| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Sümer Holding AŞ'nin 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 11 .05.2016 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sümer Holding bugün havuz hâline dönüştürüldü. Yani içinde liman var, içinde halı var, içinde maden ocağı var, Sümer Holdingin kadrosuna baktığınız zaman da bunun doğru bir yöntem olduğunu göremeyiz. Çünkü niye? Madenlerden örnek alırsak madenler redevans usulüyle işletildiğini ve buradan da bir gelir elde edildiğini, limanların yine muhtemelen hizmet alımı yöntemiyle kendi personeli tarafından işletildiğini ama bugün mevcut yapısıyla bu ve ona yüklenen görev nedeniyle bunların işçi sağlığı, iş denetimi konusunda da gelecekte ciddi tehlikeler oluşturacağını düşünüyorum. Niye düşünüyorum? İşte, Soma'da örneğini gördük, Kozlu'da örneğini gördük, hizmet alımı veya redevans usulü yapılan madenlerin denetiminin aslında yüklenicilerden ziyade asıl işverende olduğunu biliyoruz. Hatta Soma'daki kazadan sonraki açılan davalarda Soma TKİ tarafından ödendiğini de biliyoruz. İş Kanunu da böyle zaten, asıl işverene yansıyor bu iş. Bir de kontrol mekanizması çalışmaz. Şimdi, oradaki 3 şirkete verdiği madenden bahsediyoruz. Bu verilen madenin kümülatifi üzerinden redevans bedeli olarak bir para tahsil ediliyor. Muhtemelen yüzde 15'tir redevans bedeli de. 12,5, o civarlarda oluyor. Bu, kurum için doğru bir iş değil. Bu madenler, evet, redevansla işletilecekse ve bu konuda uzman olan TKİ'ye veya Taş Kömürü değil ama en azından madencilik konusunda Türkiye'nin en uzman kurumu olan TKİ'ye verilmeli. Hatta EÜAŞ'a verilenlerin bile doğru olmadığını söylemiştik ve EÜAŞ'ın bunu işletmesinin doğru olmadığını söylemiştik. Burada aynı şeyle karşılaşıyoruz. Allah korusun, bu madenler... Tabii, ben açık maden mi, yer altı madeni mi bilemediğim için orada... Afşin Elbistan'da 11 tane vatandaşın hâlen cesetleri şeyden çıkartılamadı, biliyorsunuz, toprak kaymasından. Bunlar önemli işler, yarın öbür gün bu kurumun başına iş açacak işler. Onun için eğer, tamam, biz özelleştirilmesine karşıyız ama bu şekilde de davranılacaksa bu kurumlarla üzerinden değil bu işin uzman kurumları tarafından yapılması gerekiyor. Birçok kurumun dava dosyaları sürüyor ki buna başka kurumlarda da rastladık. Bu özelleştirilmeye çalışılan kurumların gereksiz yere, davalar sonucunda, o kurumun faaliyetlerinin devam etmesi zorunlu kılınıyor. Bununla ilgili de bir yöntem geliştirilmeli gerçekten. Bu davaları takip edecek bir birimin tümüne bakması gerektiği gibi bir olay çıkıyor. Raporlarda bu sözleşmeli avukatların yerine getirmediği bazı işlerden bahsediliyor veya verimsiz olduğu konusunda davalar zamanında takip edilmiyor, işte, dava dosyaları hızla kapanmıyor gibi şey de var. Bunlar da doğru değil. Ya, bu kurum bir özelleştirmenin havuzu olacaksa üretim yapan ya da işçi sağlığı ve işçi güvenliği anlamında tehlike arz edecek işlerin bu kuruma değil bu kurumun dışındaki, bu işle iştigal eden daha uzman kurumlara devredilmesi gerektiği, burada en önemli yapılması gereken işin bu olduğunu düşünüyorum. Çok da fazla bir şey kalmamış zaten, bir an evvel de bu kurumun kendini halletmesi gerekiyor. Devletin üzerine yük olmaktan ziyade artık işini bitirip de arkadaşların da faaliyet alanlarına dönmesi gerektiğine inanıyorum.
Teşekkür ediyorum.