KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ÖNTÜRK (Hatay) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Öncelikle, Komisyon Başkanımıza teşekkür ediyorum. Hakikaten beş yıldır Tarım Komisyonundayım, Tarım Komisyonu inşallah bu dönem ortak akılla tarıma katkı sunacak bir komisyon olur. Sayın Başkan da o amaçla ciddi gayretler ediyor. Ben bakanlarımıza da, Bakanlık personeline de, bürokrasisine de teşekkür ediyorum. Hakikaten ciddi, verimli bir toplantı oluyor. Ama şuradan şunu da söylemem lazım: Biz burada sektörün sıkıntılarını ele alıp bir katkı mı sunacağız, yoksa siyaset mi yapacağız? Bunu bir ele almamız lazım.

Şimdi, çok güzel fikirler çıkıyor, görüyoruz. İktidar partisi milletvekilleri olarak bizim de desteklediğimiz konular var, burada yapılan ciddi işler de var. Burada eleştiriden ziyade somut bir şekilde önerileri koyup "Eldeki imkânlarımızla bunların hangisini, nasıl gerçekleştiririz?"i, Bakanlığa bu konuda fikir vermek, onlarla istişare etmek bence çok daha faydalı olur diye düşünüyorum. Şimdi, bununla ilgili birkaç önerim de olacak benim ve inşallah, dönemimiz boyunca da Komisyonda hep bu tür öneriler yapıp eğer sektöre bir katkı sunabilirsem şahsım adına ne mutlu diyorum.

Şimdi, benim çok kafama takılıyor bu, yani beş yıldır da soruyoruz, 1'in üstünde söyleniyor. Sayın bürokratlarım, bizim verdiğimiz destekler gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 1'inin altında mı, üstünde mi? Bunun bilgilerini bize bir gönderirseniz mail olarak, yani tarımsal desteklerimizin. Burada, geçen ki toplantıda -ben Sayın Bakana da teşekkür ediyorum, hakikaten Bakanlığa çağırdı, iktidar muhalefet ayrımı yapmadan bir şeyler yapmaya gayret etti, gayret de ediyor, herkesin fikirlerini almaya çalışıyor- orada da bu konu konuşuldu, yüzde 1'in üstünde. Yani "Bununla ilgili yasal oranın altında." deniyor muhalefet partilerince, bunu ben de öğrenmek istiyorum, bu hangi noktada? Bununla ilgili bize bir bilgi gönderirseniz sevineceğim.

İkincisi, öneri olarak söylüyorum: Şimdi, Türkiye'de belli bir ekilebilen alan var ve bu alanların bir kısmı kurak alan, bir kısmı sulak alan. Sulak alanlarda ekilebilecek bitki örtüsü belli zaten, "havza çalışması" dediğimiz konu. Bir taraftan Ekonomi Bakanlığının verdiği teşvikin, desteğin yüzde 40'ını oluşturan narenciyenin ekimine hızla devam ediyoruz, diğer taraftan aynı alanda alternatif ürün, ekilebilecek ürünlerimiz sanayi ürünleri, sulanabilir alan, iklimi buna uygun alan bunlar. Diğer taraftan da mesela pamuk, açığımız var, ithal ediyoruz, bunun da ekilmesi için tutuyoruz her sene destekleri artırıyoruz. Az önce Ebubekir Bey bunu söylemek istedi anladığım kadarıyla, Diyarbakır Milletvekilimiz.

Şimdi, her yıl pamukta primleri artırdık ama üretimi artıramıyoruz. Bununla ilgili oturup ciddi bir çalışma yapmamız lazım yani bunu masaya yatırmamız lazım diye düşünüyorum.

Şimdi, burada ben bir örnek vereyim, yapılması gereken bir önerim olsun: Şimdi, önümüzdeki yıl 75 kuruş destek vereceğiz kilograma. Şimdi, 75 kuruş destek vereceğiz ama ekim sahalarını artıramadık, insanlar hâlâ mısır ekiyor çünkü pamuğun alternatifi mısırdır, işte, soyadır, sulak alanlarda ayçiçeğidir, meyvedir, hâlâ insanlar buna gidiyor. Şimdi, bence bunun bir nedeni desteklerin, hasadın eylül, ekimde yapılması, sadece kârın destek olarak çiftçiye kalması ve bunun haziranda ödenmesi, altı ay sonra ödenmesi. Şimdi, bunu nasıl öne çekeriz, bu çok önemli bir şey. Bununla ilgili bir çalışma yapmamız lazım. Efendim, askı süresiydi, şuydu, buydu. Tamam, biliyoruz hepsini ama "Bunu nasıl öne çekeriz?"i ortak bir akılla, yolsuzluğu da önleyecek şekilde... Tabii ciddi de yolsuzluk oluyor, daha önce 1993 yılında olmuştu, öyle hatırlıyorum. İnsanlar pamuğunu teslim etti, aynı gün gitti destekleme aldı; çok ciddi bir yolsuzluk oldu, Doğruyol Hükûmetiydi, Tansu Çiller dönemiydi, öyle hatırlıyorum. Şimdi, bunu da engelleyecek şekilde bununla ilgili bir çalışma yapmamız lazım.

Diğer taraftan, dekara verilen destekler... Arkadaşlar, burada bir tezata düşüyoruz. Şimdi, bir taraftan diyoruz ki gübreye, mazota, şuna buna desteği verelim; öbür taraftan diyoruz ki ürüne verelim. Şimdi burada da tespitimizi doğru yapıp bir karar vermek lazım. Komisyon olarak hangisine verilecekse veya böyle parçalı bulutlu verilecekse onun üstünde bir strateji geliştirip öyle yürümemiz lazım. Yani, muhalefet içerisinde bazı arkadaşlar diyor ki "Ürüne destek verelim." bazı arkadaşlar diyor ki "Dekardaki bu destekleri artıralım." Ya, orada da bir şey var. Yani, konumuza iyi gayret edip, iyi çalışıp bir karar vermemiz lazım. Hepimizin amacı Türk tarımını iyi noktaya götürmek olmalı, tarihe geçmek olmalı. Ya, bizim de "Komisyonda, 26'ncı Dönemde şu şu çalışmaları yaptık ve bu bizim ortak eserimiz oldu." dememiz lazım. Bununla ilgili çalışma yapmamız lazım.

Şimdi, tabii, vakit dar, anlatacağımız çok şey var ama şunu...

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Desteklerle ilgili söylenenler, onlar parçalı bulutlu olur. Yani, söylenenler de doğru, sizin söylediğiniz de doğru. Yani, dolayısıyla...

BAŞKAN - Şöyle yapalım mı? Pardon, arkadaşlar...

MEHMET ÖNTÜRK (Hatay) - Şunu anlatıyorum arkadaşlar...

BAŞKAN - Pardon, Sayın Hatibin...

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - ...kaleme indirmek...

MEHMET ÖNTÜRK (Hatay) - Şöyle Başkanım, şöyle indirilebilir, indirilmez diye bir şey yok arkadaşlar.

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Doğrudan gelir desteği uygulandığında bu desteklere biz siyasilerden kapı kapı gezip "Bunlar gavur bankalarından geliyor, almak caiz değildir." diyenler de oldu. Yani, bu desteklerle ilgili tabii ki...

MEHMET ÖNTÜRK (Hatay) - Ben şunu demek istiyorum: Şimdi, burada stratejiyi belirlemek lazım. Ben geçen dönem desteklerin sadece farklı bir yönteme gideceği noktasında ciddi de muhalefet yapıp bu iş tekrar şu şekilde olmalı diye de söyleyen biriyim.

Şimdi, burada şunu anlatmak istiyorum arkadaşlar...

BAŞKAN - Toparlarsanız...

MEHMET ÖNTÜRK (Hatay) - Yani, biz stratejimizi belirleyip bu konuda elimizdeki imkânlar ölçüsünde "Bunu nasıl etkin, daha nasıl verimli kullanırız?"ı bir kere burada Komisyon olarak şey yapmamız lazım.

Daha söyleyecek çok şey var ama benim bu gayede Sayın Başkandan da ricam bu toplantıların devamı. Kıymetli bürokratlarımız var, hepsi görevinde etkin, yetkin ve tecrübeli insanlar. Bir araya gelip ortak bir akılla şu Türk tarımında... İktisat politikalarında amaç-araç doğrultusunda hatalar olabiliyor, yolda düzelteceğimiz konular olabiliyor. Bugüne kadar her gelen bürokratımız da, siyasimiz de elinden gelen gayreti göstermiştir, kimse tarım kötüye gitsin diye uğraşmamıştır ama akıl akıldan üstün ve ortak bir istişare lazım veya herkesin bir uygulama stili var. Bu noktada, inşallah, Tarım Komisyonu bu dönem farklı çalışır ve ülkeye bir fayda sağlar diye düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.