KOMİSYON KONUŞMASI

ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, aslında arkadaşlar değindiler ama ben de TİB'le ilgili çok merak ettiğim, beraber de konuştuğumuz konular vardı. TİB'in normal şartlarda 2005'te kurulması çok doğru bir operasyondur. Yani bu operasyon Avrupa'da olduğu gibi burada da uygulandı 2005 yılında. Bu çok doğru bir operasyon. Tabii BTK'nın sonuçta -Başkan da burada- altında olması da doğru bir operasyondur. Ama bu 17 Aralık, 25 Aralık operasyonlarından sonra, daha önce de konuştuk, daha sonra da konuştuk bu konuyu, siz dediniz ki sonuçta: "Özellikle öncesinde, İnternet konusunda, mesela URL bazında yapacağız bu işi, siteleri kapatmak diye bir şey olur mu?" Ama öyle olmadı. Ve bir kanuna dayalı olmadan da Bursa mitinginde Başbakan bunu söyleyince siteleri kapattınız. Bunu neye dayandırarak yaptınız yani Twitter'ı kapatmanız, Facebook'u kapatmanız tarzındaki olayları?

Ayrıca, Musa Bey'in söylediği konuyu da Twitter'ı, Facebook'u savunmak olarak düşünen arkadaş da çok büyük bir yanılgı içerisinde. Bu özgürlükle ilgili bir konu. Yabancı bir şirketi savunmak ne demek? Böyle bir konuya nereden getirilebilir bu konu? Bu, çok yanlış bir konu. Oradan bakarsan öyle anlaşılır tabii yani diğer türlü bakmadığı için buradan bakıyor arkadaşlar da.

Şimdi, şöyle bir durum var: TİB'in kapatılıp MİT'e devretme diye bir konu varsa eğer, bununla ilgili bir altyapı çalışması yapıyor musunuz? Sizce gerçekten de MİT böyle bir şey yapabilir mi veya yapması doğru mudur? Dünyanın herhangi bir yerinde bir örneği var mıdır bunun? Bunlar çok merak edilen konular zaten. O zaman BTK'nın da bir vesileyle başka türlü bir operasyona döndürülmesi gerekir çünkü orada da, işte, siz de biliyorsunuz ki Türkiye'nin en büyük data yapısı herhâlde TİB'in altında duruyor şu anda. 1.500'e yakın server var. Herhâlde en büyük parklardan biri orada duruyor. Ya buradaki problem başka bir şeyken bu yorgan niye yakılıyor? Yani eğer bu suistimal edilmişse, TİB eğer bir konuyla ilgili suistimal edilmişse yargı yolları var, bununla ilgili konular var. Oradan bu işin düzenlenmesi ihtiyacı var. Eğer hukuka başvurulacaksa, birileri gerçekten yanlış yapmışsa hukuk var ortada. Aynı şekilde birileri montaj yapmışsa ve oralardan almış yapmışsa bununla ilgili yakında bazı konular çıkacak ortaya. Ben şimdi soruşturma komisyonunun üyesiyim. Ben bazı konulara bakıyorum, gelecekte açıklayabiliriz, tabii şu anda içeriğini açıklayamayacağım çünkü ihsası rey açısından problem olacağını düşünerek söylüyorum. Ama öyle anlatılan bir hikâye, montajdı, şuydu, buydu, gelecekte görülecek bunların hepsi de. Ama bunu kalkıp TİB'e mal edip komple bir sistemi yerle bir edip birileri bir şeyler yaptı diye kurumları tarumar edecek misiniz gerçekten de? Gerçekten MİT'e mi devredeceksiniz bu işi? MİT ne iş yapacak? MİT bu ülkenin millî konularında istihbarat yapan teknik bir kurum değil midir? Biz başka bir şey mi anladık ya da kanunu öyle bir şey değil midir bunun?

Şimdi, genelde övünülen bir konu var Türkiye'deki İnternet'in veya Türkiye'deki bu iletişim altyapısının müthiş olduğu konusunda. Şimdi, şöyle bir durum var: Statista'yı bilirler, Tayfun Bey de bilir, yayınladığı raporlar var ortada. Dünyanın en büyük bu konudaki akredite şirketlerinden biri. Tüm dünyayı ölçüyor, biçiyor, yapılan iletişim trafiklerini ölçüyor, onu ölçüyor, bunu ölçüyor. Daha yeni yayınladı bunu. Türkiye İnternet trafiğindeki hızda ve taşımada 61'inci. 1'inci Güney Kore, biz 61'inciyiz, Amerika 9'uncu ve 1'inci olan Güney Kore'nin fiyatının 3 katı İnternet satıyoruz burada. Niye? Neden satıyoruz? Çünkü şöyle bir durum oluyor, bunu daha önce sizinle de konuştuk. TÜRK TELEKOM'dan kaynaklanıyor bunların hepsi. Yani şöyle bir durum var: Siz özelleştirme yapıyorsunuz, yaptığınız özelleştirme aslında bir tekelleşmeye neden olan bir özelleştirme yapıyorsunuz ve resmen bir peşkeşe dönüyor bu iş. Aynısı yakında PTT'yle ilgili yapılacak. Şu anda PTT çıkarılan kanunla birlikte tekelleşmeye doğru gidiliyor, daha sonra bu özelleştirilip birisine verilecek ama orada tüm rekabet aslında önlenmiş olacak. Özel sektör orada bazı konularda artık lojistik olarak rekabet edemeyecek. E buna "özelleştirme." diyorsunuz, bunun adı "tekelleştirme." Bu kesin. Bu vaka bu durumda duruyor.

Şimdi, çok ilginç tabii, bu konuda ne söyleyeceksiniz bilmiyorum ama. Ne oldu FATİH Projesi? Yani hoş değil. Biz bunu yazdık çizdik ama AKP'li üyeler de altına imza attı komisyonda. Hep beraber yazdık çizdik. Ne oldu FATİH Projesi?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın lütfen.

Buyurun.

ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - Şimdi, "Kaynak israfı." diyorsunuz, bakalım oradaki tüm bütçeye, neler harcanmış. Şu çok komik oldu yani "Türkiye'de üreteceğiz bunu." Ya, arkadaşlar, yani nerede yaşıyoruz ya? Neyi Türkiye'de üretiyoruz yani? Neyi üreteceğiz Türkiye'de? Hani bir bakan çıktı "Camını üreteceğiz." dediği şey, 5-10 milyar dolarlık yatırım gerektiren bir konu. Yazık yani buraya gelinmemesi lazım bu konuyla ilgili. Tablet mi kaldı artık. Tableti o zaman söylediklerinde dünyada 80 milyon tablet üretiliyordu, 15-20 milyonunu biz alacaktık. Şimdi, oradaki pazarda baktığınız zaman bizim konuştuğumuz yüzde 1'i bile değil, kimse de bizi takmıyor.

Bir şey söyleyeceğim çok önemli olduğuna inandığım. Bakın, bu çok önemli bir konu. Bakın, teknoloji knowhow içeren ihracat noktasında bir veri vereceğim, bu çok önemli gerçekten. Bakın, 200'li yılların başı, 2001-2002 yılında. Türkiye'yi bir birim kabul edersek -teknoloji içeren ihracattan bahsediyorum- Çin 47 birim, Güney Kore 12 birim, Polonya 0,8 birim. Türkiye'yi bir birim kabul edersek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Aksünger, lütfen buyurun.

ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - 2012'de Türkiye 1,09, Çin 505 olmuş, Güney Kore 212 olmuş ve bizden aşağı olan Polonya da 12 olmuş. Şimdi, bu ne gösteriyor biliyor musunuz? Bilimsel zekâdan uzaklaşıyoruz. 15 yaşındaki matematikle ilgili başarılı öğrenci oranı bizde yüzde 1, Çin'de yüzde 19,6, İskandinav ülkelerinde yüzde 35, bizde yüzde 1...

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) - Hangi konudaydı bu Sayın Aksünger?

ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - Bu dediğim teknoloji knowhow içeren ihracattan bahsediyorum. Bunun temelinde, diyorum ki, eğitimde bilimden uzaklaşılıyor, bu oradan da geliyor bir tarafından çünkü bilimden uzaklaşıyoruz konuyla ilgili. Şimdi, aynı şey tüketici olduğumuz için teknolojide bunu tüketirken biz teknolojik olduk diye düşünüyoruz. Bunu amaç elde ettiğimiz için konu buraya geliyor ne yazık ki.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.