HAYATİ TEKİN (Samsun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Arkadaşların söylediğine sanki biraz daha ilave gibi olacak ama onun için biraz kısa keseyim. İki öneriye de katılıyorum, akıl mantık bunu gösteriyor. Yalnız, Sayın Bakanım biraz önce "Avrupa'daki bu konudaki meslektaşlarımızla da bu konuları inceledik mutabakata vardık." demişti. Ben bu komisyonun bu şekilde oluşmasının Avrupalıların mutabakata varıp bunu incelediğini zannetmiyorum. Belki de çok safiyane, iyi niyetle bakarak, kendi ülkeleri gibi görerek yani demokrasinin, özgürlüklerin çok geliştiği ülkeler anlamında bakarak belki okey demiş olabilirler ama biz olağanüstü şartlardan geçerek olağanüstü de, Avrupalılara göre, bir ülkeyiz. Özgürlük ve demokrasi açısından alacağımız çok yol olduğu kanaatindeyim. O manada bu komisyonun bağımlılıktan kurtarılıp biraz hiç olmazsa bağımsız niteliği taşıyabilecek, gönülleri ferahlatabilecek şekilde barodan ve üniversitelerden seçilecek olan kişinin bile 3 kişiyi tayin edip, dönüp bir de bakan "Ben seçeceğim." demesi bile aşırı derecede güvensizlik oluşturduğu kanaatindeyim. "Ya bizim denetimimiz bizim elimizin altından biri fırlar da bu denetimi yapar, bağımsız bir şekilde yapar mı?" endişesinden dolayı Bakan diyor ki: "O 3'ten de 1'ini ben seçeceğim." Bakan ben olsam düşünürüm, neye göre seçeceğim? O üniversitenin zaten, eldeki üniversitelerin yolladığı adam, belli, siyasete girmemiş, işte en eski fakültelerden. Neye göre o 3'ten de 1'ini seçeceğim? Kim bana bu iyi ya da kötü, bu bizden yana, bu değil istihbaratını verecek de o 3'ten 1'ini seçeceğim? O bile sistem olarak, anlayış olarak yanlış olduğu kanaatindeyim.

Teşekkür ediyorum.