin ne kadar önemli olduğunu. Çünkü turizmde gelen kaynağın yüzde 99'u dış borcumuzu ödüyor. Yani turizmin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu hepimiz şu an aşağı yukarı 2015'ten beri anlamışız. Ben özellikle 2015'ten beri de bu Komisyonda olduğum için geçmişi de, olayları da çok iyi bilen bir arkadaşınızım. O yüzden, bu Ajansın kurulmasında, Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz katkı vermiştik. Yalnız, Sayın Bakanım, burada bir sıkıntı var; kısa vadeli borçlarda yüzde 15, uzun vadelerde yüzde 43 artış var. Yani bu Ajansın gerçekten Türkiye için çok önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Eğer bu şekilde giderse bu Ajansın illerde gerçekten sıkıntılar yaşanacağını hissediyorum. Bu konuyla ilgili acilen önlem almanız gerekiyor. Bu, devletten bir katkı alıyorsunuz, biliyorsun, ihracat yaptığı zaman KDV alıyor bir firma ama maalesef acentelerle veya yurt dışından gelen ötekilerde herhangi bir prim falan verilmiyor. O yüzden de ben özellikle Turizm Ajansına devlet olarak büyük katkı sunmamız gerektiği inancını taşıyorum. Yine, Turizm Bakanlığının, arkadaşımızın dediği, bütçesinin artmasını istiyorum.

Aynı zamanda Ulaştırma Bakanımız burada, daha önceki Ulaştırma Bakanımız. Arkadaşlar, hava alanlarını Ulaştırma Bakanı yapabilir ama bana göre hava yollarını Turizm Bakanınıza devretmeniz gerekiyor. Eğer bunu başarırsak göreceksiniz, ciddi derecede bir artış olur. Çünkü şu an Türk Hava Yolları, evet, markamız var, şu an Türk Hava Yolları çok Türkiye'ye müşteri getirmiyor, uluslararası transfer işi yapıyor genellikle, baktığım zaman. Anadolu Jet vardı, biliyorsunuz, Anadolu Jet'i ortadan kaldırdınız AJet'i kurdunuz. AJet'in kime ait olduğunu da bilmiyorum, bize mi ait, Sayın Bakanım daha iyi bilir.

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Türk Hava Yollarına ait.

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Türk Hava Yollarına mı ait bilmiyorum ama kesinlikle ve kesinlikle bu işletmelerin özellikle Türk Hava Yolları veya AJet'in bütün işletmesini Turizm Bakanına devletmeniz gerekiyor. Ben böyle bir şey yaşadığım, İngiltere'ye gitmiştim 2003 yılında. Londra'da 4 tane havaalanı vardı. İngilizler o dönemde bizim Didim'e, 86'dan beri geliyor ama 2003'ten sonra bu işte yabancı satış yasağı olunca daha da yoğunlaştı. İngiltere'de 4 tane havaalanı vardı, hafta sonları, özellikle cuma günleri her havaalanında 4-5 tane uçak kalkıyordu İspanya'ya. Ya, araştırdım, bizimki ne zaman? Türk Hava Yolu haftada bir gün, çarşamba günü İstanbul aktarmalıydı arkadaşlar. Ve o zaman 20 pounddu Londra-İspanya. Sordum, "Nasıl olur?" dedim. Dediler ki: "Oradaki devlet buradan kalkan uçakları destekliyor." İngilizler aylık almıyorlar, haftalık para alıyorlardı. Hafta sonu bilmiyorlardı, cuma günü parasını alırlardı, aldığı parayı gidip İspanya'da cumartesi pazar günü harcıyorlardı, pazar akşamı dönüyorlardı. Ve bu organizasyonu yine Turizm Bakanlığı ve hava yollarıyla anlaşmalarıyla yapılmıştır. Yine, Almanya'da, bizim gerçekte turizmi 150-200 milyar dolara getirmek istiyorsak biz her şeyden önce Türk Hava Yolları ve AJet'i Turizm Bakanlığına devredip işletmesini onlara vermek zorundayız. Oraya gelen Ulaştırma Bakanım, kusura bakmayın, özür dileyerek söylüyorum ama bu bir gerçek.

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Ulaştırma Bakanlığına bağlı değil Türk Hava Yolları, onu söyleyeyim.

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Bilmiyorum kime bağlı ama...

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - O bağımsız ya.

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Bunun operasyonunun Turizm Bakanlığına devredilmesi gerekiyor arkadaşlar. Bizim gerçekte şu an, özellikle yazın, Avrupa'dan gelen turistlerin en büyük sıkıntımız uçak. Bunu organize edersek Türkiye'ye gelin çok müşteri var, İngiltere'de, Almanya'da, Fransa'da, özellikle Rusya'da hatta hatta Çin'de. Yani şu an gidişat fena değil yani dürüstçe söylemek lazım, her şeye rağmen iyi gidiliyor ama bundan daha da iyi olabilir. Biz eğer 100-150 milyar dolara ulaşmak istiyorsak bu konuları göz önünde almak zorundayız.

Şimdi, bu ülke hepimizin. Doğruya doğru, yani gerçekten iyi bilen bir Turizm Bakan Yardımcımız, Bakanımız var, bürokraside çok iyi gidiyor, inkâr etmemek lazım. Yani adamların emeğine de saygı göstermek lazım ama bu konuda da beraber oturup -siyasi partiler, düşüncesi ne olursa olsun, fark etmiyor- doğruları tespit etmemiz lazım, doğruya doğru, yanlışa yanlış dememiz lazım. Eğer bir şey yanlışa gidiyorsa çıkıp dememiz lazım, "Bu yanlışa gidiyor." dememiz lazım. Eğer bunu dersek sıkıntı kalmaz.

İkincisi, özellikle ben Büyükşehirler yasası çıktıktan sonra ilçe belediyelerin gelirleri çok düştü arkadaşlar. Özellikle, Sayın Bakanım burada, ben turizm bölgesinde yaşayan bir arkadaşınızım, bu işi yapan bir arkadaşınızım. Özellikle ilçe belediyelerin gelirleri büyükşehire geçti. Geliri çok fazla yok ve hepsi borç altında. Buranın altyapı sorunu var, buranın yol sorunu var arkadaşlar. Gelen turist en büyük reklam budur, gelen iyi reklam yaparsa müşteri getirirsin, kötü reklam yaparsa kötü olur arkadaşlar, işin gerçeği bu. Bu yüzden de özellikle ve özellikle ilçe belediyeleri zaten şöyle bir durum var, nüfusu 100 bin altı ay boyunca ama altı ay sonra, yazın özellikle, 1 milyon 1,5'a çıkıyor, 2 kat artıyor. Para aynı para, gelir aynı para, personel aynı personel, hizmet 2 misli artıyor ve bu sefer de turizme darbe vuruyoruz arkadaşlar. İstemeyerek yani burada işte 100 milyon 200 milyon dolar reklam parası verip bu kadar mücadele ediyorsunuz ama gelen müşteriyi mutlu göndermediğiniz zaman da bu konuda asla verim elde edemeyiz. Bununla ilgili de bir çalışma yapmamız gerekir. Ya su abonesine göre o ilçelere pay vermemiz gerekiyor. İşte ya elektrik abonesine göre vermemiz gerekiyor, aksi takdirde bu yükü taşıyamayacak duruma gelecekler. Bu sadece CHP belediyeleri değil arkadaşlar. Yani sahil bölgelerinde, MHP'li, CHP'li, AK PARTİ'li belediyelerin hepsi aynı durumda. Büyükşehir olduğu için bütün gelirleri... Su geliri vardı, zaten büyükşehire geçti. Altyapı sorunu var, yol sorunu var, ilçe belediyelerinin bana göre hiçbir geliri doğru dürüst yok yani bir emlak vergisi var, bir de İller Bankasından gelen pay var. Yani bu konuda da bununla beraber bir çalışma yapmak lazım. Aksi takdirde, burada yaptığımız bu kadar emek, bu kadar çalışmalar boşa gider. O yüzden, bunların hepsini bir araya toplayıp, eksiklikleri beraber düzenleyip, beraber kanununu çıkarıp beraber daha da ileriye götürmek lazım. Bugün siz varsınız, yarın biz varız, öbür gün başkası gelir ama sonuçta bu ülke hepimizin, yanlışı doğruları yan yana getirip, tartışıp bu konuyu beraber düzeltip turizm gelirimizi, işte 60 milyar dolardan 150 milyar dolara çıkardığımız zaman, o zaman başarıya ulaşmış oluruz.

Bu vesileyle, emeği geçen bütün arkadaşlarıma, bürokratlara, başta Bakan Yardımcım olmak üzere hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Elinize sağlık.