KOMİSYON KONUŞMASI

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkan, Komisyonumuzun çok kıymetli üyeleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Komisyon gündeminde bulunan Anayasa'mıza geçici bir madde eklenmesini öngören kanun teklifi üzerinde görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hukuk düzenimizin dokunulmazlık kavramıyla tanışıklığı Parlamentolu ve Anayasalı devlet tecrübemizin başladığı güne dayanır. Dokunulmazlık ve sorumsuzluk boyutlarıyla ilk kez Kanunu Esasi'de anayasal çerçevesini bulan bu kurum, takip eden anayasalarımızın tamamında da yer almıştır.

Dokunulmazlık, hepimizin bildiği gibi, hâlen yürürlükte bulunan 82 Anayasası'nın 83'üncü maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme önemli ölçüde kendinden önceki anayasal düzenlemelerin izinden yürüyen ve güncel tartışmaların odağındaki bu düzenleme gerek yasama sorumsuzluğunun gerekse yasama dokunulmazlığının anayasal dayanağını oluşturmaktadır.

"Kürsü dokunulmazlığı" veya "mutlak dokunulmazlık" dediğimiz, esasında Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanınca, Divanın teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar almadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar. Bu, mutlak bir sorumsuzluğu ortaya koymaktadır; Meclis kürsüsü ve komisyonlar dâhil, Meclisin faaliyetleri kapsamındaki oy, söz ve düşünceleri kapsamaktadır.

Bunun ana nedeni milletvekillerinin yasama görevini her türlü korkudan, baskıdan, tehditten ari bir şekilde, özgürce yapabilmelerini teminen konmuştur. Bunun son derece önemli olduğunu düşünüyoruz çünkü Parlamentomuzun iktidarın, yargının, güç odaklarının, başka başka merkezlerin baskısından uzak ve özgür bir biçimde yasama faaliyetlerine katkı vermesi ve yürütmeyi etkin bir biçimde denetlemesi için böylesi bir anayasal himayeye, korumaya ihtiyacı olduğu da tartışmasızdır. Esasında Anayasa'mızın "kürsü dokunulmazlığı" dediğimiz mutlak bağışıklık konusundaki bu hükmü konusunda bugün Türkiye'de herhangi bir tartışma yoktur, hem hukukçular arasında yok hem siyasetçiler arasında yok hem de kamuoyunu etkileyen diğer aktörler arasında da bu anlamda bir tartışma yok. Bunun gerekliliği konusunda bir uzlaşmanın olduğu çok açık. Tartışma olan konu, Parlamento üyelerinin, görevlerini yaparken seçimden önce veya seçimden sonra işledikleri iddia edilen suçlarla ilgili dokunulmazlık kapsamında olan kısım. Bununla ilgili çok değişik tartışmalar var. Bu tartışmalara, elbette, burada girmeyi doğru görmüyorum çünkü bu tartışmalara girmek ayrı bir zeminde mutlaka faydalı olur ama şu aşamada teklif üzerindeki kanaatimi, bu çerçevede, paylaşmak istiyorum. Bizim incelediğimizde bu teklif, esasında, milletvekillerinin suçluluğu veya suçsuzluğu hakkında iddiada bulunan bir teklif değil. Milletvekilleriyle ilgili yargılanmalarının önündeki anayasal engeli Anayasa'ya eklenen bir ek maddeyle, bir defaya mahsus olarak kaldıran, yargılanmalarına izin veren bir teklif olarak görüyoruz. Bunlarla ilgili soruşturmayı, elbette, ilgili cumhuriyet savcılıkları yürütecek. Eğer davaya dönüşürse mahkemeler karar verecektir. Belki bazıları takipsizlikle sonuçlanacak, belki bazıları dava açıldıktan sonra beraatle sonuçlanacak, bazıları da mahkûmiyetle sonuçlanabilecektir. Bunu bizim bilmemiz, öngörmemiz mümkün değildir. Biz, bu açıdan baktığımızda, anayasa yapma yetkisine sahip olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve onun saygıdeğer Anayasa Komisyonunun bu noktada Anayasa'ya geçici bir madde ekleme hak ve yetkisine sahip olduğu, bunun bir Anayasa'ya aykırılık oluşturmadığı kanaatindeyiz. Çünkü eklenen madde de bir Anayasa hükmüdür ve Anayasa hükümleri arasında bir hiyerarşi söz konusu değildir. Anayasa'nın bir hükmünü diğer bir hükmüne göre tartmak, ölçmek, değerlendirmek, Anayasa'ya uygunluk ve hukuka uygunluk denetimine tabi tutmak söz konusu olamaz. O açıdan da, Anayasa'ya da bunun uygun olduğu kanaatini de taşıyoruz.

Tabii, görüşmeler sırasında bizim cevaplamamız gereken sorular olursa elbette onlara ilişkin cevaplarımızı veririz. Ben değerlendirmeleri takip ettikten sonra, açıklama yapmam gereken konular olursa, ayrıca açıklama hakkımı mahfuz tutuyor, heyeti saygıyla selamlıyorum.