ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Şimdi, konuşma doğru ama bununla ilgili de bir siyasi kararın verilmesi gerekiyor. İşte 91, bugün 2016. Sürecin bu hâle gelmesinin biraz kararsızlıktan da kaynaklandığı görülüyor. Yani ne olacağını bilmeyen yönetim veya yöneticiler veya çalışanlar verimli olamazlar, bu temeldir. Her sene benzer konuşmaların dahi tekrarlanır hâle gelmesi bu işteki yaklaşımın, oradaki heyecanın bittiğini de gösteriyor. Bu bağlamda, burayla ilgili somut karar verilmeli. Bir: Kurumsal olarak burası ne kapatılabilir ne de bütün olarak özelleştirilebilir, bu olmuyor. Ama verilenler de bu işi taşıyabilecek yapıda değiller. Kurumsallaşmamış müesseselere ahbap çavuş ilişkisiyle verilmiş işler var. Tümüne baktığınız zaman, raporları okuduğunuzda ne ona çapları yetiyor ne kapasiteleri yetiyor. Kurum yapsa ileride aynı sorunu daha az yaşar çünkü sonunda mahkemelik oluyor.

İşte biraz evvel Zekeriya Bey sormuştu. Kurumun ihaleye verdiği firma mühendislik eğitimi veriyor. Verdiği mühendislik eğitimini formalite olarak veriyor. Oysa kurumdaki mühendislere bu işin hem Avrupa hem Türkiye normlarında birikimi olanlarla o eğitim verilse daha yeterli seviyede eğitim de verilmiş olacak. Yani kurumun kendi iç yapısının çözüme ermesi biraz da siyasi iradeyle ilgili. Dört yıldır, raporların -aradım, bakın, hepiniz karşılaştırın- yüzde 70'i aynı. Onun için burada bir siyasi iradenin de gerekliliği ortaya çıkıyor çünkü birazcık çalışma körlüğü oluşmuş: "Nasıl olsa zarar ediyor, nasıl olsa işçi alınmıyor." Şimdi, 750 bin lira zararın üstüne bir de eğer 3.500 işçi alınsa zarar kaça çıkacak, rakamsal olarak ortada. Bu bağlamda da düşünülmesi gerektiğini ve bu anlamda gerekirse siyasi irade olarak bir karar verilmesinin de doğru olacağını düşünüyorum.