İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Bakan, konuşmamın bir bölümünde de söyledim. Yani, kamu yöneticilerinin takdir yetkilerini kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda, her türlü keyfîlikten uzak, tarafsız ve eşitlik ilkelerine uygun olarak kullanmaları gerekir. Durum böyle olmasına rağmen, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı bu duruma uymuyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının keyfî tutumuna ve açıklamalarına yönelik Bakanlığınızca herhangi bir işlem yapılmış mıdır ya da yapılacak mıdır?

İkincisi, ben de Sayın Günal'ın sorduğu soruyu devam ettirmek istiyorum. Emniyet ve polisteki toplam TOMA sayısı nedir? Emniyetin on sekiz gün arayla, davet usulüyle, 315 TOMA alımına ilişkin iki gizli ihale vermesi ne anlama geliyor? Burada bir kayırma söz konusu değil mi?

Bir de, konuşmalarımız içerisinde zaman darlığından yer veremedik. Ağustos, eylül aylarında basına yansıdı "Polise verilen taltifler geri alınacak." diye. Geçtiğimiz yıl Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin şiddet kullanmasına kamuoyunda yükselen tepkiye zamanın Başbakanı "Emri ben verdim." demiş, arkasından da polisleri övmüştü. O övgünün sonunda da gerçekten kamuoyunu rahatsız edecek tarzda, üst düzey, operasyonları yaptırdığınızdan çok emri veren bölümde çok fazla polis şefinin taltif edildiği yansımıştı. Bu yıl da o taltiflerin geri alınmakta olduğu basına yansıdı. Bunlar kendi içinizde bir hesaplaşmanın, "Paralelci, bizden, bizden değil" gibi yaklaşımların sonucu mu yoksa bunun nedeni nedir? O taltiflerin geri alınma gerekçesini bir öğrenelim istiyoruz.

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Bir de son bir sorum daha var.

Sayın Bakan, özellikle ülkemizde bulunan Suriyelilerin sayısı konusu muğlaklığını koruyor. Bu sayı net olarak nedir? Oradaki Suriye kökenlilerin, Suriyelilerin yakın zamanda da nüfus idaresinin kayıtlarına alınıp kimlik verileceğine ve işe yerleştirileceklerine ilişkin açıklamalar başladı. Bunları gelecek seçimlerde "seçmen" olarak sayacak mısınız? Net olarak yanıt istiyoruz.

Teşekkür ediyorum.