HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum Başkan.

Şimdi, haksız eleştirilerle karşı karşıyayız. Yapmaları gereken eleştirileri muhalefete yapıyorlar arkadaşlar, anlamak mümkün değil. Belki siyasi anlamda eleştirimize cevap verebilirsiniz ama kurum hakkındaki eleştirimize sizin cevap vermeniz gibi bir şey yok arkadaşlar. Yani, bu doğru bir yöntem değil. Siz kurumu temsilen orada oturmuyorsunuz. Siz...

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - İthamda bulunuyorsunuz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bakın arkadaşlar...

BAŞKAN - Arkadaşlar, istirham edeceğim, lütfen karşılıklı olarak yürütmeyelim Komisyon çalışmalarını.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Şimdi arkadaşlar, Komisyonda herkes yeni, Mehmet Bey'le ikimiz varız burada eski. Biz yeri geldiği zaman genel müdürlere teşekkür de ediyoruz. Kurumda başarılı bir iş yapıldığında, iyi bir üretim yapıldığında ya da farklı şeyler gerçekleştiğinde teşekkür de ediyoruz.

Şimdi, TRT'de neyi konuşacağız? Personel konuşurken TRT'nin 7 bin personelinin doğru istihdam edilmediği, verimsiz çalıştırıldığı, toplanan paranın 500 milyonunun personele gittiği konuşulurken neyi konuşacağız arkadaşlar? Hâlen TRT on dört yıllık AKP iktidarları döneminde ve son dönemde... Sayısal olarak var son beş sene bize verilen cevaplarda var, Allah aşkınıza açın bakın ya, cevap vermiş genel müdür. Bu kadar personel varken bakmıyorsunuz, burada biz bununla ilgili bir şey söylediğimiz zaman bizi eleştiriyorsunuz. Hayır, var o cevaplar, Genel Müdür de vermiş, her dönem alınan adamlar var, sözleşmeli alınanlar var, sözleşme kapsamı dışında... 50 tane statü getirmişler, her türlü alabiliyorlar. "Ne yapacaksın bu kadar personeli, niye alıyorsun kardeşim?" diyoruz. Şunu yapsaydınız personel konusunda eleştiremezdik, şimdiki genel müdürü, eski genel müdürü, ondan önceki genel müdürü eleştiremezdik. AKP dönemlerinde TRT'nin eskilere nazaran, eski Türkiye'de, sizin dediğiniz eski Türkiye'de, hani o babalarınızız içinde olduğu o eski Türkiye'de çünkü altmış beş yıldır biz burada yokuz.

HASAN TURAN (İstanbul) - Türkiye'nin eskisi de bizim.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bak altmış beş yıldır yokuz, TRT altmış beş yıldır da yok, öyle bir kurum değil.

HASAN TURAN (İstanbul) - Hatta, Osmanlı, Selçuklu...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Şimdi, sizin yönettiğiniz...

HASAN TURAN (İstanbul) - Eski anlayıştan bahsediyoruz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yine, sizin yönettiğiniz TRT'de yığınak yapılmış, istihdamlar artırılmış, gereksiz doldurulmuş.

HASAN TURAN (İstanbul) - Ama...

BAŞKAN - Sayın Turan, lütfen...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Deseydiniz ki sizin iktidarlarınız döneminde arkadaşlar ya, hakikaten milletin vergisi toplanıyor yazık günah bu millete elektrikten alıyoruz -sudan almıyoruz ama duymasınlar şimdi sudan da keserler- bandrolden alıyoruz. Bu kadar para toplanıyor yazık günahtır ya. Yani, burada boş yatırıyoruz personeli. Arkadaşlar çoğu kartmatik. Tenzih ediyorum çalışan arkadaşlarımı, çalışan arkadaşlarımı hakkıyla sabah sekiz gidip akşam 17.00'ye kadar, hatta iş olduğunda mesai yapan arkadaşlarımı tenzih ediyorum. Ama kartmatik memuru hâline getirilmiş, işçisi hâline getirilmişleri de buradan...

HASAN TURAN (İstanbul) - Kim yaptıysa onu eleştirelim.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bravo, onu söylüyorum.

Şimdi iktidarınız...

HASAN TURAN (İstanbul) - Ben de onun hesabını sordum. Haksız para kazananlardan hesabını soralım.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sevgili kardeşim bir tamamlayayım, sizleri...

Polemik için demiyorum, bakın yöntem şu olmalı diyorum: On dört yıldır eğer bunları yapmış olsaydınız biz de size teşekkür ederdik. Eğer Sayıştay Başkanının yakını son zamanlarda kuruma... Ya onların yakınları da girecek işlere.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Haydar Bey teşekkür eder miydiniz? Yani, merak ettiğim için soruyorum.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ya ediyorum, etmedik mi burada geçen dönemde. Ederdim tabii, niye etmeyeyim ya. Yani gelecek dönem gelip de 50 milyonluk stoku 35 milyonu düşürdüğünde ben teşekkür edeceğim kuruma.

MELİKE BASMACI (Denizli) - Hep birlikte ederiz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kayıtlara geçsin diye söyledim.

MELİKE BASMACI (Denizli) - Geçsin, hep birlikte ederiz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Evet, ERP programını, maliyet muhasebesi programlarını çalıştırdıkları zaman, başarılı oldukları zaman edelim. Denetim böyle bir şey. Denetim, onu sormayacaksın, bunu sormayacaksın, akraba, dost ilişkisi... Neyi soracaksın? Eğer bir köyden 11 tane insan -bakın, ben çok kullanmam böyle şeyleri ama benim tarzımı bilirsiniz- aynı yere giriyorsa bunu sormayacağız arkadaşım, biz sormayacağız aslında sizin sormanız gerekli çünkü buna siyasi olarak siz cevap vermek zorunda kalıyorsunuz. Yani ben bunları anlatmaya çalışıyorum. 4734, şimdi avukat arkadaşım var, belediyede çalışmış. Ya, niye bakmıyorsun baksana Allah aşkına Sayıştay tespit yapmış. 4734'ü arkadan dolanmış, bölmüş, parçalamış ihaleleri. Kime vermiş? 700 milyon yapmış, 500 milyon... Umurumda değil. Ama bir kanunsuzluk var. Kanunu uygulamıyor veya arkadan dolanıyor, limitleri aşmış. Niye sormuyorsun bunu? Ben sorduğum zaman kurumu kötü göstermeye çalışıyor... Göstermiyorum. Gelecek dönem diyecek ki Sayın Genel Müdürüm "Asla bizde artık kanunu arkadan dolanarak limit aşımı bulamazsınız." Biz de tebrik edeceğiz Genel Müdürü burada. Bunları yaparsak başarılı oluruz arkadaşlar. Tabii ki, birtakım siyasi kararlar... Ama gelecek dönem son bir yılda, biraz evvel okudum, bunda tek kelime etmiyorsunuz, tek kelime etmediniz 1 Ekim-31 Ekimi. Ben size bir yılı vereyim arkadaşlar. Babuşçu bize dedi işte "Haber niteliği taşıması lazım, bilgisi, seviyesi, yeteneği..." Tamam, biz yeteneksiziz, seviyesiziz, bilgisiziz. TRT belki onun için bizi tercih etmiyor. Bizim de konuşacak sözlerimiz var bu Türkiye için.

HASAN TURAN (İstanbul) - Ama, siz öylesiniz demedi.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Neyse ama demagoji diyorsun ya, ben de demagoji yapıyorum şimdi.

Şimdi bana gelir Genel Müdürüm der ki: Evet Cumhurbaşkanı Ukrayna'ya gidiyorsa haber olacak, evet Azerbaycan'a gidiyorsa haber olacak, buna karşı çıkan mı var? Ama benim verdiğim örnekleri dinlediniz değil mi arkadaşlar. Başbakan il başkanları toplantısı yapıyorsa AKP lideri olarak yapıyor onu. Benim genel başkanım il başkanları toplantısı yapıyorsa Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak yapıyor. TRT bütün kanallarıyla onu yayınlıyor, beni yayınlamıyorsa bunda bir sıkıntı var. Bunu sizin bizim elimizden bu malzemeleri almanız gerekiyor. Tabii ki başarılı olsun, hepimiz övelim ya, övelim. Yani, kâr eden bir kuruluş olsun, reklam pastasından büyük pay alsın, spor müsabakalarında bizi paralı kanallara mahkûm etmesin. Seyredebiliyor musunuz bedava bir maç? Seyredemiyorsunuz değil mi. Ama TRT'ye biz bu kadar para veriyoruz, bir de Digitürk almak zorunda kalıyoruz, bir de bir ton platform çıktı. Niye biz onlarda seyretmek durumunda kalıyoruz? Niye evinize D-Smart alıyorsunuz? Niye evinize başka başka şeyler alıyorsunuz? Hepsini TRT'den seyredelim, bak bu kadar da para veriyoruz TRT'ye, bandrollere, 820 milyar elektrik parası, 600 milyar bandrol parası, veriyoruz arkadaşlar. Hatta TRT paralı yayınlasın da 80 lira Digitürk'e vereceğimize 40 lira verelim TRT'ye, oradan alalım. O zaman teşekkür etmez miyiz diyorsunuz? Ama elindeki maç yayınlarını ATV'ye sattı. Sattı mı satmadı mı o da şüpheli.

Şimdi, bakın beni konuşturtmayın.

OKTAY ÇANAK (Ordu) - Konuşuyorsunuz zaten.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yani, dikkat ederseniz kurumu verimlilik açısından değerlendiriyorum o tür ilişkilere girmiyorum, o tür şeylere girmiyorum arkadaşlar. Yani, lütfen bizi de eleştirirken... Biz TRT'yi falan yönetmedik. Altmış beş yıldır bu iktidarlar, hep devam eden iktidarlar şeklinde geldi. Bununla bizi suçlamayın, eski Türkiye bilmem ne...

Bir de şu var arkadaşlar: İran'da İran devlet televizyonunda Humeyni'ye laf söyletebilir misiniz, söyletebilir misiniz? Bakın, toplumsal mutabakatı sağlayabilmemiz için kurucu iradeye hepimizin saygı göstermesi lazım. Eksikler yok muydu? Vardı tabii. Yanlışlar yok muydu? Vardı tabii ama hazır bir memleket bulduk elimizde.

HASAN TURAN (İstanbul) - Haydar Bey, söylemeyin demedim, dedim ki, o dönemin...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bunu yapmayın yani eğer biz kurucu iradeye sahip çıkamazsak millî değerlerimizi -millî değer olarak kabul etmek lazım- çocuklarımıza öğretmezsek, bayrağı, kurucuları, Kurtuluş Savaşı'nda, Çanakkale Savaşı'nda savaşan bu insanları bu çocuklarımıza öğretmezsek, onlara televizyonlara çıkıp bir cımbızla çekip geçmişte yapılan eksiklikleri veya hataları -yanlışlık olabilir, insan herkes- bunları her kanaldan dikte etmeye çalışırsak toplumsal mutabakat da sağlayamayız bu ülkede arkadaşlar. Birlik, beraberlik, barış içinde yaşayabilmemiz için bir defa kurucu değerlerimize hep beraber sarılmalıyız. Biz Osmanlıyı ret mi ediyoruz? Etmiyoruz, onlar...

HASAN TURAN (İstanbul) - Bir dönem ediliyordu.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yok öyle bir şey kardeşim. Yani, bak şimdi bir şey söylemeye çalışıyorum.

BAŞKAN - Sayın Turan, lütfen...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bunlar bizim millî değerlerimiz. Padişahlara da sahip çıkılıyor. Padişahların yanlışları yok muydu? Alın, yine sizin havuz medyasının kanallarında oynatıyorlar, dizileri...

BAŞKAN - Sayın Akar, bu pozitif mesajlarınızla artık bağlayalım mı? Ben...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tamam bağlayayım, hakikaten sıkıldınız, terledik de.

SALİH ÇETİNKAYA (Kırşehir) - Sıkıldık, vallahi sıkıldık.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Benden mi sıkıldınız yoksa...

BAŞKAN - Ortamdan, havasızlıktan. Sizden sıkılır mıyız Sayın Akar, lütfen.

HASAN TURAN (İstanbul) - Sizi keyifle dinliyoruz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum.

SALİH ÇETİNKAYA (Kırşehir) - O keyifle dinleyebilir ama ben sıkıldığımı ifade ediyorum.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Çıkabilirsin, ben arada çıkıp nefes alıyorum.

SALİH ÇETİNKAYA (Kırşehir) - Ben çıkmak zorunda değilim.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ben konuşurken çıkabilirsin hiç alınmam yani.

SALİH ÇETİNKAYA (Kırşehir) - Çok gereksiz konuşmalar oluyor Sayın Başkan.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - O size göre ama...

BAŞKAN - Lütfen Sayın Çetinkaya, bu yaklaşım da hoş değil.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yani, nasıl konuşacağımızı, nasıl eleştireceğimizi, hangi yöntemlerle olaya bakacağımızı sizden öğrenecek değiliz bir defa, bunu bir herkes...

Evet arkadaşlar, biz TRT'ye bu dediklerimizi...

SALİH ÇETİNKAYA (Kırşehir) - Siz her şeyi söyleyince doğru oluyor, biz söyleyince yanlış mı oluyor?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne diyeyim, sana nasıl cevap vereyim ya?

MELİKE BASMACI (Denizli) - Vermeyin Haydar Bey, vermeyin.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Biz gelecek dönem, yani gelecek yıl KİT Komisyonumuzda, umarım bu dediklerimizi, eleştirilerimizi dikkate alırsınız, bize bu eleştirileri yapamayacak şekilde gelirsiniz, biz de size teşekkür etmeyi biliriz diyorum.

Hepinize teşekkür ediyorum, dinlediğiniz için sağ olun.