BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Sayın Başkan, sadece bu konuyla ilgili görüşlerimizi paylaşacağım. Görüşmeler devam edeceği zaman ileriki tarihlerde bununla ilgili de diğer konularla ilgili düşüncelerimizi söyleyeceğiz.

Yani biraz önce yaşanan olaylar gerçekten ne Komisyonda ne de Parlamento çalışmalarında kabul edilebilecek bir şey değil. Meselenin sorumlusu şudur, budur tartışmasını bir tarafa bırakıp her şeyden önce aklıselimle, sağduyuyla, suhuletle konuya yaklaşmak lazım. Bu bir inatlaşma meselesi olmaz. Bir Anayasa değişikliği görüşüyoruz, Anayasa'ya bir geçici madde eklemeyi görüşüyoruz. Doğal olarak burada her milletvekilinin ve her grubun farklı görüşleri var. Konunun özelliği nedeniyle, milletvekillerini doğrudan ilgilendirmesi nedeniyle gerilim zaman zaman yükselebiliyor ama görüyoruz ki bugünkü toplantıda -geçen hafta da bir benzerini yaşadık, bugün daha ağırını yaşadık- gerilimin yükselmesinin ötesinde yaşanan şeyler var. Yani aynı şeyleri tekrar ederek burada daha rahatsız edici, sonradan "Keşke..." diyeceğimiz bir tabloyu yaratmayalım.

Hepimiz milletin verdiği yetkiyle buraya geldik. Bu Komisyon çalışması yürür biter. Yani ne kavgayla bir komisyon çalışması durur, önlenir, ne de verilen bir teklif, teklif sahipleri geri çekmediği sürece ya da görüşülüp sonuca bağlanmadığı sürece görüşülecektir. Yani kavgayla bunun görüşülmesinin önlenmesi mümkün değil. Bunu herkes biliyor. Yani burada bunun aksini söyleyen bir grup ya da milletvekili arkadaşımız yok.

Ancak bir başka tablo var, biraz önce yaşadığımız olaya baktığımızda iki önemli nokta var: birincisi, görüşmelerin bu ruh hâliyle devamı hâlinde yeni sıkıntılarla karşı karşıya kalma ihtimalimiz var, bu hoş değil, arzu edilir bir şey değil; hep beraber kalmamak için elimizden geleni yapacağız, yapmamız lazım ama en doğru yöntem bugün bu görüşmeleri ertelemektir. İkinci önemli problem, sadece yeni bir şeylerle ilgili konu değil yani bir tehdit algısıyla "Bunu erteleyelim." demiyoruz, başka bir şey var. Bu moral iklimi içerisinde Komisyonun arzu edilen verimlilik içinde çalışması da mümkün değil.

Gerekli önlemleri -yine, bugün saat birde sizinle bir araya geldik- tekrar, grup sözcüsü olan arkadaşlarımız, komisyon sözcüsü grupların sizlerle bir araya gelir; yeniden bugünü de oturur değerlendiririz, ele alırız ve daha sağlıklı bir ortamda hepimizin katkısıyla çalışmalara devam ederiz. Ben de bu çerçevede, bugün en azından çalışmanın ertelenmesi gerektiği düşüncesindeyim. Gruptaki arkadaşlarımız da Komisyon üyesi arkadaşlarımız da bu düşüncede.