| Komisyon Adı | : | (10 / 123, 124, 125, 126) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Komisyonun çalışma takvimi, Komisyonda görevlendirilecek uzmanların belirlenmesi ve Komisyona davet edileceklerin tespitine ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 28 .04.2016 |
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri, saygıdeğer hanımefendiler; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Komisyonumuzun çalışmalarının ülkemiz çocukları için iyi sonuçlar üretmesini diliyorum ama bir sitemle başlayacağım çünkü Sayın Başkan konuşurken çocuk konusunun çok önemli olduğunu, bu konunun siyasi olmadığını, siyasetüstü bir çalışma yapılması gerektiğini söyledi. Ben de yürekten katılıyorum; herhangi bir siyasi kaygıyla değil, çocuklarımızın özellikle son yıllarda giderek artan ve ülkenin hemen hemen her yerinde görülen başta cinsel istismar olmak üzere, beyinsel istismarlarından fiziksel istismarlarına kadar her konuyu araştıracak böyle bir Komisyonda parti farkı gözetmeksizin, hepsi anne ve baba olan Komisyon üyelerinin insan niteliğiyle öne çıkması ve o nitelikle bu işe eğilmesi, sizin de söylediğiniz gibi, çok önemli. Keşke bu, Komisyonun Başkanlık Divanına da yansısaydı yani bu bir ihtisas komisyonu değil, ihtisas komisyonları için iktidar partisinin bütün Başkanlık Divanını temsil etmesi belki bir derece anlaşılabilir ama böyle bir özel komisyonda keşke Başkanlık Divanında da farklı partilerin temsil edilmesine olanak sağlasaydınız 9 üyelik AKP çoğunluğu olarak.
BAŞKAN - Belki de seçerdik keşke toplantıda olabilseydiniz.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Keşke olabilseydik çünkü o gün sabah duyurulursa öğleden sonra toplantıya yetişmeye imkânımız yok bizim, Ankara'da henüz yerleşik düzene giremedik, sayenizde altı ayda bir seçime gittiğimiz için henüz daha düzen kuramadık.
Neyse, bu sitemimi ileteyim.
Bunun ötesinde, tabii, bu Komisyona girdiğimizden beri araştırıyoruz, böyle, Türkiye'nin her yerinden şimdilik 4 sayfa tutarında, çocuk istismarı konularını görmek mümkün, her gün basına intikal ediyor, ülkenin her yerinde. Ayşe Hanımefendi'yle beraber Karaman davasını da birlikte izledik, oradaki çocukların ifade tutanaklarını, hakikaten ne bir anne ne de bir baba olarak tahammülle dinleme imkânı olmadığını yaşayarak gördük. Onun için, bu sorun gerçekten siyasetin çok ötesinde ülkenin içine düştüğü ciddi bir durum. Elbette, dünyanın her yerinde çocuk istismarı olur, ülkemizde de çok eskiden beri çocuk istismarı, ensest vesaire, hele biz de kırk üç yıl bu ülkeye hizmet etmiş hekim olarak bunların içinde yaşayıp geliyoruz ama son yıllarda özellikle en azından basına intikali ve bize ulaşması bakımından bunun çok yoğunlaştığı çok çok ortada. Örneğin bu Karaman olayını incelerken gördük ki olay Karaman'a ait ve Karaman'la sınırlı bir çocuk istismarı olayı değil, çok sayıda ilde, yurtta, okulda, tarikat ya da derneklerin kaçak yurt ve evlerinde, yetiştirme yurtlarında, cezaevlerinde... Örneğin geçen yıl Pozantı Cezaevinde 15 yaşında bir çocuk intihara sürüklenmişti. O cezaevlerinin işte, "sübyan koğuşu" denilen koğuşlarında sayısız bu tür ilişkiler var. Karaman'da Karaman Cumhuriyet Savcısıyla görüşülürken savcı bey aynen şunu söyledi: "Bu olayın üzerine yoğunlaşıyorsunuz ama Karaman'da son iki hafta içinde iki tane ensest olayıyla karşılaştık; biri, dede torunla; biri, baba kızına..." Bunlar demek ki her yerde adliyelere intikal ediyor. O bakımdan, bu Komisyon, belki zatıâlinizin de buyurduğu gibi, üç ay yetmeyebilir, daha uzun süre de çalışarak, gerekiyorsa pek çok yere giderek hakikaten ciddi bir çalışma yapmalı ve buradan çocuklarımızı her türlü istismardan koruyacak somut en azından 3-5 öneriyi belki yasa düzeyine getirebilecek bir ciddi çalışma olmalı diye düşünüyorum.
Yine, eğer Komisyonumuzun değerli üyeleri de uygun görürlerse bu konuda biz bir araştırma yaptık sayın hocamızla birlikte, değerli CHP komisyon üyesi arkadaşlarımız; biliyorsunuz, Nurhayat Hanım ve Burcu Hanım da sizin gibi hukukçu; örneğin Türkiye Barolar Birliğinin bir Çocuk Hakları Kurulu var, İstanbul Barosunun Çocuk Hakları Merkezi var; Türk Psikiyatri, Türk Psikologlar ve Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği var, bu konularda ciddi çalışmaları var; yine UNICEF Türkiye Temsilciğinin çok ciddi çalışmaları var. Profesör Oğuz Polat ve Profesör Osman Abalı'nın biri Acıbadem Tıp Fakültesi...
BAŞKAN - Oğuz Polat...
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Evet, ben bunu vereceğim efendim, not almanıza gerek yok, sadece bilgi olarak arz ediyorum.
Bunun yanında, en çok bu istismarla ilgili olayların kamuoyu gündemine girdiği Karaman'ın Valisi ve Millî Eğitim Müdürünü, Rize'nin Vali ve Millî Eğitim Müdürünü, Osmaniye, Elâzığ, Konya ve Afyon il millî eğitim müdürlerini, Millî Eğitim Bakanımız Sayın Nabi Avcı'yı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Sema Ramazonoğlu'nu da Komisyonumuzda dinleyip onların da görüş ve düşüncelerini almamız yararlı olur diye düşünüyoruz. Yine, ziyaret edilecek yerler bağlamında, biz çok detaylandırmadık ama yine, Komisyon üyelerimizin uygun göreceği kimi yetiştirme yurtlarını ve çocukların kaldığı diğer kurumları gezip yerinde görmemizin yararlı olacağını düşünüyoruz ve Cumhuriyet Halk Partisi Komisyon üyeleri olarak Sayın Başkanlığınıza böyle bir öneriyi arz ediyoruz efendim.
Teşekkür ediyorum.