KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET METİNER (İstanbul) - Sevgili Başkanım, biz işkence konusunda son derece duyarlı bir anlayışın mensuplarıyız. Dolayısıyla, işkence ve benzeri iddialarda zaman aşımı kavramının arkasına sığınamayız. Bu konuda Nurettin kardeşime katılıyorum. Yani hukukçu arkadaşlarımızda farklı bir hassasiyet var. "Konu yargıya intikal etti mi siyaset kurumu el çekmeli." Ben böyle düşünmüyorum şahsen. Yargıya intikal eder, etmez, yargının hangi aşamasında olursa olsun siyaset kurumu olarak, millet iradesini temsil eden siyasetçiler olarak biz olay konusundaki duyarlılığımızı göstermek zorundayız. Biz burada kimseyi yargılamıyoruz, biz burada mahkeme de değiliz, kimseyi suçlamıyoruz.

Bir günlük bir yerinde inceleme yapılabilir. Bu konuda Meclis olarak, İnsan Hakları Komisyonu olarak, siyasetçiler olarak işkence konusundaki duyarlılığımızı gösterebiliriz, o kamera kayıtlarını görebiliriz. Bu konudaki bir bilgi notunu -hadi "rapor" da demeyelim- Emniyet Genel Müdürlüğüyle paylaşabiliriz veyahut da birtakım yerlerle paylaşabiliriz. Yani ben bu işin takipçisi olduğumuzun görülmesi gerektiğine inanıyorum.

İki: Terörle mücadele konusunda elbette ki güvenlik güçlerinin moralini bozmamak lazım. Ben, Ruhi Bey'in onu farklı bir bağlamda söylediğine inanıyorum, bu konudaki hassasiyetimizin farklı olduğuna da inanmıyorum bütün partiler için ama terörle mücadele hiçbir zaman kötü muamelenin üstünü örtmesi için gerekçe oluşturulamaz. Bir yanda terörle mücadelede güvenlik güçlerimizin arkasında dururuz ama içlerinde yanlışlık yapanlar varsa da bunun hesabını görürüz yani hem hukuk devleti olmanın gereğidir bu.

Ben, Zeynep Hanım'ın bu iddiasının bir günlük geziyle incelemeyle de olsa bir şekilde duyarlılık biçimine dönüştürülmesinin siyaseten de bu süreçte doğru olacağı kanaatindeyim. Ben de Nurettin gibi siyaseten bakılması gerektiği kanaatindeyim.

Teşekkür ediyorum.