KOMİSYON KONUŞMASI

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Şimdi, aslında bu 2011 denetimi biliyorsunuz ertelenmişti burada. Onunla ilgili hazırlık yapmıştım, rakamlar buradaki cevapla tutmayabilir ama. Biraz evvel bahsetmiştim bu redevansın neler getirdiğini neler götürdüğünü. 2011 yılında doğrudan temin yani ihalesiz, yani redevans usulüyle rüçhan hakkı kullanılarak beş firmadan -benim o gün çıkardığım şeylere göre- 281.073 ton ortalama 226,83'ten kömür alınmış. Kimden? Redevans usulüyle verdiklerinden yani redevans payı dışında tüm üretimleri alıyorlar zaten. Bu da 226 lira ortalama, burada da "248 lira" diyor, herhâlde KDV'yi falan koyuyor, ben eklemeyi unutmuşum. Sonra da ihtiyacı karşılamadığı için pazarlık usulüyle yapılan ihale sonucunda 11 firmadan 149 bin ton daha kömür alınmış pazarlıkla. Yani redevans dışındaki firmalardan kömür üretimi yapan firmalardan 150 bin ton kömür alınmış. Kömürün ortalama maliyeti, 11 firmadan ortalama aldığınız zaman 164-165 lira. Aynı, orada da KDV eklemedik Sayın Genel Müdürüm, bakmayın öyle düşük geliyor diye rakam. Fiyat farkı ton başına 62 TL. Şimdi, ne kadar alınmış bu? 281 bin ton. 62'yle çarptığınızda, fiyat farkıyla çarptığınızda 17 milyon 426 bin 526 TL fazla ödeme gözüküyor. Bunu da geçtim, o dönemde alınan toplam kömür 2011 yılında toplam 1 milyon 297 bin ton ve bunun 450 bin tonu da 210 sözleşmesine istinaden alınmış yani toplamda 1 milyon 297 bin ton kömür alınmış.

Şimdi, ben tabii aldım rakamları, dedim ki, ben bunu redevansla Yeni Çeltek'ten KİAŞ'tan, kan emici, sürekli her KİT Komisyonunda konuştuğumuz, "Acaba nereden yine götürüyorlar?" diye düşündüğümüz bu şirketlerden almaktan vazgeçip pazarlık usulü alsaydım kaç para kazanırdım diye baktım. 1 milyon 297 çarpı 226; 293 milyon 122 bin TL yapıyor. 1 milyon 297 çarpı 164; 212 milyon 708 bin TL yapıyor yani 80 milyonluk bir fark oluşuyor. Yani bu 3/(r) maddesiyle arkadan dolanma, 3/(r) maddesiyle ürettikleri redevansa rağmen alması gereken hissenin dışında ihalesiz her şeyi alabilmesi, "Bunları fakirlere veriyoruz." adı altında duygu istismarı sömürüsü yapılarak devletin uğratıldığı zararın boyutu çok büyük arkadaşlar, çok büyük, fakirlere verelim. Hatta biraz önce konuşurken doğalgazı da konuşuruz demiştim. Doğalgaz var ama adam evinde kömür yakıyor hem de fakirlere verilen kömürden alıyor. Doğalgazı bedava verelim bu sefer doğalgaz tesisatı olana diyordum. Bunları vermeye devam edelim de devleti de koruyalım. Tamam fakirlere vermek iyi bir şey, onların mağduriyetini gidermek iyi bir şey ama 4 tane, 5 tane firmayı da -zaten 4-5 firmayla çalışıyor- ihya etmek ve buna göz yummak o kadar kötü arkadaşlar. Bilmiyorum ben bu hesapları yaptım. Uğraşıyorum da, bakıyorum da. Ben buradan bir pozitif sonuç bulamıyorum. Niye bulamıyorum biliyor musunuz? 2011'de KİAŞ'tan 2010'da 200 liradan almışsınız, sonra 231 liradan almışsınız. Yeni Çeltek'ten 204 liradan almışsınız, 2011'de 234 liradan almışsınız, Çelikler'den 252 liradan alırken 275 liradan almışsınız bir yıl sonra, Geriş'ten 222 liradan alırken 238 liraya çıkmış, buradaki zam oranı yüzde 15.

2011, hani diyordunuz ya "Enflasyonu tek haneli rakamlara indirdik." Enflasyon tek haneli rakamlara inmişti, şimdi yine çift hanede ama. 2010'da 6,4; 2011'de 10,5; bunlar devletin resmî enflasyon rakamları. Bunlara redevans usulü yaptıkları zam yüzde 15, bu şirketlere yüzde 15 zam yapılıyor ve o rakamlara geliyor. İhale yaparsak ne oluyor? Müthiş bir rekabet ortamı oluşuyor. Rekabet ortamı oluşunca fiyatlar aşağı düşüyor. Kaliteyi siz denetleyeceksiniz, kaliteli üretim yapanları ihaleye alacaksınız ve devletin buradan -atıyorum- 80 milyon kazancı olacak; benim hesapladığım rakamlar, belki daha da büyüktür, belki daha da küçüktür.

Redevans usulünden hızla vazgeçilmeli, redevans yapılıyorsa da sadece redevans miktarı alınmalı onun dışındaki tüm alımların ister fakire verilsin ister termik santrala verilsin ister sanayiye, endüstriye verilsin hepsi açık ihale ve ihale yöntemiyle yapılmalı; doğruluk budur arkadaşlar, devletin, kamunun, yetimin hakkına sahip çıkmak budur. Yetimin hakkını, kamunun hakkını 4 tane redevansçı firmaya peşkeş çekmek değildir. Bakın Soma'daki kaza niye oldu arkadaşlar? Hizmet alımı ama redevans değil o. "Ürettiği her şeyi alacağım." diyen, yıllık kapasitesinin üzerine çıkan, yirmi dört saat üretim yaptırtan, hiçbir iş güvenliği tedbirini almadan her şeyi orada tartarak alan -belki onu konuşacağız, belki genelinde konuşacağım bilemiyorum ama- hiçbir kontrol yapmadan molozuyla, taşıyla orada hemen ocak başında tartarak alan bir kurum için 301 kişi öldü orada. Bunun önüne geçilmesi lazım. Hiç kimse beni redevansın faydalı bir sistem olduğuna inandıramaz devlet için arkadaşlar.

Teşekkür ederim.