| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Demiryolları Alanında İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/700) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 11 .05.2016 |
MEVLÜT DUDU (Hatay) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Ben, aslında bu anlaşmayla ilgili değil ama çok önemli konular var şu anda Türkiye'nin gündeminde. Sayın Koru da buradayken müsaadenizle bunları sormak istiyorum kendilerine.
Birincisi, Kilis'te neler oluyor? Bizim bildiğimiz, ocak ayından bu yana Kilis IŞİD tarafından bombalanıyor. 21 kişi -bildiğim kadarıyla dün itibarıyla- bu sebeple yaşamını yitirdi, 21 vatandaşımız. Bu konuda hem NATO hem Pentagon Türkiye'yle dayanışma içerisinde olduğunu açıkladı ama herhangi bir müdahale yapılmıyor bu noktada Kilis'in güvenliği için. Daha doğrusu bugün Kilis'in başında, yarın bir başka sınır kentimizde benzeri olayların yaşanmayacağının da hiçbir garantisi yok. Öncelikle bu konuda ben açıklama bekliyorum.
İkincisi: Geri kabul anlaşmasıyla ilgili. Bu konuda biz bu anlaşmaya şerh de koymuştuk, anlaşmanın Türkiye'nin çıkarına olmadığını savunuyoruz çünkü. 6 milyar euro karşılığında Türkiye âdeta bir toplu açık mülteci kampına dönüştürüldü. Ben geçenlerde Almanya'daydım. Oradaki temaslarımda çok ilginç bilgilere ulaştım Sayın Koru. Birincisi şu: Almanya'da 800 bin Suriyeli mülteci yaşıyor. Bunların tamamı kamplara ve evlere yerleştirilmiş durumda. Önemli bir bölümü istihdam edilmiş yani Almanya bizden çok daha kontrollü yapıyor bu işi. 2015 yılında harcadıkları para 26 milyar euro. Bu rakamı teyit de ettim. Şimdi, 800 bin kişiye bir yılda 26 milyar harcayan Almanya, 3 milyon mülteciyi bizim sınırlarımızda tutmamız, Avrupa'ya göndermemiz için bize 6 milyar euro veriyor ve biz de buna "Kayseri pazarlığı" diyoruz, nasıl diyoruz onu da bilmiyorum ama hesap gayet ortada çünkü. Ayrıca bu konuda son günlerde bir ikircikli durum var. Sayın Cumhurbaşkanı "Sen yoluna, ben yoluma." dedi, sonra ertesi gün "Bu konuda iş birliğini sürdürmemiz gerekir." dedi. Geri kabul anlaşmasının geleceğini de biz öğrenmek istiyoruz. Ayrıca, bu geri kabul anlaşmasıyla ilgili mülteci kamplarından kurulacak olan Maraş Sivrice köyünde ciddi bir rahatsızlık var, bir toplumsal duyarlılık var. Oradaki yöre halkı, bölge halkı bu kampı istemiyor. Başka yerlerde kurulan kamplar var, evet oradaki halkın bir itirazı yok. Neden ısrarla oraya, bu kadar duyarlılığa, bu kadar direnişe, karşı koymaya rağmen o kampın kurulmak istenmesini de gerçekten anlamıyoruz. Bunu da öğrenmek istiyorum.
Çok teşekkür ederim.