EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyeleri, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlar, tarıma baktığımız zaman da tarımı mutlaka desteklemek lazım ama desteklemeyle canlanmıyor. Bu arada unuttum kendimi tanıtmadım, ben Diyarbakır AK PARTİ milletvekiliyim, tarımla uğraşıyorum, onu da söyleyeyim.

Şimdi, mutlaka çiftçiyi desteklemek lazım ama baktığımız zaman eğer kaliteli bir ürünü, katma değeri yüksek olan bir ürünü üretmiyorsan... Biz şimdi tarım ürünlerini dünyaya satıyoruz. Eğer katma değerli bir ürünü üretmiyorsak bunu yarınla ilgili... "Tarımda biz dünyada başarılı olacağız, söz sahibi olacağız.", bunu söylemek de çok zordur. Ondan dolayı baktığımız zaman...

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Öyle demeyin, buğday üretmeyecek mi üreticiler?

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Buğdayla ilgili demiyorum Sayın Vekilim.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Katma değeri yüksek ürün üretmesin diye...

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Sayın Vekilim, buğdayla ilgili demiyorum, ben farklı bir boyuta yaklaşıyorum.

BAŞKAN - Yani buğdayın katma değerli hâle getirilmesinden bahsediyor.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ama üretici yapamaz onu. Üretici buğdayı üretir verir, biter.

BAŞKAN - O başka bir şey.

Siz tamamlayın Sayın Bal.

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Şimdi, ben başka bir şey söylüyorum.

Şimdi, eğer tarım ürününde başarılı olmak... Demin sütle ilgili gündeme geldi, şimdi, bizim süt ürünleriyle ilgili dünyada sattığımız bir mamul var mı?

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Avrupa Birliği satıyor zaten ama onlar destek verdiği için...

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Şimdi ona geleceğim.

Biz destek de versek eğer marka değeri yüksek olan bir ürün olmazsa dünyaya satamazsın, iç piyasada satarsın. Şimdi, süt bir krize giriyor... Öyle mi, öyle değil mi? Süt bir krize giriyor, süt krize girdiği zaman, işte, haydi bakalım okullara -demin gündeme geldi, yaşlılara da tavsiye ederim- tamam, olur, ama bu kesin bir çözüm değildir yani buna farklı bir çözüm bulmak lazım. Şimdi, Hollanda'ya baktığımız zaman Hollanda 90 milyar dolar ihracat yapıyor, bunun 34 milyar dolar civarında... İşte, çiçek sera ürünüdür, öbürü tarımsal ürünlerdir, işlenmiş tarımsal ürünlerdir. Bunun yüzde 60-70'i de süt ve et ürünleridir. Eğer işlenmezse, dünyaya satmazsa... Demin tavukçulukla ilgili gündeme geldi, işte, Rusya krize girdi, Rusya krize girdikten sonra tavukçuluk Türkiye'de çökmeye başladı.

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Rusya krize girmedi.

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Yok, yok anlatamadım. Rusya krize değil, bir ticari kriz başlar, yani bu normal şey.

Şimdi, bir ülkeye bağlı kaldığınız zaman... Biz tavuğu ne yapıyoruz? Tavuğu karkas olarak satıyoruz öyle değil mi? İşlenmiş ürünümüz var mı? Yok. Marka değeri yüksek olan bir ürünümüz var mı? Yok. Şimdi, bununla ilgili, demin tarım ürünleriyle ilgili, tarla verimiyle ilgili bahsedildi. Tarla verimi mutlaka artması lazım ama bunu da unutmamak lazım. Daha önce, on yıl önce biz 70 milyon nüfus beslerken şimdi 95 milyon civarında nüfus besliyoruz ülkede. Millî gelir yükseldikçe de proteine ihtiyaç doğuyor. Bu gelişmiş bütün dünya ülkelerinde böyledir. Millî gelir yükseldikçe de proteinin değeri artıyor, ihtiyaç artıyor. Şimdi, bizim bununla ilgili yapmamız gereken şeyler: Tarımla ilgili AR-GE çalışmaları. Üniversiteyle ilgili beraber iş birliği yaparak bu çalışmaları yürütmemiz lazım. Destekleme verirsiniz. Şimdi, pamuk Türkiye'de azaldı ama desteklemeye baktığımız zaman da dünyanın verdiği desteklemenin çok altında değil. Dünya desteklemelerinin çok altında değil.

MEHMET ÖNTÜRK (Hatay) - Üstünde şu an.

EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Şu anda baktığımızda üstünde.

Demin Bakanlıkla ilgili bir şey geldi, işte, Sayın Bakanımızın alanı değil, doğrudur. Ama buna inanmamız lazım, başarılı insanlar her tarafta başarılı olurlar, hiç kimsenin bu konuda kaygısı olmasın. Sayın Bakanımız bütün bölgelerde çiftçilerle ilgili toplantı yaptı ve tabanda aldığı talepleri uygulamaya yavaş yavaş koyuyor. Tarım zor bir bakanlık, kolay bir bakanlık değil çünkü nüfusun yüzde 25'i daha tarımla iştigal ediyor. Yüzde 25 iştigal ettiği bir yerde, nüfusun yüzde 25'i, bunun ihtiyacını karşılamak, kırsaldaki bütün sorunları dile getirmek çok zor.

Tarım sektöründe tarla verimine de baktığımız zaman, tarla veriminde pamuğu örnek verirsek, daha önce 1 dönüm pamukta 300-350 kilo alıyorduk, şu anda ortalama 470 kiloya çıktı. Bu TÜİK'in verilerine göre değil, fiiliyata baktığımız zaman 470-500-550 kilo alan yerler var, demek ki biz tarla veriminde de bir yere gitmişiz. Süte baktığımız zaman, sütte de aynı şekilde, bizim daha önce bir hayvanda aldığımız süt miktarı 10 kiloysa bugün atıyorum, 20 kiloya çıkmış. Daha önce bir danadan 200 kilo, 150 kilo et alırken şu anda 350 kilo civarına çıkmış. Ama bununla ilgili daha büyük çalışmalar yapmak lazım. Benim de, komisyondaki arkadaşlarımızın da burada AR-GE ve işlenmiş gıda üzerinde durmamız lazım.

Teşekkür ediyorum.