| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü ve müesseselerinin 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 20 .04.2016 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bunun daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Şimdi, aslında bu kuruma baktığımız zaman hem personel hem verimlilik hem üretim hem teknolojinin kullanılması hem planlama hem yatırım anlamında, sürecin iyi yönetilmediğini görüyoruz. Bu tespitleri de sizin arkadaşlarla beraber 2012 raporlarını incelerken 2014'teki toplantımızda bu kurumu ibra etmeyerek ifade etmiştik.
Şimdi, ibra etmeme gerekçelerimizden bir tanesi de aslında biraz evvel üst üste getirdiğim, çıkartılmasını talep ettiğim Hattatlara ait HEMA Holdingle ilgili bir redevans usulüyle verilmiş bir sahanın işletilmesi olayı vardı ama maalesef, reddettiğiniz için konuyu açamadık, şimdi oradan bir başlayalım ama başlamadan önce bizim de alandaki Bartın Milletvekilimiz Rıza Bey her KİT toplantısına mutlaka gelirdi çünkü Amasra onun bölgesi ve Amasra-B Sahası'nda gelişiyor olaylar ve çok özen gösterdi, çok defalar KİT Komisyonunda bu konuları ifade etmeye çalıştı ama bir türlü başarılı olamadı, bugün de Zonguldak'ta olduğu için gelemedi ama bir sonraki toplantımıza mutlaka gelecektir.
Şimdi, arkadaşlar, 3 tane büyük redevans alanı olduğunu söyledi Genel Müdür sunum yaparken, diğerleri küçük redevans alanları, zaten çok da fazla bir kömür üretimi yok bakıldığı zaman. Şimdi, bu 3 tane sahanın üretime geçmemesi demek 1 milyon tonlarda olan taş kömürü üretiminin -ki Türkiye'nin ihtiyacı olan 28-30 milyon ton- 3 milyon tonlara, 4 milyon tonlara çıkmaması anlamına geliyor. Yani "Bu taş kömürünü 5 milyon tona çıkartacağız." diye hedef koyarken aslında bu redevans sahalarındaki üretim de bu hedefin içerisindeydi, bu yaptıkları redevans karşılığı vermiş oldukları alanlardan yapacakları üretimde de 5 milyon tona çıkmayı hedefliyorlardı. Bunlar için de ihaleler gerçekleştirdiler. Bunlardan bir tanesi Amasra-B Sahası, en büyük sahalardan bir tanesi ve 2005 yılında yapıldı bu ihale, toplam yirmi yıllık süreyle yapılacaktı, redevans karşılığı ton başına da 7,15 TL ücret alınacaktı, sözleşmemiz böyleydi. Hemen bu sözleşmenin başında otuz altı aylık bir hazırlık süresi verildi bu şirkete. Şimdi, burada şirketin mahkeme süreci devam ediyor dedi, mahkeme sürecine gelene kadar otuz altı aylık hazırlık süresinde itirazlar var "Acaba otuz altı aylık itiraz süresi doğru mu, yanlış mı?" diye, orada yapılan sondajlar MTA tarafından yapılmış ve kurumun kendisi yaptırmış ve otuz altı ay içerisinde bu kömürün üretilebilir olduğu ifade edilmiş, sözleşme şartnameleri böyle hazırlanmış ve ihaleye çıkılmış. Şimdi, tabii, bu ihaleye 7,15 liradan çıkılmış bedel olarak, daha sonra da Devlet İstatistik Enstitüsü, belki şimdi TÜİK olabilir bu, madencilik ve taş ocağı indekslerine göre de bu her yıl yeniden belirlenecek redevans bedeli ücreti.
Redevansı hepiniz biliyorsunuz değil mi, biraz konuya yabancı olabilir. Ben bunu vatandaş anlasın diye bir icar gibi tarif ediyorum. Redevansla da ilgili sıkıntılar olduğunu zaten Genel Müdür söyledi, TKİ'yi de görüşeceğiz nasip olursa öğleden sonra, orada da çok sayıda redevans olayı var, bir de hizmet alımı var, Soma'daki hizmet alımıydı; bunların nasıl zararlar verdiğini, iş güvenliğini nasıl yok saydığı, üretimi nasıl plansız programsız yaptığını, "Nasıl daha çok üretim yapabilirim?"in beraberinde getirdiği... Yine, redevansla birlikte bu ton başına 7,15'den üretilen kömür almanın yanında daha önce fakirlere dağıtılan kömür nedeniyle bütün ürettiklerini kurumlar almaya başlamıştı ve kurumlar almaya başlayınca da yüksek fiyatlar oluşmaya başladı ve bunun da önüne geçebilmek için 4734 sayılı Kanun'da istisnai (r) maddesi getirildi, onu da TKİ'de daha çok konuşacağız.
Şimdi, bu hazırlık döneminde 500 ton kömür üretmeyi taahhüt etti, otuz altı ay sonra da dedi ki bu HEMA denen kuruluş: "Ben Amasra-B Sahası'nda 500 ton kömür üreteceğim." Yine "Dört, beş ve altıncı yıllarda yani üç yılın sonunda dört, beş ve altıncı yıllarda 2,5 milyon ton kömür üreteceğim." dedi. Yani bunun anlamı şu: Bu 2,5 milyon ton kömür üretecek, bunun karşılığında redevans bedeli olarak da kuruma para ödeyecek. Yedi, sekizinci aylarda 3 milyon ton, dokuz ve yirminci aylarda 3,5 milyon ton. Yani baktığınızda, aslında bugünlerde 2,5 milyon ton kömür üretmesi gerekiyor, üzerine 1 milyon da kurumununkini koyduğumuz zaman 3,5 milyon ton kömür, 4 milyon tona yakın taş kömürü üretmiş olacaktı Türkiye. Maalesef, bu gerçekleşmedi. Şimdi, yer teslimi bir yıl gecikti, yer teslimi nedeniyle işte, projenin doğru yapılmaması, etüt çalışmaları falan, bu normaldir, bu olabilir bir şey; 10/5/2006'da yer teslimi yapılmış ve iş fiilen başlamış; 2006, 2016'dayız arkadaşlar, on yıl geçti yani tarihleri böyle hafızanızda bir canlandırın, tam on yıl geçti. Yer teslimiyle beraber HEMA kurumu esir almış, bu kadar net söylüyorum. Şimdi, bu dönem 2014 Sayıştay raporlarında yok, Sayıştayın geçmiş raporlarında, 2011, 2012 raporlarında var, kurumun alet ve edevatını kullanması var, işte, kurumla aynı giriş çıkışı kullanması var, kurum binalarının kullanılması var, HEMA bu galeri açma işinde kurumu neredeyse esir almış. Başka bir şey daha yapmış HEMA, kurumdan binaların bir kısmını kiralamış, bir kısmını kirasız kullanmaya başlamış; kiraların karşılığını da ödememiş, yine kullandığı teçhizatın karşılığını da ödememiş. Bunlar var ama benim anlamadığım bir şekilde bu, 2014 raporlarına girmemiş, herhâlde ödendi diye düşünüyorum. Buradan bir soru çıkartabiliriz, HEMA'yla olan kira ve teçhizat kullanımı anlaşmaları ve kira bedelleri ödenmiş midir, sözleşmeler yapılmış mıdır? Bunları da bu arada bir soru olarak alabilirsiniz.
Şimdi, aynı nizamiyeden giriş yapmış, bu Genel Müdür zamanında gerçekleşmiyor, bu Genel Müdürden önceki Genel Müdür zamanında gerçekleşiyor, KİT Komisyonuna katılması gerekiyor bu Genel Müdürün. Aslında, Genel Müdürlük yapan bir arkadaşımızın orada hemen iş yapan bir özel şirkette iş yapması yok yasal olarak, sözleşme gereği yok. O gün de onları tartıştık, katılmıyor ama mazeret faksını bile kurumun faksından çekiyor, TTK'nın faksından çekiyor. HEMA oraya yerleşmiş, HEMA'nın "ceo"su mu? Resmi yok, danışmanlık yapıyor ama orada o eski Genel Müdür. Şimdi, bu süreç böyle devam ediyor, daha bismillah hemen şeyi istiyorlar, 3/3/2008'de yani 2006'da yer teslimi yapılıyor, otuz altı ay süre dolmadan on yedi ay beş gün süre istiyorlar. Şimdi, bu süre isteme olayları, mücbir sebepler diye sebepler vardır 4734 sayılı İhale Kanunu'nda, mücbir sebepler seldir, depremdir, yangındır, gibi gibi ama burada yok şu kuyuya su basmış, sel olmuş yani çok ufak tefek şeylerden mücbir sebep kabul edilmiş ve on yedi aylık bir süre uzatımı verilmiş otuz altı ay hazırlık süresi için. Hemen peşinden, hızla söyleyeyim, 30/10/2009'da bu on yedi ay dolmadan bir kez daha istenmiş, yine Yönetim Kurulu kararıyla on yedi ay yirmi bir gün verilmiş. Birincisi on yedi ay beş gündü, ikincisinde on yedi ay yirmi bir gün verilmiş. Ve sonuçta, bu da yetmemiş 16/3/2012'de, üç sene sonra, yani 2006, üç sene sonra 2009'da üretime geçmesi gereken maden veya tesis henüz 16/3/2002'de dokuz ay on altı günlük süre uzatımı istemiş ve üçüncü kez yine Yönetim Kurulu kararıyla bu süre uzatımı kabul edilmiş. Toplam otuz altı aylık süresi için kırk dört ay on iki gün süre uzatımı istemiş. Şimdi, Sayıştay bir tespit yapmış, diyor ki: Sen ihale yapıyorsun, ihaleye (a), (b), (c), (d) şirketleri giriyor, sözleşmeye otuz altı ay hazırlık dönemi, birinci, ikinci, üçüncü yıllar için bu kadar üretim; altı, yedi, sekiz için bu kadar, geri kalan dokuz ve yirminci yıllar için de bu kadar üretim; şartlar bu, ihaleye gir demiş, biz de yarışıyoruz ihalede. İhale bitmiş, bu şirket kazanmış ama ihalenin şartları değişmeye başlamış, süre otuz altı ay olmuş, işte, seksen aya kadar çıkmış. Ve işin kötü tarafı 10/8/2012'de 4'üncü kez süre uzatımı istemiş, Sayıştayın ısrarlı "Bu yanlış. Kamu İhale Kanunu'na aykırı, ihale şartları değiştirilmiştir." demesi karşılığında süre uzatımını vermiyor kurum ama akıl gösteriyor bana göre, ya eski Genel Müdür ya da kurum "Git mahkemeye, bir süre daha kazanırsın burada." diyor. Mahkemeye gidiyor, şu anda mahkemelik, mahkeme devam ediyor yanlış hatırlamıyorsam. Ve yıl 2016, on bir yıl geçiyor ve 1 gram üretim yok, 1 gram. Peki, bunun karşılığında, süre uzatımlarını yasal kabul ederek yani doğru değil ama doğru kabul ederek ilk süre uzatımı bitmiştir, 21/1/2013'te yazı yazıyor kurum şirkete, "Tamam artık hazırlık dönemi bitmiştir, artık 500 bin ton karşılığı parayı ödemen gerekiyor." diyor. Şimdi, bununla ilgili mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı alıyor, bilmem ne alıyor ama 2013'te 500 bin ton, 2014'te 2,5 milyon ton, 2015'te 2,5 milyon ton, 2016'da 2,5 milyon ton daha ödeme yapması gerekiyor. Ben 2013 rakamlarını baz aldım yani 14,43'e çıkmış redevans bedeli, bunu baz alarak bir hesap yaptım, 115 milyon TL para ödemesi gerekiyordu HEMA'nın kuruma, 115 milyon. Bunun üzerine KDV'yi de eklediğinizde 136 milyon TL para ödemesi gerekiyordu.
Şimdi soruyorum Sayıştaya: Niye Bakanlık Teftiş Kurulundan bunun soruşturmasını talep etmediniz hazırlık süresi üzerinden seksen ay geçmesine rağmen ya da her şey legal, yasal mıydı, mücbir sebep miydi 4737'ye göre bunlar? Niye 78'inci maddeyi kullanmadınız burada? Kullandınız mı? Niye kullanmadınız? Hepimiz kamu görevlisi değil miyiz? Bu bir suç değil midir? Hem ihaleye fesat karıştırmak, ihale şartlarını değiştirmek hem kurum tarafından hem ilgili firma tarafından, bunlar niye yapılmadı? Ama, bana 2 milyonluk lokomotifi koyuyorsunuz buraya kiralık? Asıl konması gereken bu. Bu şirketi ele geçirmiş bu kurum ve hâlen öyle, ben gittim yerinde gördüm, aynı sahanın içerisindeler, aynı binayı kullanıyorlar, aynı giriş, çıkışı kullanıyorlar. Kurumun gizlisi saklısı yok. Devletin -ben 2013 rakamlarıyla söylüyorum, rakam nedir redevansta bugün bilemiyorum- 136 milyonluk bir kaybı söz konusu. Kim verecek bunun hesabını? Biz niye burada oturuyoruz arkadaşlar? Şimdi gelip bu kurumu ibra edelim mi? İbra edilmeli mi bu kurum?
Bir tane daha örnek vereyim, uzatmayacağım, yine vereceğim bir örnek, hemen derhâl verebilirim arzu ederseniz. Soruyorum, vicdanlarınıza bırakıyorum: Üretim yok, gider çok, personel iş güvenliği Hak getire, verimlilik yok, nasıl yapacağız şimdi biz bunu? Müdür Bey çok tecrübeli, otuz yıllık ama mum dibini ışıtmaz derler, yöneticilik bana göre başka bir meziyet, finans, yatırım yok. Yapmaları gereken daha başka şeyler var. Yönetmelikler hazırlanmamış, bir türlü yönetmelikleri hazırlayamamışlar, bunlara göre ihale yapmışlar. İbra edelim arkadaşlar, kimsenin hatır gönlü olmasın, biz de bakın, sabahın onundan beri, iki oldu ve burada zaman geçiriyoruz. Takdirlerinize ve vicdanlarınıza sunuyorum, daha fazla da bir şey söylemeyeceğim. Bu kurum 2012'deki gibi, 2014 yılında ibra etmedik, arkadaşlarımız da ibra etmedi, bugün de ibra edilmeyi hak etmiyor arkadaşlar, hiçbir şekilde. Ama siz derseniz ki böyle yürüyor bu işler, yapacak bir şey yok.
Teşekkür ediyorum.