KOMİSYON KONUŞMASI

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Genel Müdür, sizinle ilgili bir şeyi sorgulamıyoruz. Şimdi burada bir cevap vermişiz, bu cevap üzerinden giderek söylüyorum. Aslında bunu bu şekilde daha açık ve net ifade etseniz hepimiz ne olduğunu da biliyoruz.

TETAŞ aslında sizden, enerjiyi üreten tesislerden satın alıp başka dağıtım şirketlerine satan pazarlama şirketi, TETAŞ'ı görüştük. Şimdi "Elektrik fiyatları artmadı." dediniz. Ben aslında TETAŞ'ı görüşürken burada arkadaşlarıma da gösterdim. Her çeyrekte elektrik fiyatlarının periyodik olarak arttığını, vatandaşa ulaşan elektrik fiyatlarının periyodik olarak arttığını ben gösterdim ama şu anda evrak yanımda olmadığı için.. Hem de benim değil, devletin kendi resmî kurumundan almış olduğum evrak üzerinden arkadaşlarıma burada gösterdim onu, o gün de TETAŞ yetkilileri vardı. Her çeyrekte periyodik olarak elektrik fiyatları, vatandaşın kullanmış olduğu elektrik fiyatları artıyor. Bu kurum niye zarar ettirildi? TETAŞ'ın zararını önlemek için değil arkadaşlar, yap-işlet-devret modeliyle, devletin garanti vermiş olduğu, alım garantisi vermiş olduğu elektrik fiyatlarının yüksekliğinden, üretim fiyatlarının yüksekliğinden kaynaklanan olaydan dolayı size bu zararı bindiriyorlar. Şimdi, doğal gaz çevrim santralleri furyası yaşandı Türkiye'de. Önüne gelen, dosyayı eline alan bir doğal gaz çevrim santrali yaptı ve hem yüksek derecede dışa bağımlı hâle getirdi hem de yüksek fiyatlardan enerji satın almak zorunda kaldı devlet yap-işlet-devret modeliyle. Şimdi, bu aradaki farkı kapatabilmek için ne yapıyor? İşte, sizin üzerinizden bir kısmını size yansıtarak sizi zarar ettiriyor, aslında zarar etmeniz söz konusu değil.

Şimdi, nükleer enerjiden bahsettiniz, değil mi? Nükleer enerji birim fiyatları 10 sent civarında yani 10 sent dediğiniz zaman bugün 30 kuruşa gelecek. Şimdi, bunun vatandaşa yansıması, bugün 7 kuruşa, 2 kuruşa elektrik enerjisi mal eden üretim tesisleri varken -özellikle hidroelektrikte- 30 kuruştan elektrik satın almaya başlayacağız. Bunun vatandaşa yansıması nasıl olacak? Araya TETAŞ girecek, TEİAŞ girecek, iletim kiralarını alacak. İşte, birçok kurum araya giriyor ve ne yapmaya çalışıyorlar? O yüksek fiyatla alınan elektriği dengelemeye, vatandaşa ulaşırken de biraz daha düşük tutmaya, orada stabil kalmasını sağlamaya çalışıyorlar. O arada da işte, bizim kurumlarımız bu şekilde zarar ettiriliyor.

Soruyu da sorayım bu arada size, bunu da cevaplayın: Hidroelektrik santrallerdeki üretim maliyeti nedir? Bunun bir iki tipi var değil mi? Biri dere üzerine kurulan hidroelektrik; "HES" diyoruz. Gözden kaçırmak için de barajlarla beraber değerlendiriyoruz, aslında çok farklı şeyler onlar. İkisi aynı olmayan, adına "HES" dediğimiz, biri barajlar, biri de dereler üzerine kurulan... Bundaki üretim maliyetlerini şimdi bir konuşalım, bir söyleyin. Burada daha net anlaşılması için söylüyorum bütün bunları.

Hemen sonunda termik santraller var. Termik santrallerimizin iki tipi var: Taş kömürüyle yakan -zaten Türkiye'de 1 tane devletin elinde, o da özelleştirildi- diğerleri de linyit kömürüyle. Bunların üretim maliyetleri nedir?

Çok konuşulan, çevresel etkileri de çok konuşulan rüzgâr ve güneş var. Herhâlde devletin, şu anda EÜAŞ'ın da üretim yaptığı bir rüzgâr türbini veya güneş türbinleri bulunmuyor ama biliyorum ki, maliyetlerini biliyorsunuzdur yaklaşık olarak. Bunların maliyetleri...

Nükleeri biliyoruz, 10 sent civarında anlaşmalar yapılıyor. Nükleerin de dezavantajlarını, avantajlarını konuşuruz. Bunların üretim maliyetini bildiğimiz için ayrıca sormuyorum.

Doğal gaz... Doğal gaz dönüşüm santrallerinde, elimizde kendi doğal gaz santralimiz var bildiğim kadarıyla, bir de yap-işlet-devret modeliyle ve yap-işlet modeliyle ve alım garantisi verilen doğal gaz üretim tesisleri var. Bunların üretim maliyetlerini sizden rica ediyorum.

Fuel oil ve motorin kullanıyorsunuz zaman zaman. Bunlardaki üretim maliyetlerini sizden rica ediyorum.

Şimdi, arkadaşlar, bunları doğru konuşursak... Yani burada bir şeyi gizlemeye gerek yok. Biliyoruz ki -yap-işlet-devret modelleri- doğal gazla üretilen ve gelecekte nükleerle üretilecek elektriğin hem vatandaşın başına iş açtığını -maliyet ve bunları karşılama anlamında- hem de devletin başına iş açtığını hep birlikte görüyoruz.

Bakın, hâlen bu santral lisansları veriliyor. Biraz evvel Genel Müdür sunum yaparken konuştuğunda, kurulu kapasitenin, kilovatsaat olarak açıkladığınız veya gigavatsaat olarak açıkladığınız kapasitenin bir kısmının kullanılmadığı, henüz ihtiyaç olmadığı görülüyor. Bunu karşılaştırdığınızda da bir nükleer santralle kurulacak 4 bin megavatlık veya toplamda 8 bin megavatlık bir enerjiye çok yakın zamanda ihtiyacımız olmadığı görülüyor. Diyeceksiniz ki: Sanayi büyüyor, Türkiye'deki elektrik üretimini artırdık, şöyle yaptık... Ben, şimdi, geneli üzerinde konuşurken de on yıllık periyotlar hâlinde elektrik üretiminin yüzde kaç arttığını ifade edeceğim sizlere. Bunlara böyle bakmak lazım yani tamamen özelleşti, özelleşirken de Türkiye'nin gelecek perspektifi yapılmadan, sanayinin gelişimi hesap edilmeden "Olsun, yapalım, bu büyük yatırımdır. Kimsenin yapmadıklarını yapıyoruz." mantığıyla baktığınız zaman olumsuz sonuçlarının bu şekilde yansıdığını, vatandaşa yansıdığını görüyoruz. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Buradaki zarar tamamen, TETAŞ'ın, o pazarlama şirketinin yüksek fiyatlarla almış olduğu elektriğin bir kısmının o havuz içerisinde maliyetini düşürebilmek, başka bir şey değil.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Paçal da yapıyor.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Paçal da yapıyor. Yani maliyetini düşürmek.

Bunu açık açık cevabınızda yazın Genel Müdürüm. Böyle, Hazine bize görev verdi... Şimdi, ben onun da henüz Hazinenin... Bakın, ne diyorsunuz? "Fiyatı da Hazine belirledi." diyorsunuz bu cevapta. Ben bunların hepsini kabul ediyorum. Belki siz kendinizi bu cevapla kurtarmaya çalışıyorsunuz ama bu değil. "Bizim zararımız, TETAŞ'ı kurtarma operasyonudur." diyebilmelisiniz. Bunu dediğiniz zaman biz TETAŞ'ın nasıl kurtarılmaya çalışıldığını tabii anlatırız ya da aşağıda, Mecliste, Genel Kurulda, nasıl yapılması gerektiğiyle ilgili önerilerimizi söyleriz burada bir şey gördüğümüz zaman ama Hazine... Hazine neyi belirleyecek yahu? Hazine bir üretim tesisi değil ki. Hazineye siz zarar bildirirsiniz, eğer bir kamu zararı oluşmuşsa ve buna ihtiyacınız varsa Hazine "Karşılarım." der, "Karşılamam." der ya da para ihtiyacınız vardır, yatırım ihtiyacınız vardır... Yatırımı da kendi kaynaklarınızdan yapmanız lazım yani Hazineden ekstra para alarak değil, kendi bütçenizden yatırıma ayıracağınız parayla da, oranla da bu yatırımları karşılamanız gerekiyor diye düşünüyorum.

Cevabınız hiç tatmin edici olmadı Sayın Genel Müdürüm.