HALUK PEKŞEN (Trabzon) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri, kıymetli bürokrat arkadaşlar; Sayıştay raporunun 10'uncu sayfasında yer alan 2014 yılına ilişkin öneriler ve yine raporun 108, 109 ve 110'uncu sayfasındaki değerlendirmeler son derece önemli. Ben bu değerlendirmelerle ilgili önce Teftiş Kurulu Başkanının bilgisine ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Gazetelere şöyle bir haber yansımıştı, daha önce, sanırım hâlen TRT çalışanı Nasuhi Güngör'le ilgili TRT'de bir soruşturmanın yürütülmekte olduğu. Doğrusu kamuoyunda buna ilişkin çok sayıda iddialar hâlen Türkiye'nin gündemini meşgul etmekte. Bu iddiaların en önemlilerinden bir kısmı da birtakım paravan şirketler üzerinden TRT'nin bu şahsın kontrolündeki yurt içi, yurt dışı paravan şirketlere hizmet alımı yönüyle büyük kaynaklar aktardığına ilişkin. Mesela, bunlardan bir örnek, ben Trabzonluyum, Trabzon'dan örnek vereyim: Bir Trabzonspor maç yayınının "drone" dedikleri, bildiğiniz "drone"larla yalnızca kamera çekim görüntüleri için 8.500 lira bir maç başına ücret ödendiği, o "drone"un da bedelinin 2 bin lira ile 18 bin lira arasında değiştiği söyleniyor. Yani, satın alırsanız 18 bin liraya satın alabiliyorsunuz ama maç yayınları için bir "drone" için 8.500 lira kira bedeli ödeniyor. Toplam 800 bin lira civarında bir ödemenin yapıldığı...

Yine, İstanbul'da bazı stüdyolarda bu hizmet alımlarının 12.500 lira, diğer firmalara, diğer yayın kuruluşlarına sağlandığı hâlde TRT'ye bunun neredeyse 2 katına satıldığı yaygın bir uygulama olarak görülüyor. Yani, TRT'nin alımları ile rakip olan özel sektör şirketlerinin alımları arasında büyük uçurumun olduğu gözlemleniyor.

Bu arada Yönetim Kuruluna teşekkür ediyorum. Yönetim Kurulu 2 kez bu işi fark etmiş ve Yönetim Kurulu ciddi anlamda da Yönetim Kurulu kararıyla bağlamış ve nitekim burada iki önerinin birisinde diyor ki: "Kurum çalışanları hizmet alımlarında kanuna karşı hile yapıyorlar, mevcut limitlerini aşmak için hizmet alımını parçalıyorlar. Aslında bu, kanuna karşı hiledir." diyorlar. O hâlde Teftiş Kurulu Başkanlığı bu kanuna karşı hileye ilişkin bir hukuksal süreç başlatmış mıdır?

Bir diğerinde, ikinci maddede de yine, "Kurum çalışanlarının, kurumun hizmeti sağlayacak olma niteliğini göz önünde bulundurmaları ve hizmeti, kurumun bu nitelikteki personelinden sağlamaları gerekirken, dışarıdan sağlamaları... Ciddi anlamda uyarıyoruz." diyor ve diyor ki bir kez daha burada "Bu konuda kurumun olanaklarının yeterli olup olmadığında bir tereddüt yaşanırsa, bunu da Yönetim Kurulumuza sorun."

Evet, Sayın Teftiş Kurulu Başkanı, bu duruma aykırı birçok işlemi de Sayıştay görmüş ve eleştirmiş, diyor ki: "Yönetim Kurulunun bu kararlarıyla da uyarlı değil." TRT'nin sahibi sizler olduğunuza göre, yöneteni de sizler olduğunuza göre, bu aykırılıklarla ilgili Teftiş Kurulu Başkanlığına ve Teftiş Kurulu Başkanlığının da cumhuriyet savcılıklarına bir suç duyurusu var mıdır? Ayrıca, bu Nasuhi Güngör denilen beyefendi hâlen TRT çalışanı mıdır, 3628 sayılı Yasa'ya göre mal varlığı üzerinde bir araştırma yapılmış mıdır? Edinilmiş olan mal varlığı ile bugün elinde bulunan mal varlığını kendi gelirleriyle izah edebilmiş midir? Bahse konu çok sayıda fason şirket iddiasına ilişkin TRT'de herhangi bir araştırma, soruşturma yürütülmekte midir? Buna ilişkin Sayıştay raporundaki hususlar da göz önünde bulundurularak bir yanıt vermenizi istiyorum.

Ayrıca Bütçe Dairesine de bir şey söylemek istiyorum: TRT World'ün tüm yayınlarının dışarıdan sağlandığı biliniyor, bu yayınların dışarıdan sağlanmasının gerekçesi nedir? TRT'nin şu anda altı aylık bütçesinin tamamlandığı, ödeme güçlüğü içerisine düştüğü yönünde bazı iddialar kamuoyunda dolaşmaktadır; bu iddialar doğru mudur? TRT'nin özellikle bazı yayınların bedellerini ödemekte güçlük içerisinde olduğu, bu ödemeleri de geciktirdiği kamuoyunda sıklıkla söylenmektedir. Evet, kısacası, TRT'nin bir finans sorunu var mıdır? Sayıştay raporlarına ilişkin gerekli hukuksal süreç herhangi bir yerde, kurumunuzda veya cumhuriyet savcılıklarında başlatılmış mıdır?

Teşekkür ederim.