HURŞİT GÜNEŞ (Kocaeli) - Sayın Başkan, çok teşekkür ederim.

Plan Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, Bakanlığınıza 23/5/2013 tarihinde bir soru önergesi vermişim ve Suriye'de rejime karşı savaşta ölen 35 Türk'le ilgili bilgi sormuşum, 23/5/2013, cevap vermemişsiniz.

4/6/2013 tarihinde Kocaeli'de sokaklarda bazı eylemlerde bulunanlara karşı sert polis tedbirleriyle ilgili bilgi istemişim, yanıt vermemişsiniz.

10/8/2013 tarihinde Suriye'nin Resulayn ilçesinde El Nusra militanı 3 Türk vatandaşının çatışmada öldüğünü sormuşum, yanıt vermemişsiniz.

Yine, Bakanlığınıza Meral Akkaya öğretmenin Gebze'de Gezi Parkı soruşturması neticesinde, Kocaeli Valiliğince -ama nedeni olmayan biçimde- yerinin değiştirilmesini sormuşum, yanıt vermemişsiniz.

Siz gelmişsiniz Bakanlığa, 7/3/2014 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan'ın Amerika gezisinde Fetullah Gülen'in iadesini istediğiyle ilgili açıklaması üzerine bilgi istemişim, cevap vermemişsiniz.

Yine, 21/3/2014 tarihinde size LST yazılım firması, şu anda sizin eski görevinizde, Fatih Kasırga'nın oğulları tarafından alınan bazı ihaleleri sormuşum devlet tarafından, bilgi vermemişsiniz.

Sayın Bakan, yine size 30/4/2014 tarihinde Fethullah Gülen'e yeşil pasaportun nasıl verildiğini sormuşum, cevap vermemişsiniz.

Sayın Bakan, size 8 Temmuz 2014 tarihinde Cengiz Holding, Limak Holding ve Kolin Holdingin ortak olarak kurduğu CLK Uludağ Elektrik AŞ'nin yine İzmir'deki bir ihaleye farklı bir isimle beraber girdiği için Kamu İhale Kurumunun kararıyla bir daha ihaleye girmemesi gerektiğine dair ne yaptığınıza ilişkin soru sormuşum -çünkü biliyorsunuz, İstanbul'da üçüncü havaalanını aldılar- onunla ilgili bilgi vermemişsiniz.

Sayın Bakan, burası Türkiye Büyük Millet Meclisi. Bizim iki görevimiz var; biri yasama, biri denetleme. Siz Türkiye Büyük Millet Meclisine neden saygı göstermiyorsunuz, neden bunların hiçbirini yanıtlamıyorsunuz? Bakınız, bütün arkadaşlarım burada "Bizim sorularımıza yanıt vermiyorsunuz." dediler. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki milletvekillerinin denetim görevine el vermeniz gerekiyor. Bu, bir ayıptır, burada birçok yanlışlık var. Suriye'de Türk vatandaşı ölmüş. Terör eyleminde de ölmüş olabilir, normal de ölmüş olabilir. Bunun yanıtını vereceksiniz.

Sayın Bakan, Türkiye'de 663 bin polis, 124 bin jandarma görev yapıyor, siz söylediniz. Bu yetmiyor ki 787 bin kişiye özel güvenlik belgesi verilmiş. Milyonu aşan bu devasa güvenlik sınıfına neden ihtiyaç var? O hâlde Türkiye'de giderek büyüyen bir emniyet sorunu var. Dünyanın neresinde böyle bir sayı var merak ediyorum, lütfen bunu yanıtlayınız.

İki: Sayın Bakan, eski Başbakanı 130 kişi koruyor, neden? Geçmişte başbakanları kaç emniyet görevlisi koruyordu? Bu, bir olağanüstü risk ise nedeni nedir?

Üç: Sayın Bakan, vatandaşların polise ya da emniyete olan güveninin arttığına dair bir veri var mı? Varsa nedir, yoksa tam aksine bir gelişme mi var? Lütfen bunu özellikle açıklayınız. Gezi olaylarından sonra vatandaşın polise güveninin azaldığını düşünüyorum.

Dört: Sayın Bakan, Kocaeli'de emniyet giderek yitirilmektedir. Kocaeli, özellikle Gebze'nin El Kaide ve IŞİD'in önemli katılım kaynaklarından biri olduğu üzerine İngiliz basınında -BBC dâhil- haberler yer aldı. Bunun üzerine size bilgi sordum. En son INTERPOL şefi, IŞİD'in teröristlerinin İzmit Limanı'ndan giriş yaptığını açıkladı. Siz bu konuda ne yaptınız, bunu da merak ediyorum.

Beş: Sayın Bakan, 1,6 milyonu aşan Suriyeli misafirlerle ilgili çok büyük ve çok uzun vadeli bir stratejiye ihtiyaç vardır ancak bu ortada görünmemektedir. 1,6 milyon kişiyi siz biraz önce telaffuz ettiniz.

Sayın Bakan, sivil polislerce dövülerek öldürüldüğü anlaşılan Ali İsmail Korkmaz'ın ailesinden bir özür dilediniz mi yahut baş sağlığı dilediniz mi?

Sayın Bakan, dokuz ayda örtülü ödenek 850 milyon TL. Siz eski Başbakan Müsteşarıydınız, bize bir açıklayınız, 2007'den beri bu olağanüstü örtülü ödenek harcaması nereden kaynaklanıyor, bu ödenek niye patladı? Yani, tabii ki tek tek harcamaları söylemeniz gerekmiyor ama ihtiyacın nereden kaynaklandığını söylemeniz gerekiyor.

Sayın Bakan, sunumunuzda 2011 yılında dünyada uyuşturucunun yakalama oranının yüzde 38'inin Türkiye'den kaynaklandığını söylüyorsunuz. 2012 yılında bu yüzde 16'ya düşmüş. Demek ki Türkiye'de bir aşağı doğru gidiş var.

Sayın Bakan, akaryakıt kaçakçılığından bahsediyorsunuz ve dokuz ayda 58 milyon TL akaryakıt kaçakçılığının polis tarafından, emniyet görevlileri tarafından ortaya çıktığını söylüyorsunuz. Geçenlerde Hatay Valisi bir akaryakıt kaçakçısını -sizin memurunuz- yakaladı ve açıkladı fakat bir şey söyleyeyim, uluslararası kuruluşlar, özellikle Suriye'den Türkiye'ye günde 2 milyon dolara yakın bir kaçakçılık yapıldığını söylüyor. Bu, dokuz ayda 675 milyon TL eder minimum. Siz bunun çok küçük bir kısmını yakalıyorsunuz.

Sayın Bakan, en sonunda şunu sormak istiyorum müsaadenizle: Bu memlekette dikkat ederseniz son günlerde en çok kaçak saray tartışılıyor, bir debdebe merakı aldı, bir debdebe sanıyorum epeyce yaygınlaştı. Sonunda siz de Ankara Valisinin konutuna, vali konağına yerleştiniz. Bu tabii olumsuz bir gelişme.

Saygılar sunuyorum. Bütçeniz de hayırlı uğurlu olsun.