HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Konu sonunda yargıya intikal ediyor tabii doğal olarak çünkü kurumun burada bir beceriksizliği söz konusu veya yasalara uygun davranmaması söz konusu. Gerçi "Disiplin işlemi uygulanmamıştır." diyor ama bu doğru değil. Bu, aşağı yukarı son beş yılın konusu. 2008'de bir sözleşme yapılmış, 2008'den 2011'e kadar bu firma, "Ulus" adı altındaki bu firma taahhütlerini yerine getirmemiş. Aslında baktığınızda, siyasal olarak arkasına baktığınızda firmanın... Şimdi diyeceksiniz ki olayı siyasallaştırıyorsunuz ama ben size bir tavsiyede bulunayım: Bu Ulus firmasını inceleyin, arkasında kim var siyasal olarak, onu görebilirsiniz. Kurum, bununla ilgili, bu firmayla ilgili görevlerini yerine getirmemiştir. Her ne kadar "getirdik" diyorsa da... Çünkü ilk üç yıl içerisinde de bu taahhütler yerine getirmemiş, bu taahhütleri yerine getirmemiş olmasına rağmen tekrar bir protokol imzalanmış, ek protokol imzalanmış, yeni görevler verilmiş ve yine taahhüt etmiş yerine getireceğini. Ancak, 2008'den sonra, kurum ancak 2013'te, beş yıl sonra bu firmanın taahhütlerini yerine getirmediğini tespit etmiş ve 250 bin liralık teminat mektubunu irat kaydetmiş. İyi de kardeşim, zaten üç yıllık süre içerisinde hiçbir şey yapmamış bu firma. Yerine getirmemiş, yerine getirmemişse doğal olarak sözleşmeden kaynaklanan yasal haklarınızı kullanmamışsınız. Bir iyi niyet çerçevesinde belki bir yıl uzatılabilir ama ek protokol de yapmışsınız. Bunların hiçbirisi yapılmamış, şimdi 2013'te yargıya intikal ettirince görevin yerine getirildiği düşünülüyor. Görev falan yerine getirilmemiştir, kurum burada kusurludur, aslında kusurlu olduğu için de -ilgili arkadaşlar kimse- buna göz yumanların hem sözleşmenin feshedilmesi gerekiyordu hem de buna göz yumanların, gerekli disiplin soruşturması ya da idari soruşturmaya tabi tutulması gerekiyordu. Bunların hiçbirisi yapılmamış, yargıya intikal ettiği için... Sayıştay kolayını da buluyor.

Burada Sayıştaya tırnak içinde bir şey söylemek istiyorum. Toplantı başlamadan önceki sözleriniz kulağıma kadar geldi, bu konuda sizi uyarmak istiyorum buradan. Detayına girmeyeceğim, arzu ederseniz sözlerin ne olduğunu toplantı sonucunda da çıkınca konuşuruz, tamam mı? Kulağıma geldi, herkes görevini yapacak, biz siyasi olarak görevimizi yapacağız; siz bizim adımıza size verilen yetkilileri kullanarak görevinizi yapacaksınız, kurum da kanunlar çerçevesinde kendilerine tevdi edilen görevleri yapacak. Onun için bu konuda daha dikkatli bir üslup ve dil kullanırsak sevinirim. Tırnağı kapatıyorum burada.

OKTAY ÇANAK (Ordu) - Sayıştay ne dedi?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Merak edenler sorabilir ne söylediğini, kendi izah edebilir, şimdi detaya girmeyeyim.

Evet, kurum kusurlu, Sayıştay "Konu yargıya intikal etti." Ama her seneki Sayıştay raporlarında var bu. Sayıştay sürekli uyarıyor bu kurumu ama şimdi de böyle "Mahkemeye intikal etti, işte disiplin cezası, burada verilerin incelenmesi..." Sizin burada ısrar etmeniz lazım, "Burada kurumu zarara uğratan kim?" diye ısrar etmeniz lazım. Niçin bunlara ceza verilmiyor diye teftiş kurulları... Sonuçta bütün teftiş kurullarının sonuçları da olumlu geliyor ama Sayıştay, gerekirse siz, burada bir kusur varsa o dönemde bunun gereğini, sizin 78'inci maddeye göre gereğini yerine getirmeniz gerekiyordu, bunlar yapılmamış. Tabii ki mahkeme sonucunu bekleyeceğiz, bunun da izlenmesi yönünde, herhâlde bir sekiz sene daha izleyeceğiz bunu. Mahkemelerin de Türkiye'de nasıl işlediğini hepimiz biliyoruz, bir sekiz sene daha bu sonuçlanmaz diye düşünüyorum.

Evet, izleyelim Sayın Başkan.