KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ATMACA (Bursa) - Çok Kıymetli Başkanım ben de hazırunu saygı ve hürmetle selamlıyorum.

Ben de esas şey için söz aldım, başlangıç hepimizi üzdü, öyle bir giriş yapmak istemezdik. Belki böyle bir mecburiyet yok ama etik olarak Komisyonun bilgilendirilmesi faydalı olur. Ben de burada duydum yurt dışı ziyareti olduğunu, bunu doğru bulmuyorum.

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Ne yurt dışıymış, bir daha gitmeyeceğiz.

MEHMET ATMACA (Bursa) - İkincisi, bir teknik gezi yaptık, tek bir kere Uzungöl'e.

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Yani bundan sonra nasıl bir gezi yapacağız bu ortamda?

MEHMET ATMACA (Bursa) - Başkanım, yaptık ne oldu?

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Yaptık ne oldu ağabey?

MEHMET ATMACA (Bursa) - Dedik bir araya gelelim, bir değerlendirelim, bir öneride bulunalım, hiçbir şey olmadı; gittik, gezdik ve geldik. Bu da herhâlde öyle ki Avrupa'ya gidip gezmiş, gelmişsiniz ama ne için gittiğinizi, neyi görüştüğünüzü bilmiyoruz; bence bilgi verilmesi dahi çok önemli, yoksa, ne işe yarıyoruz gelip gidiyoruz gibi oluyor. O yüzden onu ifade etmek istedim.

Ben TGA'nın raporunu kısmen inceleyebildim ancak tabii, konuya çok vâkıf olmadığım için, hataya düşmeme adına çok yorum yapmak istemiyorum. Genel yönetim giderleri artarken pazarlama giderlerinin azalması ilginç bir tezat, burada amaç pazarlamaysa genel giderlerin artması, pazarlamanın da artmasını gerektirir; buradaki bu tezat benim çok dikkatimi çekti.

Yine, az evvel sayın milletvekilimizin ifade ettiği gibi, bu ülke ekonomisine katkı sağlayan turizm faaliyetlerinin ülke genelinde artması devlet tarafından karşılanması gereken bir durumdur; bunu turizmcilere yük etmenin de hakikaten çok doğru olduğunu ben de düşünmüyorum. Bir de hani sıkıntı çeken, ayakta durmakta zorluk çeken bir sektör için bu da bir yüktür.

Yine, az evvel Sayın Vehbi Başkanımızın ifade ettiği bu ülkenin diğer alanlarında da benzer sorunlar var. Yönetmelikler daha çok masabaşında hazırlanıyor ve uygulamayla ilgili sorunlar iyi tespit edilemediği için çıkan yönetmeliklerin uygulanışında çok ciddi sorunlar var.

Bir yangın yaşandı, hakikaten hepimizi çok çok fazla üzdü ama şimdi de milletin canını yakıyorsunuz yani olmaz şeyler isteniyor. İyi de oradaki hatalar, çok bariz hatalardı yani aynı riski taşımayan bütün tesislerden ağır şartlar istemek de bizim kültürümüze uymuyor. Bu işler sırf "Ben kanun çıkardım, yönetmelik çıkarttım, olsun." demekle olmuyor. Bu bir kültür işi, bir alışkanlık işi yani alışılagelen bir düzeni birden değiştirmek mümkün değil; o yüzden bu konuda çok ciddi mağduriyetler var. Uzun yıllardan beri hizmet veren bir tesis bugün artık kapatmak zorunda kaldı ve açma şansı yok bu yönetmeliklere göre. Ne oluyor bu sefer? İllegal arayışlara giriyor millet, bu da "haksız rekabet" demektir; o yüzden bu yönüyle de ben not düşmek istedim.

Çok teşekkür ederim.