| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğünün 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 07 .04.2016 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkür ederim Başkan.
Atatürk Çiftliği, Atatürk'ün çiftlik kurulması için gerekli özelliğe sahip olmadığında bu yer için söylediği "Ankara'nın kenarında hem batak hem çorak hem fena bir yer. Bunu biz ıslah etmezsek kim gelip ıslah edecektir?" sözü, belki de cumhuriyetin var oluş sürecini sade anlatan en güzel tanımlamadır.
1925 yılında kurulan bu çiftlik Atatürk tarafından feragat mektubuyla hazineye bağışlandığında 55.538 dekar araziye sahipken günümüzde 33.256 dekar araziye dönüşmesi de gelinen sürecin başka bir göstergesidir.
Atatürk feragat mektubunda, çiftliklerin yerine göre arazi ıslah ve tanzim etmek, muhitlerini güzelleştirmek, halka gezecek, eğlenecek ve dinlenecek sıhhi yerler; hilesiz ve nefis gıda maddeleri temin etmek için böyle bir yeri oluşturduğunu belirtmektedir. Tabii, Çiftliğin süreci, arazinin varlığı, ülkemizde rant yaklaşımı, süreç içinde geçen farklılaştırmalarla bugünkü duruma geldi.
Şimdi, benim burada soru olarak yöneltmek istediğim şu: AR-GE'yle ilgili bir yerde bir satır geçiyor, nar suyu cam şişe kısmında. Eğer kurum pazarda olacaksa, rekabet şartlarıyla süreci götürecekse bununla ilgili AR-GE yatırımlarını daha geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama onun dışında geri iade ürün kavramı burada önemli. Çünkü eğer bir ürünü pazara sunacaksanız onun satış koşullarını, pazardaki rekabeti, diğer firmaları, tamamını irdeleyip, inceleyip ona göre bir mücadele içinde olmanız gerekiyor. Ben İstanbul'da bazı büyük alışveriş merkezlerinde görüyorum ürünü. Ürün çok sahipsiz. Yani ürünün satılmaması adına konmuş gibi duruyor. Diğer ürünlerle rekabet edebilme şansına sahip değilse bildiğim kadarıyla oralara giriş ücretleri var. Promosyon var, raf bedeli var. Buna benzer de yatırım gerekiyor. Astarı yüzünden pahalıya işe dönüşür. Bunun kuruma getirisi fayda yerine zarara dönüşür. Ürünün pazara sunumundaki yapılan değerlendirmede de emsal ürünlerle mukayesesi, o alanda kendini geliştirme adına yapılacak yatırım ya da sağlanacak fayda ne? Neden bu kadar çok iade ürün almak durumunda kalıyorsunuz? İade ürünün alınmasının oluşumundaki neden pazarlama teknikleri mi, yoksa satıcının yani sizin ürün verdiğiniz yerin ürünü satamaması mı? Çünkü bu biraz benim mesleğime girdiği için de soruyorum. Ürünün eğer sürümü varsa o ürün rafta da kalmaz, geri iadesi de olmaz. Ürünün rafta kalması pazarlama teknikleriyle ilgilidir. Satış nedeniyle sorun geriye dönüş yaratıyor.
Tabii, arazilerin kullanımı, kiradaki mülklerle ilgili sorunlar geçmiş yıllardan gelen sorunlar. Ben KİT Komisyonu toplantılarında gittiğim kurumlar içinde elindekinin en çok alınan yer olduğunu, bir şey almadığını bu kurumda gördüm çünkü TTA Gayrimenkul bile buradan bir şey almış. Hâlbuki orası tasfiye hâlinde. Niye size onların geri dönüşü sağlanması yönünde farklı biçimde bir yoğunlaşma sağlanmıyor eğer kurum devam edecekse? Keza, bu alan üzerine lojman yapımıyla ilgili sanırım belediyenin bir tasarrufu var. Oysa bir sürü kurumun lojmanları ya boş ya değerlendirilmiyor. Niye oralarda lojmanlar alınıp değerlendirilmez de kurumda belirlenen alanın üzerinde lojman yapımına yönelinir?
Keza, bu kuruluş sürecinin bir döneminde tarım eğitim merkezi, fidanlık, süs bitkilerinin üretimi gibi düşünceler de oluşmuş. Ürün tohum çeşitliliğiyle ilgili bir süreç de düşünce içinde sanırım, bu raporda gördüğüm kadarıyla var. Yerli tohumun korunması, yurt dışından alınan tohumlar yerine Türkiye'de tohum üretilerek bu alana girilmesi niye düşünülmez? Örneğin, iptal edilen birkaç yer vardı. Örneğin, yonca, sanırım, üretiminden vazgeçilmiş. Oysa hayvancılığın geliştiği belirtilen bir yerde pazarlamada mı sorunlar oluşuyor?
Yani var olan yapınızda ileriye dönük hedefleriniz, dündeki yapılan denetimin ışığında geleceğe yönelik nedir? Bunu kurum olarak açıklamalı yazarsanız memnun olurum.
Teşekkür ediyorum.