| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 18 .11.2014 |
AHMET ARSLAN (Kars) - Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri, Sayın Bakanım, kamu kurum ve kuruluşların değerli temsilcileri, basınımızın güzide temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii ki eski bir Ulaştırma Bakanlığı mensubu olarak sabahtan beri sessiz bir şekilde arkadaşları dinliyorum ve Sayın Bakanım, Sayın Başkanım, birkaç şey söylememde sanırım beis olmasa gerek. Özellikle de arkadaşlar bunları cevap mahiyetinde algılamasınlar. Sebebi de şu: Geçmişten beri işin içinde olduğum için bildiğim konular, yaşadığım konular ve bugün de değerlendirme yapabilecek durumda olduğumu düşünüyorum. Tabii, arkadaşlarımız şöyle bir hataya düşüyorlar: Karşı taraftan muhalefet bir şey söylüyor, bizim arkadaşlarımız onlara cevap verir şekilde konuşuyor. Hâlbuki öyle değil. Onlar yorum yapıyorlar, biz de yorum yapıyoruz. Yorumlarımız aynı olmayabilir, birbiriyle çatışıyor hâle de gelebilir. Nihai karar, tabii nihai cevabı siz vereceksiniz ve Komisyon değerlendirecek.
Sayın Bakanım, Ermenek'le ilgili başsağlığı dileğimi özellikle iletmek istiyorum. Gerek size gerek Ermenek'e gerek ülkemize. Atlamayayım, önemliydi, yoğunluğunuzdan dolayı da söyleyememiştim.
Benim bildiğim Bakanlık birçok çalışma yaptı: Stratejik ana plan, ana plan, uluslararası ulaştırma şûraları ve bu şûralar çerçevesinde de kendisine bağlı her sektörle ilgili bir planlar yaptı. Planlar yapmakla kalmadı, yine biliyorum ki, gerek geçmişte gerek bugün siz arkadaşlarla toplanıyorsunuz ve bu çalışmaları güncelliyorsunuz âdeta. Öyle ya, uygulamada istediğiniz gibi gitmeyebilir, bir karar vermiş olabilirsiniz, konjonktür onu uygulamayı sıkıntıya sokabilir. Bütün bu planlarınızı güncellediğinizi ve yatırımlarınızı da, çalışmalarınızı da ve yine verdiğiniz kararları da bu planlamalar çerçevesinde yürüttüğünüzü biliyorum. Bunu "Herhangi bir planlamanız yok, herhangi bir stratejik planınız yok." şeklinde eleştirmenin de açıkçası haksızlık olduğunu düşünüyorum.
Denizcilikte beyaz bayrak ülkesiyiz. E kolay olmuyor. Kolay olmuyor da aynı yerde de kolay kalınmıyor. Aynı yerde kalmak adına gayretlerinizi biliyorum.
Ve yine denizcilikte limanlarla ilgili Çandarlı Limanı, Filyos Limanı, Mersin Konteyner Limanı'nın bir çalışmanın, bir planın parçaları olduğunu biliyorum ve bu planın parçalarını uyguladığınızı da biliyorum. Bunun dışındaki küçükleri saymıyorum.
Ve yine havacılıkla ilgili herkes gururla bahsediyor, ben de gururla bahsediyorum. Havacılıkta özelleşme yapılmadı, havacılıkta serbestleşme yapıldı ve serbestleşmenin bu ülkeyi ne konuma getirdiği görüldü. Görüldü ki buradan hareketle demir yolu sektöründe de aynı yöntem uygulanıyor. Bir regülasyon birimi, bir işletme birimi, bir altyapıya sahip olan kamu otoritesi. Bunun dışında da yine gelip hatları kullanmaya uygun bir düzenleme, artık yeni şirketler kurulabilecek; işte, bugün Atlas Jet'in olduğu gibi, Pegasus'un olduğu gibi, SunExpress'in olduğu gibi gelip nasıl ki havaalanlarını kullanıyorlarsa demir yollarını, dolayısıyla hatları da kullanabileceklerini biliyorum. Dolayısıyla bu düzenlemelere de haksızlık etmemek lazım.
Efendim, PTT'yle ilgili birkaç şey söylendi. Ben hemen kendi ilime giderek söyleyeyim. Birçok yer var ki orada banka yok ama köylü, vatandaş, halk PTT'nin herhangi bir banka şubesi olmayan 1.563 tane iş yerinden yararlanıyor. Bu başlı başına önemli bir şeydir.
Ve yine gelecekte tahayyül ettiğiniz bir şeyleri alıp bugünle kıyaslayarak, bugün yapılan, işte, hibrit mail'i falan eleştirebilirsiniz gelecekle kıyaslarsanız ama dünle kıyaslarsanız büyük bir atılım olduğunu, PTT'nin bunun gibi birçok kurumda yüzlerce iş yaptığını, yine içinde olan biri olarak biliyorum.
Bir örnek verildi, dendi ki: "Twitter'la ilgili müeyyideler getiriyorsunuz." Sayın Bakanım, müeyyide getirmezseniz dün bu Komisyondaki birçok arkadaşımıza sinkaflı "mail"ler geldi. Benim hakkımı birilerinin koruması lazım. Benim özgürlüğüm birilerinin özgürlüğünün sınırsız olması anlamına gelmiyor. Eğer birilerinin özgürlüğü benim özgürlük sınırıma gelip dayanıyorsa işte orada sizin bu işe sahip çıkmanız lazım. Birilerinin bana iftira atmaması lazım. Birinin bana hakaret etmemesi lazım, yalan söylememesi lazım. Ha, eleştirecek mi? Tabii ki eleştirecek. Eğer iktidarsanız, eğer sorumluluk almışsanız, eğer milletvekiliyseniz birileri haklı olarak eleştirecek ama hakaret etmeden. Bunu da özellikle vurgulamak istiyorum.
Yine, on iki yıldır çok şey yapılıyor. Müteşekkir olduğumuzu özellikle ifade etmek istiyoruz. Arkadaşlar da zaman zaman teşekkür ediyorlar ama bazen sap ile saman karıştırılıyor. Yüksek hızlı trenin başarısı Pamukova kazasıyla gölgelenmek isteniyor. Pamukova kazasında mahkeme karar verdi, savcı yöneticilerle ilgili takipsizlik kararı veriyor ve yine aynı mahkemeler dedi ki: "Ne yazık ki makinistler hatalı." ve onlara ceza veriyor ve devamında mahkeme devam ediyor. Hâl böyleyken Pamukova kazasını getirip yüksek hızlı trenin başarısıyla, efendim, Türk Hava Yollarının veya Devlet Hava Meydanlarının veya PTT'nin veya Karayollarının veya TCDD'nin başarısını gölgelemek için kullanmamak lazım diye düşünüyorum, bunu çok önemsediğimi de vurgulamak istiyorum.
Yine, bugünden önceki bazı bütçelerde şu söylendi, dendi ki: "Efendim, kara yolu taşıma yönetmeliğiniz var. Binlerce liraya varan cezalar kesiyorsunuz denetimler yaparak. Cezaları kaldırın, azaltın." Sonra geldik, ne yazık ki Yalvaç'ta bir kaza oldu, dendi ki: "Efendim, denetim yapmıyorsunuz, müeyyide uygulamıyorsunuz." Yani bir tenakuz var. Bu tenakuza düşmemek lazım. Siz gereğini yapacaksınız, vatandaş da gereğini yapacak. Bu işler kesinlikle tek taraflı olmaz, olmamalı.
İlimle ilgili birkaç örnek vereceğim Sayın Bakanım. Bakü-Tiflis-Kars demir yolu projesi devam ediyor. Hızlı tren Kars'a kadar gelecek, lojistik merkezinin uygulama projesi ihalesini yaptınız, Kars-Iğdır-Nahçıvan demir yolu projesinin de çalışmaları devam ediyor. Bunlar bir ufkun, bunlar bir planlamanın sonucu. O yüzden, bu konuda müteşekkirim.
Akıllı ulaşım sistemleriyle ilgili 16 tane base belirlemişsiniz, Kars da bunların içerisinde. Geçmişte Kars unutulan şehirdi, nasıl olsa serhaddir, nasıl olsa sınırı bekliyor ama bugün öyle değil. Bugün planlamalar yapılırken bu ülkenin her noktası dikkate alınıyor, her birinin birbiriyle erişimi, ulaşımı dikkate alınıyor. Bir yerde yolculuk çoksa sadece oraya yatırım yapılmıyor, Kars'a yatırım yapılıyor ki yolculuk artırılsın. Bir de tersten bakmak lazım. Kuzey-güney koridorları yapıyorsunuz. Kuzey-güney koridoru kapsamında Kars-Digor-Tuzluca ihale hazırlığı yapılıyor bölünmüş yolun. Denebilir ki "Orada trafik yok, niye yapılıyor ki?" İşte, büyük fotoğraf için yapılıyor. Efendim, Horasan'dan Kağızman-Tuzluca bölünmüş yol çalışmasıyla ilgili proje hazırlanıyor. Denebilir ki: "Trafik yok, niye yapıyorsunuz?" Tekrar söylüyorum, büyük fotoğrafın parçası olarak yapılıyor. E büyük fotoğraf düşünülürken de sadece Edirne'den Kars'a değil, Avrupa'dan Orta Asya'ya da hesaba katılıyor.
Sayın Bakanım Başkanlık alışkanlığıyla süreye benden çok bakıyor. Sayın Bakanım, bugün biraz ihlal edeceğim onu.
BAŞKAN - Sayın Bakan vermiyor onun kararını artık, o Bakan oldu. Yani Başkanlık Divanını bu kadar ezmeniz bizi çok üzdü Sayın Arslan, buyurun.
AHMET ARSLAN (Kars) - Sayın Bakanım, yine size müteşekkir olduğumuzu özellikle vurgulamak istiyorum. Kars gibi bir yerde çok modern bir terminal yapıldı. Ona uygun pistinin yanınca emergency pist yapılacak, kararı alınıyor. Bunlar çok önemlidir.
Yine, Karayolları Bölge Müdürlüğü kuruldu, binası bitti, şehrin çevre yollarını yaptı. Karayolları, tarihî kent, marka kent Kars'a "modern kent" etiketini de ekledi, bu konuda yine müteşekkirim. Siz geldiniz, gezdiniz, gördünüz, projelerle ilgili yerinde de inceleme yaptınız.
Ve yine bir eleştiri, yılın bürokratıyla ilgili bir eleştiri vardı. Ben de eleştiriyorum. Niye eleştiriyorum? Biliyorum ki Bakanlığınız ve bakanlıklarımız on iki yıldır o kadar çok yılın bürokratı çıkarma şansına sahipti ki ne yazık ki hep eleştirdik ve yine şunu da biliyorum ki: Yaptığınız çalışmalarla bu günden sonra Bakanlığınızda yılın bürokratına aday olacak, olması gereken, hak edecek o kadar çok arkadaş olacak ki, bunu da biliyorum. Çalışmalarınızı takip ediyoruz. Bu konuda da müteşekkiriz.
MUSA ÇAM (İzmir) - Onlar önümüzdeki dönem mebus olacaklar, mebus!
AHMET ARSLAN (Kars) - Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Projesi'yle ilgili, Sayın Başkanım, birkaç dakika rica edeceğim. Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Projesi ta hayal edilirken, projesi yokken, parası yokken, ihale edilme aşamasından itibaren takip ettiğim bir projedir çünkü ben Karslıyım. Sonra hasbelkader geldim, o projenin görüşmelerini sürdürdük ve 2008'de proje başladı. Proje başladıktan sonra ne oldu? Sayın Bakanım, Gürcistan tarafındaki yaklaşık 1.300 metrelik tünel 8 kilometreye çıktı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AHMET ARSLAN (Kars) - Uluslararası bir proje yapıyorsanız, partnerlerinizin bir kararı varsa onu uymak durumundasınız. Neden? Çünkü Gürcistan naz tarafındaydı, bütün dünya ülkeleri bu proje yapılmasın diye uğraşıyorlardı, hâl böyle olunca da Gürcistan her gün farklı bir karar veriyordu. E, partnerseniz uyacaksınız. 6 kilometreye yakın tünel çıktı, yetmedi, "Ne ilgisi var?" diyebilirsiniz, koruma kurulları Kars'ta bir kale kalıntısıyla ilgili 2-2,5 kilometrelik ilave tünel çıkardılar. "Yok, ben koruma kurulunun kararını uygulamıyorum." diyemezsiniz. Efendim, yarmalar yapıldı, birçok yerde akmalar ve şevler oldu. Kars gibi yüksek rakımlı bir yerde demir yolu projesi yapıyor iseniz sağlıklı yapmak durumundasınız. Aç-kapaya döndü, yaklaşık 12 kilometrelik aç-kapa tünel çıktı.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Etüt projeyi yapsaydınız, yani müdahale etmek istemiyorum ama.
AHMET ARSLAN (Kars) - Sayın Aydoğdu, bir tek cevap vereceğim...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Erdoğdu.
AHMET ARSLAN (Kars) - Ben Uğur Aydemir değilim, ben Ahmet Arslan olarak konuşuyorum, siz de lütfen dinleyin, benim sizi dinlediğim gibi.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Uğur Aydemir de bir beyefendidir.
AHMET ARSLAN (Kars) - Çok beyefendi ama karşılıklı atıştınız, karşılıklı atışmayacağım.
Sayın Bakanım, bununla birlikte, başlangıçta karşı taraflar nazlanıyordu, "Bu proje, altyapısı çift ancak üstyapısı tek hat olsun." deniliyordu, sonra Kazakistan "Ben bu projeye yılda 10 milyon ton yük veririm." der hâle geldi. Hâl böyle olunca da üstyapısının da çift olmasına karar verildi, bu da başlı başına bir değişiklikti.
Yine, başlangıçta şehir içerisindeki istasyon ve ona bağlı yaklaşık 3 kilometrenin ayrı bir ihale olarak yapılması kararlaştırılmıştı, projede az önce saydığım nedenlerden dolayı ikmal ihalesine gidilince o da ikmal ihalesinin içerisine katıldı, böylece ikmal ihalesi yapıldı. Ne yazık ki Kamu İhale Kanunu'nu biz çıkarmadık, Kamu İhale Kanunu'nu bizden öncekiler çıkarmışlardı.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - 4734'ü siz çıkardınız ya!
AHMET ARSLAN (Kars) - "Kamu İhale Kanunu'nda değişikliklere gidelim." denilince polemik konusu oluyor. Sayın Bakanım, yıllardır şöyle bir uygulama var: Düşük fiyat sorgulaması diye bir sorgulama var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AHMET ARSLAN (Kars) - Eğer fiyat, verilen toplam fiyat onun altında kalırsa döner birim fiyatları eleştirirsiniz. Dolayısıyla, birim fiyat uygun değilse de ihaleden o kişiyi veya o şirketi men edersiniz. Ama ne yazık ki verdiği toplam fiyat sizin toplam yaklaşık bedelinizin üzerindeyse dönüp ayrıntıda "Şu fiyatı düşüktür, şu fiyatı yüksektir." diyemiyorsunuz. Nitekim, bunun giderilmesi adına 2013'te bir düzenleme yapıldı, bu düzenlemeyle dönüp ayrıntıya bakma şansı tanındı. Ancak, 2012'de yapılan bir ihaledir, dönüp ayrıntıya bakma şansınız yoktur. Hâl böyle olunca Kamu İhale Kurumu "Toplam fiyat üzerinden giderim, toplam fiyat yaklaşık bedelin altında olduğuna göre düşük olan firmaya vermek zorundasınız" dedi. Ha, bazı üyeler muhalefet şerhi koydu. Doğrudur da yani muhalefet şerhi koyan kişilerin eğer şerhi kabul edilecekse biz Plan Bütçe Komisyonu olarak Genel Kurula hiçbir kanun tasarısı gönderemememiz lazım. Dolayısıyla, Sayıştay raporu da dâhil... Biri 12 kat fiyat vermiş, doğrudur, başka bir firmanın başka bir fiyatına bakıyorsunuz, 100 katı; başka bir firmanın başka bir fiyatına bakıyorsunuz, 40 katı. Bazen de ellide 1'i, yüzde 1'i. Bunu ne yazık ki irdeleme, eleştirme ve bundan dolayı firma eleme şansınız yok. Firma eleme şansınız yokken dünkü gazete manşetinde olduğu gibi, bazı doğru cümleleri aradan sıyırıp sonra onları yanlış cümlelerle bağlarsanız, işte o zaman on iki yıldır bu kadar güzide hizmetler yapan ve inşallah, bundan sonra da sizlerle birlikte güzide hizmetler yapacak bir kurumu töhmet altında bırakmaya çalışmış olursunuz, kuruma haksızlık yaparsınız; bu da doğrusu ne benim ne arkadaşlarımın içine sindirebileceği bir şey değil.
Çalışmalar varsa, birilerinin emeği varsa müteşekkiriz, teşekkür ediyoruz. Sahada vatandaş teşekkürünü ve duasını hiç eksik etmiyor. Eğer burada birilerinin yanlışlığı varsa -arkadaşlar da söyledi- yanlışı yapanın yakasına yapışılır. Bildiğim kadarıyla siz Teftişe de verdiniz bu işi çünkü size bir şikâyet gelince inceletmek durumundasınız, Bakan olarak oturup sizin inceleyecek hâliniz yok. Onu da biliyorum, lütfen ona da soru olarak cevap verin. Ha, bunun dışında birilerinin yanlışlığı varsa, birilerinin kursağından haram gidiyorsa onun da zaten bu dünyada da, öbür dünyada da karşılığı bellidir. Bu konuda dua etmemize veya beddua etmemize bile gerek yoktur, eğer inanıyorsak.
O yüzden, bütçenizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AHMET ARSLAN (Kars) - Biliyorum ki mutfakta yoğun bir emek veriyorsunuz, yoğun bir emek sonucunda gelip burada bütçe sunumu yapıyorsunuz. Çok güzel de bir sunumunuz vardı ama keşke her slayt için ayrı ayrı vakit tanıyabilseydik ve sizi dinleyebilseydik diyorum, teşekkür ediyorum, hayırlı olsun.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Başkan, ben kesmemek için... Beyefendi şey yaptı da bir tek bir şeyi söyleyeyim yani...
BAŞKAN - Söyleyin, kayıtlara geçiyor zaten, tam tutanak var.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Çok hızlı söyleyeyim.
Bir: Mesela şu Kars demir yollarından bahsetti, benzer şey Devlet Demiryollarında her zaman var. Yani siz orada jeolojik etüt çalışmasını yapmazsanız, kesin proje yapmazsanız arazi de değişir, tünel de. Milyarlarca dolar proje yapıyorsunuz, "Tünel uzadı Gürcistan'dan." Bu doğru bir savunma değil.
İkinci mesele, Kamu İhale Kurumunda böyle bir sorun varsa iktidarsınız, getirin, beraber çözelim. Böyle bir sorun da yok, topu Kamu İhale Kurumuna atmanın da bir faydası yok ki Kamu İhale Kurumu da...
AHMET ARSLAN (Kars) - 2013'te yaptık uygulamayı, yaptık; merak etmeyin siz.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.