| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 04 .12.2025 |
GİZEM ÖZCAN (Muğla) - Teşekkür ediyorum.
İki gündür burada bu tartışmaları sürdürüyoruz, saat de epey ilerledi.
Şimdi, benim gerçekten anlamakta zorlandığım bir husus var, öncelikle onu ifade edeyim. Bundan bin yıl önce Heraklitos demiş ki: "Aynı nehirde 2 kez yıkanılmaz." Üstünden çok sular akmış ama siz aynı suda, aynı şekilde yıkanmayı istiyorsunuz ya da bunu diliyorsunuz, bilmiyorum, bu konudaki muradınız nedir? Sözlerinize... Bundan sonraki süreçte gerçekten bugün dışarıda binlerce kişi aileleriyle birlikte buradan çıkacak, buradan nasıl bir tasarı çıkacak, buradan nasıl bir teklif gelecek bekliyor. Sizin telefonlarınıza da mesajlar geliyor, bize de geliyor, burada yine basın emekçilerimiz bu saate kadar aynı şekilde takip ediyor. Diyorsunuz ki: Ben gerçekten şu yüce...
(Uğultular)
GİZEM ÖZCAN (Muğla) - Çok özür diliyorum, çok pardon.
Şu yüce Meclisin çatısı altında şu sözü buranın ağırlığına yakıştıramıyorum. Yani "Burada videoya alıyorsunuz, bu teknolojik aletler çıktı, mertlik bozuldu." Bugün bu teknolojik aletlerden faydalanmayan var mı? "Prompter"ları kullanmayan var mı? ?
MUSTAFA ARSLAN (Tokat) - Teknolojik aletler çıktı, Komisyonun ahengi bozuldu dedim, ahenk bozuldu dedim. Ben hiç almam.
GİZEM ÖZCAN (Muğla) - Buradaki kayıtları almayan var mı? Kullanmasın kimse yani. Hayır, şöyle bir şey ifade edeceğim: Biz milletvekiliyiz, aynı zamanda siyasetçiyiz, aynı zamanda hukukçuyuz, bizim sorumluluğumuz, bizim aynı zamanda halkı aydınlatma ödevimiz de var. Dolayısıyla bizden beklenen, bizden talep edilen konularla ilgili halkı aydınlatma, onlara buradan nasıl bir tartışma yürüyor, bunu... Sadece bu, muhalefete özgü de değil, iktidar partisi için de geçerli. Burada halkı aydınlatma yükümlülüğümüz ve ödevimiz var, ben en azından öyle hissediyorum. Burada alınan her kaydın böyle bir amaçla alındığını da bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum.
Daha sonra şunları da söylediniz: Otuz yıl öncesinden, şundan, başka şeylerden, dün de aynı şeyler oldu, veriliyor... İktidar perspektifi nedir? Ha, siz "Bizim iktidar perspektifimiz dün yapılanlar ya da gelecekte yapılanlarla ilgili onun üzerinden bir tahayyül oluşturmaktır." diyorsanız buna saygı duyabilirim ama yirmi üç yıldır bu ülkeyi yöneten bir anlayış var ve burada CHP zihniyeti olarak tırnak içinde ifade ettiğiniz bir söylem var defaatle ve daha sonrasında bugün adalet ve hukukla ilgili ortaya çıkan bir yangın var ki... Ne demişler? Bir yangından daha hızlı adaletsizliği önlemeliyiz. Kusura bakmayın, biz bugün olan hukuksuzluğu konuşmak zorundayız. Bugün o iddianame ortada duruyorsa, bugün Cumhuriyet Halk Partisine bu şekilde bir sistematik saldırı yapılıyorsa otuz yıl öncesinden de değil, vatandaşın da söyleyeceği otuz yıl sonrasını da değil ama bugünün sorumluluğu altında bu çatı altında bunları konuşmak zorundayız. Size göre o iddianame boş olabilir, dolu olabilir, öyle diyorsunuz, "Boş." diyorsunuz burada. Biz boş olmasını gerekçeleriyle burada ifade ediyoruz. Netice itibarıyla, bugün hepimiz hukukçuyuz, kasten adam öldürmeden bir müvekkilimiz olsa ve onu savunuyor olsak, eğer siz suçun işlenmediği konusunda kanaatiniz varsa olayı anlatırsınız ama suç işlenmiş ve buna ilişkin kuvvetli bir şüpheniz oluşmuşsa hafifletici sebeplerini konuşursunuz. Burada konuşmamız gereken de bizim...
Siz teklif sahibisiniz. Bugün yaptığınız işin gerçekliğini ya da onu savunmak zorundasınız. Otuz yıl öncesine, yirmi yıl öncesine, Cumhuriyet Halk Partisine, muhalefete, önceki iktidarlara, bunlara karşı burada bir tartışma yürüterek sonuç alma ihtimalinin olduğunu düşünmüyorum.
Bir ikincisi de burada önemli olan, bugün teklif sahibi olarak bu kanunun neden geçmesi, hangi konularda olması gerektiği konusunda açıklama yapmanız ama bizim de bugün anlattığımız hukuksuzluklara da kulak verme sorumluluğunuz olduğunu bir kez daha hatırlatmak istedim.
Teşekkür ediyorum.