| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 04 .12.2025 |
CUMHUR UZUN (Muğla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Yasaların kendi içinde bir sistematiği vardır ve o sistematik içinde dizayn edilir. Özellikle ceza yasaları bu sistematik içinde baştan sona gerek suç tiplerinin tanımlanmasında, gruplandırılmasında ve bu suçlara verilecek ceza ağırlıklarının tayininde bu sistematiği sürdürür, sürdürmek zorundadır. Siz taksirle yaralamaya on yıl, kasten yaralamaya beş yıl ceza tayin edemezsiniz; kendi içindeki ağırlığına göre onu dizayn etmek, sistematiğini oturtmak durumundasınız.
Konuştuğumuz, Türk Ceza Kanunu'nun 125'inci maddesi de ceza ağırlığı açısından hakaret suçunu 3 gruba ayırmış. Bu 3 grup içinde de işte, basit hakaret dediğimiz dijitaldeki hakaret, sonra da (a), (b), (c) bendi şekilde 3'ü düzenlemiş, "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı" buraya giriyor ve bunun diğer (b) ve (c) bentlerinde de aynı nitelikteki korunmasında hassasiyet nedeniyle de daha ağır yaptırım gerektiren bir grup oluşturmuş. Şimdi, biz, 3'teki korunmasında hassasiyet gösterilen bu grubun içinden sadece (a)'yı çekiyoruz; hata burada, eşitliğe uyduramayacağımız nokta burada, sadece (a)'yı çektiğimizde. Yani deseniz ki "3'ü tamamen farklı düzenlenişi nedeniyle koruyalım bir yerde." Olur bu ama 3 grubun içinden sadece "kamu görevlisine görevinden dolayı" dediğinizi alıp başka bir usule tabi olarak yargıladığınızda buradaki hem sistematik bozulur hem de eşitlik ilkesine aykırılık gün gibi ortaya çıkar. O nedenle, bunu bir şekilde yeniden değerlendirmek mecburiyetimiz var.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Evet, teşekkür ediyorum.
Sayın Uzun'un bahsettiği şu son konuyla ilgili Sayın Bakan Yardımcım belki açıklama yapmak ister.
TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Ben Sayın Bakan Yardımcımı meşgul ettiğimden dinlememiş olabilir burada; onun kusuru yok, kusur benim.
ADALET BAKAN YARDIMCISI NİYAZİ ACAR - Estağfurullah, ben anlayabildiğim kadarıyla cevap vereyim.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Buyurun.
ADALET BAKAN YARDIMCISI NİYAZİ ACAR - Yani Türk Ceza Kanunu sistemindeki suçlar ve cezalar belirlenirken kendi içerisinde bir disiplin ve düzen olması gerektiğini ifade ettiler. Bu noktada hiçbir sıkıntı yok.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Yani "(a)'ya yapıyoruz da (b) ve (c)'ye niye o istisnayı tanımıyoruz?" diye bir soru sordu.
ADALET BAKAN YARDIMCISI NİYAZİ ACAR - Şimdi, tabii, 2005 yılında kabul edilen bir metin, bir düzenleme ani belki o dönemin gerekçelerine gitmek lazım. Ama Sayın Vekilim, tabii, sözümü yanlış anlamayınız, siz zatıalilerinize hakaret edildiğini farz edelim; şimdi, ön ödeme teklifi ve uzlaştırma çerçevesinde meseleye baktığımız vakit filanın şu kadar lira adli para cezasını yatırdıktan sonra -tırnak içinde- kurtulmuş olmasını arzu eder misiniz? Veyahut da bir masada size hakaret eden -galiz küfürler olabilir, çok ağır hakaretler olabilir- bu şahıslarla uzlaştırma görüşmelerine oturmayı suçun mağduru sıfatıyla arzu eder misiniz?
TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Arzu etmeyiz de sorulmasını arzu edebiliriz, soruyorlar ya "Uzlaşma istiyor musun?" diye.
CUMHUR UZUN (Muğla) - Sayın Bakan Yardımcım, bu sorunun cevabı; ben kendime hakaret edilmesini istemem elbette ama (b)'de dinime de hakaret edilmesini istemem. Niçin ayırıyoruz, o (b)'de? (c)'de dinimin kutsal saydığı sebepler nedeniyle hakaret edilmesini de istemem; o da orada, niye ayırıyoruz?
ADALET BAKAN YARDIMCISI NİYAZİ ACAR - Şimdi, 2005'teki tartışmalara gitmek gerektiğini ifade için söyledim, oraya gelecektim, lafım yarım kaldı.
Yani o dönemki tartışmalarda alt komisyonda olduğunu biliyorum; Türk Ceza Kanunu komisyon görüşmelerinde çok detaylı tartışıldı diye biliyorum.
İDRİS ŞAHİN (Ankara) - 2005'te hiç tartışılmadan uzlaşıyla geçti; AK PARTİ ve CHP birlikte uzlaşarak geçirdi.
ADALET BAKAN YARDIMCISI NİYAZİ ACAR - Doğrudur; o yüzden hani o zamanki düşünceye saygı olarak onu ifade için söyledim. Takdir o zaman öyle gerçekleşmişti.