| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 17 .11.2014 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim.
Sayın Bakan, sayın milletvekilleri, Gençlik ve Spor Bakanlığının ve bürokrasinin değerli temsilcileri, değerli basın mensupları, muhterem arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum, iyi akşamlar diliyorum.
Tabii, bu Gençlik ve Spor Bakanlığıyla ilgili yıllardır en temel uyarı ve eleştirilerimizden birisi de ciddi bir olimpiyat politikanızın olmayışı üzerine odaklanmıştır. Bundan evvelki, geçmiş yıllardaki bütçe görüşmeleri genellikle bunun üzerine odaklandı Sayın Bakan. Ben, sürenin kısıtlılığı nedeniyle de geçmiş yıl Bütçe Komisyonu toplantılarında da bu konuda biraz daha ayrıntılı görüşlerimiz olduğunu da hatırlatmak istiyorum. Burada en temel noksan... Yani burada işte Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezleri Projesi var, bunlar elbette faydadan ari değil ancak çok kapsamlı bir devlet politikasıyla devlet, üniversite, belediyeler ve kulüpler iş birliği ve organizasyonu yok, bu konuda ciddi bir noksanlığımız var. Bir bakan olarak yapacağınız en önemli hizmetlerden birisi de eğer bu olimpiyat perspektifini, mantalitesini yayabilirseniz, yayabilirsek hep birlikte bunun orta vadede çok büyük semeresini de alırız. Bu olimpiyat mantalitesi...
Sayın Çam, Millî Takımın durumuyla ilgili, Sayın Cumhurbaşkanının Fatih Terim için "Kendisi mi oynasın?" demiş... Aslında, bu konuda görüş belirtme niyetim yoktu ama şimdi, bence, Erdoğan bizzat kendisi oynasın yani Fatih Terim oynamasın, Sayın Erdoğan oynasın. Takım kesin kazanır.
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Ya böyle bir üslup olabilir mi ya?
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Var, olur. Ya dinleyin bir, sözüm bitsin ya! Niye hemen zıplıyorsunuz ya?
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Sözünü bitirmene gerek yok.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, süreyi de durdur da, gidiyor yani.
BAŞKAN - Arkadaşlar, yani espri...
VAHAP SEÇER (Mersin) - Bunda bir hakaret yok ki, aşın bunları artık!
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yani, "Sayın Erdoğan" dememiz mi hata yani? Hatalı olan ne burada?
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - "Sayın Erdoğan" demediniz, bir; "Erdoğan çıksın oynasın." demeniz üsluba uygun değil...
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Öyle mi?
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Hayır.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Ne demem lazım?
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Burada Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanından bahsediyorsunuz.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Vallahi daha evvelki isnatlar.. Aman yani bu kadar önemliyse...
BAŞKAN - Arkadaşlar...
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Bakın, şunu söylememin bile ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor. Günlerce çok ağır eleştiriler yapıyorum, sesiniz çıkmıyor...
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Biz "Bahçeli çıksın oynasın." desek üsluba uygun olur mu? Olmaz.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Vallahi, Sayın Bahçeli ne Cumhurbaşkanı ne Hükûmetin Başkanı.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Zaten hiçbir zaman olamaz.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Şimdi, burada eleştirdiğimiz bir durum var. Çünkü, sigara içenlere bizzat ceza yazdırırsanız, bizzat "Alo Fatih" deyip televizyon alt yazılarına müdahale ederseniz ben de derim ki yani teknik direktörlüğü de siz yapın. Yani gayet doğal olur bu eleştiri.
Neyse, tamam, bu konuyu kapatıyorum değerli arkadaşlar. Şimdi...
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bir ülkenin örfi, ananesi vardır. Sizin bir çocuğunuzun yüzünüze karşı sigara içip üflemesi doğru bir şey mi?
BAŞKAN - Öyle bir yasaklama yok, kanunda kapalı yerde var canım, dışarıdaki...
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Değil arkadaşlar, öyle değil, sigara üfleyen filan da yok.
BAŞKAN - Arkadaşlar, neyse...
ERKAN AKÇAY (Manisa) - 30 metre öteden, balkondan, terastan sigara içene müdahale ediliyor. Yasak da olabilir orası ama Cumhurbaşkanı kolluk gücü değil, yani bu normal bir eleştiridir. Bu kadar müdahale etmesin diye defalarca yaptık bunları, biliyorsunuz.
Şimdi, neyse, arkadaşlar, bitmek üzere...
BAŞKAN - Tamamlarsanız... Tavsiyelerle şeyleri karıştırmamak lazım tabii.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Şimdi, öğrenci yurtları ihtiyacı...
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Erkan ağabey, başlamadan ben de bir şey söyleyeyim: Cumhurbaşkanı da oynadığında 3 tane gol atıyor zaten.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ha işte onun için diyor zaten.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - İşte böyle derseniz, orada doğru söylüyor Sayın Akçay.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - En azından teknik direktörlük yapsın diyoruz yani bunda kötü bir şey dediğimiz de yok.
BAŞKAN - Evet, lütfen...
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sigaraya ceza yazdırmaktan iyidir yani teknik direktörlük.
Neyse, kapatıyorum arkadaşlar.
BAŞKAN - Sigaranın cezası zaten kanunda var Sayın Akçay yani.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Neyse...
BAŞKAN - Evet, buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Kanunda kolluk güçlerine verilmiş, kolluk kuvvetlerine verilmiş, belediye zabıtasına verilmiş, kimlerin ceza yazacağı belli; Cumhurbaşkanının böyle bir görevi yok. Neyse arkadaşlar, şimdi ben bu konudan uzaklaşayım.
Öğrenci yurt ihtiyacı her geçen yıl artmaktadır. Yıllardır uyarıyoruz ancak sorunlar azalacağına artmaktadır. Devletin en önemli görevlerinden birisi de vatandaşlarının barınma ve beslenme gibi temel taleplerinin karşılanması için gereken ortamı oluşturmaktır. Öğrencilere kalacak ve insanca yaşamaya müsait barınma yerleri temin etmek de Hükûmetin en öncelikli görevleri arasındadır. Yaklaşık 3 milyon öğrencinin yaygın eğitim gördüğü üniversitelerde bu öğrencilerin neredeyse yüzde 70'i farklı şehirlerde okul kazanmıştır. Barınma sorununu çözemeyen yüz binlerce üniversite öğrencisi mağdur olmuştur. Maddi durumu iyi olmayan ve yurtlara yerleşemeyen öğrenciler eğitimlerini yarıda kesmek durumunda olmuştur. Bu öğretim yılı içinde bu, maalesef daha da artmıştır. Her yıl artan yurt ihtiyacı karşısında kamuoyuna yurt sorununun en kısa sürede çözüleceği yönünde açıklama yapan Hükûmet, bugüne kadar hiçbir çözüm getirmemiştir. Yani, geçmiş bütçe görüşmelerinde de bu yurt ihtiyaçları gündeme geldiğinde yine benzeri açıklamalar yapılmıştır ancak bu sorunlar çözülememiştir. Üniversite kazanan öğrencilerin yüzde 70'i yurt bulamazken özel yurtların ve ev fiyatlarının yüksek olması sonucu her yıl yüz binlerce üniversite öğrencisi barınma sorunu yaşamaktadır. Yurtlara yerleştirilemeyen öğrencilerin aileleri maalesef sağdan soldan yardım almak için çok gayretlere girmektedir, başta da milletvekillerine müracaat etmektedir.
17 Mart 2014 tarihli Yükseköğretim Bilgi Yönetim Sistemi ve Kurumsal Değerlendirme Raporu'na göre Türkiye'de 5 milyon 449 bin üniversite öğrencisi vardır. Bu öğrencilerden 2 milyon 590 bini açık öğretim veya uzaktan öğretim öğrencisi iken 2 milyon 860 bin üniversite öğrencisi yaygın eğitim görmektedir. 2013 yılı sonu itibarıyla Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı 368 yurdun yatak kapasitesi 310 bin kişidir. Dolayısıyla, her 9 üniversiteliden sadece 1'i Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı yurtlarda yer bulabilmektedir. 2012-2013 öğrenim dönemi için Kredi ve Yurtlar Kurumuna 347.293 öğrenci başvururken ilk etapta 136 bin öğrenci yurtlara yerleştirilmiştir. İlk etapta Kredi ve Yurtlar Kurumuna yerleştirilen öğrencilerin oranı yüzde 39'dur. 2014-2015 öğretim yılı için 385 bin öğrenci Kredi ve Yurtlar Kurumuna başvururken bunlardan ancak 119 bini yurtlara yerleştirilebilmiştir. Dolayısıyla, yurda yerleşebilme oranı yüzde 39'dan yüzde 31'e düşmüştür ve kuruma başvuran öğrencilerin yüzde 69'u ise ev tutmak ya da çeşitli cemaatlerin ev ve yurtlarına yerleşmek zorunda kalmıştır.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Nerede? Cemaat mi kaldı ya Sayın Akçay!
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Bu öğrenciler kendileri için ekonomik olabilecek iki seçeneğe yönelmektedir. Birinci olarak, ortaklaşa tutulan ve külfete de birlikte katlanılan öğrenci evleridir; ikinci olarak da öğrencilerimiz değişik türden cemaat, dernek ve vakıf evlerini ve yurtlarını tercih etmektedir. Şimdi, tabii, en son 6552 sayılı Torba Kanunu'nun 120'nci maddesiyle de Belediye Kanunu'nda değişiklik yapılarak belediyelerin orta ve yükseköğrenim öğrenci yurtları yapabilmesine imkân sağlanmıştır. Bu madde düzenlemesinde çok geniş tartışmalar yaptık ve görüşler de belirttik ve burada tabii, dikkat edilecek olan bu yurtların yönetimidir. Yani, belediyeler yapsın ama şimdi bu belediyeler yurtları TÜRGEV'e değil Sayın Bakan, Bakanlığınıza versin. Yani, bizim önerimiz de budur fakat gördüğümüz kadarıyla TÜRGEV bu konuda sanki başrolü oynayacakmış gibi bir izlenim ediniyoruz, bunu da yanlış bulduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Sizden evvelki Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Suat Kılıç şahsi nedenlerden dolayı Kurum Genel Müdürünü görevden aldı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Akçay, tamamlayabilirseniz...
Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
Yani, yönetici değişikleri yapıldı ve daha sonra da kurumu ve işleyişi bilmeyen yöneticilerle de birlikte bu yurt konusunda mağduriyetler arttı.
Şimdi, Sayın Bakan, tüm asil ve yedekler bittikten sonra yurt için dilekçe alınıyor öğrencilerden, bu dilekçe sayısını kimse bilmiyor, acaba bu dilekçe sayısı nedir? Diyelim ki, Ankara'da 500 boş yatak var, yurt için dilekçe veren 5.000 kişi var, bu 500 öğrenciyi neye göre belirliyorsunuz yani müracaat konusunda?
Yine, Sayın Kılıç, zamanında Kredi Yurtlar Kurumundaki Genel Müdürlük kontenjanını kul hakkına neden olduğunu söyleyerek kaldırmıştı ancak Genel Müdürlük kontenjanının bir benzeri Gençlik ve Spor Bakanı adına çıkartılmıştır. Yine, Sayın Bakana soruyorum: Kredi ve Yurtlar Kurumundaki Genel Müdürlük kontenjanı kul hakkı denilerek kaldırılmıştı, siz Genel Müdürlük kontenjanı yerine Bakanlık kontenjanını neden getirdiniz? Acaba 2014-2015 eğitim öğretim yılı için Bakan olarak kaç kontenjan kullandınız? Bu sorularımızın da cevabını alırsak memnun olurum.
Teşekkür eder, iyi akşamlar dilerim.