NİHAT YEŞİL (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sevgili Bakan, değerli bürokrat arkadaşlarım; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Bu kanunda ilgili maddedeki konu şu: Yani, biz kişisel verileri bir vatandaşın korunması için gizlilik noktasında tutarken burada ad, soyad... Anayasa'nın 20'nci maddesinde de açık ve net, kişisel veriler sızdırılamaz, verilemez. Buna rağmen burada böyle bir madde eklenmiş. Biz diyoruz ki bir insan bir ihbarda bulunuyorsa veya bir konu getiriyorsa bu kişinin kişisel bilgilerini teşhir etmek doğru değil. Biz sadece bu verileri korurken, bir taraftan insanları korumaya çalışırken ama açık ve aleni, ad ve soyad, kanunumuzda çok net bir şekilde ortaya koyuluyor. Bu anlamda bunun doğru olmadığını söylüyoruz. Çünkü, kişisel verili kişinin ihbarı... O zaman vatandaşı ihbar etme noktası veyahut konularda bilgi sahibi olması, şurada olay vardı, bu olayın sonunda bulunduğunda hemen adamın bilgilerini ortaya koyarsak bu sıkıntı yaratır. Bana göre bunun çıkarılması gerektiğini düşünüyorum.

BAŞKAN - Bu konuda söz isteyen yok.

Şimdi, burada, uygulamada o kadar çok şikâyet yapılıyor ki işin aslı kişisel bilgilerin mahfuz tutulmasıdır yani onu sorumlu, yetkili kişilerin deşifre etmesi söz konusu değil. Ha, uygulamada aksaklıklar oluyor, biz işin içinden geliyoruz ama öbür taraftan da binlerce dilekçe veriliyor. Biraz daha böyle ciddi konularda adam ismini yazsın, gerektiğinde bulunabilsin, ifadesi alınabilsin, "Meramın ne?" denilebilsin diye düşünülmüş bir sistem aslında. Mevcut sistemin buraya dercedilmesi aslında.

NİHAT YEŞİL (Ankara) - Şimdi, Değerli Başkanım, tabii ki o öyle de ama asılsız ihbarlar yapmıştır mutlaka insanlar ama insanın kişisel bilgi hakkı en tabii hakkıdır. Yani, bu bilgileri her alanda teşhir edersek o zaman nasıl yapacağız? Biz nasıl bunları koruyacağız?