KOMİSYON KONUŞMASI

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Atatürk Orman Çiftliği, evet, bir marka ve baktığımızda topraklarının büyük bir kısmı elden çıkarılmış, kamu kurum ve kuruluşlarına verilmiş ama uzun süredir de böyle bir işlem yapılmıyor, yapılması da doğru değil çünkü Ankara'nın gelişimine baktığımızda belki gelecekte Ankara'da yaşayan insanların hava alabileceği, soluk alabileceği tek alan gibi görülüyor burası muhafaza edilebilirse. Bir de, tabii, vasiyete uygun hareket edilmesi gerekiyor.

Arkadaşlarım da belirtti, buradaki faaliyet dışı gelirler aslında sizin kârlılığınızı ortaya koyuyor. Asıl faaliyetleriniz kuruluş amacındaki faaliyetler olmalı. Tabii, bu faaliyetler kuruluş amacındaki -1925'te kurulmuş- o günkü teknolojiyle, o günkü mantıkla değil, daha da geliştirerek, teknolojiye ayak uydurarak, ürün yelpazesini artırarak, alanları daha verimli kullanarak, yeni şeyler de üzerine katarak ilerlemek olmalı diye düşünüyorum.

Ürünlerinize gelince, biraz methiye düzeyim ama bulamıyoruz. Keçi sütünden çok güzel ürünleri vardı, hanım yoğurt yapıyordu, bu ara bulamıyor, 25'inci Dönemde bulamadık daha. O çok güzel, herkese tavsiye ederim. Gerçekten ürünler lezzetli ve iyi ürünler. Aslında markanızı bu şekilde de pazarlamaya hiç gerek olduğunu düşünmüyorum. Oradan gelecek katkı çok fazla bir katkı sunmayacaktır. Orada oluşacak olumsuzluk, sizin kontrolünüz, denetiminiz dışında oluşacak olumsuz bir algı bütün ürünleriniz için de geçerli olacaktır. Onun için de, Elmacık pazarlamak istiyorsa kendi yetenekleriyle pazarlasın, Atatürk Orman Çiftliğinin ismini kullanmasın ama siz üretebilirseniz su üretelim.

Bir de Sayın Başkan, Atatürk Orman Çiftliğinin ürünleri gerçekten lezzetli ve güzel. Meclis Başkanlığına bir tavsiye mektubu yazalım da en azından bu devlet kurumunun ürünlerini satın alsınlar, yoğurdunu, dondurmasını.

BAŞKAN - Aşağıda yemekhanemizde AOÇ'nin dondurmaları var mı, yok mu?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yok, MADO'nun dondurması var. Yani, kimin olursa, ben MADO'dur, Ahmet'tir, Mehmet'tir diye söylemiyorum, madem var, bunu karşılayabileceklerse...

BAŞKAN - Ben şahsen eve, çocuklara sadece AOÇ dondurması sokuyorum, renkli dondurmaları sokmuyoruz kesinlikle.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Doğru bir karar.

BAŞKAN - Üzüm suları, elma suları...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ben de alınabilecek, bulabildiğimiz ürünleri oradan alıyorum.

BAŞKAN - Ankara'ya yeni gelen milletvekillerimize de öneririz biz Ankaralı olarak.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Önce, isterseniz, bir Meclis Başkanlığına önerelim, bunu yapalım.

Şimdi, 2013-2014 birim maliyet unsurlarını inceledim. Sonra da bir programınız var, "Gusto" diye bir programınız var. Dün konuştuğumuz mevzular arkadaşlar aslında. Maliyet hesapları, uzman yok, yetişmiş personel yok, birtakım problemler var. Dün MRP VE ERP olayını konuştuk, bir kurumun tümünü kapsayacak... Bakın, burada da Gusto çıktı karşımıza. Bir başka kurum gelecek başka bir şey çıkacak karşımıza. Hiçbiri çalışmıyor, çalıştırılamıyor, destek de alınamıyor işin kötü tarafı. Bir süre sonra o firmalar ortadan kalkıyor, gidiyor çünkü ne ulusal bazda firmalar ne de uluslararası bazda firmalar olmadıkları için ortadan kalkıp gidiyor. Bu yapacağımız en büyük iyilik olur devlete diye düşünüyorum, dün konuştuklarımızın.

Şimdi, 2013 birim fiyatlarına bakıyorum, çok garipsedim. Mesela, buğdayın birim fiyatı 1,05; 2014 sonu itibarıyla 8,56 TL. Nasıl bir şey, anlayamadım. 2014 Sayıştay Raporu 77'nci sayfada. Pastörize süt birim fiyatı, orada bir değişiklik yok, 2,15'ten 2,35 olmuş bir yıl sonra. Yoğurt 2,53'ten 3,49'a çıkmış. Tereyağı 13,13'ten 19,10'a çıkmış. Şarap 21,55'ten 8,17'ye düşmüş.

TAHİR ÖZTÜRK (Elâzığ) - Şarap mı?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ya, niye takıldınız hemen şarap diye? Ürünleri sayıyorum.

Mesela, beyaz peynir 9,97'den 13... Garip artışlar var yani yüzde olarak vurduğumuz zaman, yüzde 100, yüzde 200'lerin üzerinde bir artış var. Anladığım kadarıyla, bir maliyet hesabınız, maliyet muhasebesi hesabı sunan bir aracınız olmadığı için yani bir programınız olmadığı için burada bir karışıklık olmuş diye düşünüyorum, bilmiyorum. Biraz da ondan kaynaklanıyor galiba demin konuştuğumuz mevzular. Bunun düzeltilmesi gerekiyor.

Bir de, yine bir başka, stoklarınıza baktım. Bu kurum için 6 milyon TL stok fazla. Stok bir maliyet kalemidir kuruluşlar için, stoku ne kadar az tutabilirseniz, eritebilirseniz, sizin için o kadar kazançlı olur, rafta durdukça size yük getirecektir bu stok. Bunların düzeltilmesi gerekiyor, ürün çeşitlerinizin artırılması ve daha kaliteli hâle... Ürünlerinizi kalitesizleştirecek adımlar atmayın pazarlayacağız diye veya üretimi artıracağız diye, bu çok önemli. Gerçekten, marka değerini tutun, dediğim gibi, bunlara da çok ihtiyacınız yok diye düşünüyorum. Kira gelirleri en azından buradan alacağınız parayı karşılar. Faaliyet içi yani yapmanız gereken işleri biraz daha verimli hâle getirirseniz sıkıntı kalmaz.