| Komisyon Adı | : | (10 / 123, 124, 125, 126) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Profesör Doktor Ayşe Rezan Çeçen Eroğlu'nun, her yönüyle çocuk istismarları, sebep ve sonuçları ile bu konuda yapılan çalışmalar hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 11 .05.2016 |
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Tabii, biz de bu Komisyona üye olmamız hasebiyle böyle bir çalışma yaptık. 45'e yakın istismar olayı saptadım tüm Türkiye'de. Tabii, Yozgat'tan, İzmir, Adana, Uşak, Siirt...
BAŞKAN - Onlar basına düşenler herhâlde değil mi?
PROF. DR. AYŞE REZAN ÇEÇEN EROĞUL - Onlar basına düşenler evet.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Basına, adliyeye düşenler ya da okullarda olanlar.
Bunların içinde, Sevgili Hocam, Yozgat'ın Şefaatli ilçesinde 5 erkek çocuğa cinsel tacizde bulunduğu iddia edilen bir adam, Karaman'ı biliyorsunuz zaten, çok güncel, Rize Kızılay Başkanı ve İl Özel İdare Genel Sekreter Yardımcısının yine 13 ve 14 yaşında 2 erkek çocuğa istismarı, bir de Kırklareli'nde 12 yaşında bir erkek çocuk istismarı... Yani, 45 vakada sadece 4 vaka, yüzde 10 bile değil. Bu, tabii, bizim saptayabildiklerimiz. Sizin araştırmanız nerededir, doğrusu onu merak ettim.
Bir de bu hani bu eksik etek kültürünü değiştirmekten bahsettiniz, bence tam etek kültürünü değiştirmek gerekiyor eğer kadınlar erkeklerle eşitse.
PROF. DR. AYŞE REZAN ÇEÇEN EROĞUL - Doğru, doğru, kesinlikle.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Şimdi, sizin önerilerinizden hareketle şöyle bir şey geldi: Tabii, bir eğitici olarak bizden daha iyi biliyorsunuzdur, hekim gözüyle benim gördüğümden farklı olabilir, belki Ferhunde Hocam da yardımcı olabilir. Acaba televizyonlarda böyle çocuk programlarında eğitici bir şeyler yararlı mı olur, zararlı mı olur? Kafamda tarttım, ölçemedim yani hani acaba her gördüğü insana "Acaba bana tecavüz mü edecek, beni taciz mi edecek?" korkusunu çocukta uyandırmadan, böyle bir farkındalık yaratıcı bir program olabilir mi? Çünkü siz okullarda böyle eğitsel programlar... Demin de örneğini verdiniz, bence de çok yararlı bir çalışma. Yani orada o ayrım nasıl yapılabilir?
PROF. DR. AYŞE REZAN ÇEÇEN EROĞUL - Yani, medya üzerinden eğitimler planlanabilir mi, onu mu soruyorsunuz?
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Evet, yani şöyle: Televizyonda, özellikle çocuk programlarında çocuğu nasıl hani trafikte karşıdan karşıya geçmek konusunda eğitiyorsak bu tür olaylar konusunda eğitim... Ama orada herhâlde çoklu bir çalışma gerekir yani çocuğun aynı zamanda her karşılaştığı insanı da potansiyel tacizci gibi görmemesini de sağlamak...
PROF. DR. AYŞE REZAN ÇEÇEN EROĞUL - Evet, evet, tabii, ona dikkat etmemiz lazım.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - O çok ince bir ayrım. Bundan yararlanılabilir mi?
Tabii, bir de bu yetişkin istismarını önleme merkezleri dediniz, cinsel saldırı başvuru...
PROF. DR. AYŞE REZAN ÇEÇEN EROĞUL - Hocam, o mesela her iki gruba da hizmet edebilir diye düşünüyoruz.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Onu anladım ama ülkemizde savcılıktan koruma istediği hâlde her gün iki üç tane kadın resmen boğazlanıyor. Yani, son yıllarda kadın cinayetlerinde yüzde 1.460 artış var. Sadece istismarı geçtik, can güvenliğini bile sağlayamıyoruz kadınların. Üstelik, bunların birçoğu savcılıklara ya da Emniyete başvurduğu hâlde korunamıyor. Bu noktada, istismardan bunları korumada nasıl önlemler olabilir? Yani, biz raporumuza ne yazmalıyız? Acaba bu istismar olaylarında daha caydırıcı cezalar mı öne çıkmalı, yoksa eğitim mi daha öne çıkmalı, yoksa insanların sığınabilecekleri yer mi öne çıkmalı? Doğrusu, yani kafamda tam bütünleştiremedim. Belki Ferhunde Hocam da bu konuda biraz daha aydınlatıcı olabilirse ya da sizlerin raporlarında bizi daha yönlendirici notlar olursa çok mutlu olurum. Çünkü, özellikle -bunlar benim tespitlerim- şuradaki 45 vakanın büyük çoğunluğu kırsal alan Hocam yani Ankara Hacettepe veya Muğla Sıtkı Koçman ya da İstanbul Cerrahpaşa, Çapa, Bilkent falan buralara erişebilme imkânı olmayan, sosyal psikolog ya da psikologla da karşılaşma imkânı olmayan kırsal alan... Mesela, Karaman'daki olay tamamen böyle. Karaman'ın köylerinden getirilmiş 10 çocuk üç sene, dört sene boyunca bir olaya maruz kalmışlar. Şimdi, bu, o çocuklardan sadece birinin okula gitmeme ısrarına karşılık ablasının alıp Konya'da bir psikoloğa götürmesiyle ortaya çıkan bir olay. Böyle ortaya çıkmayan kim bilir kaç yüz, kaç bin olay var. Geçen hafta bir hocamız çarpıcı bir şey söyledi, Sevgili Başkanım, "Bu kadar uzun süre taciz veya cinsel taciz yapan, fiilî livata ya da tecavüz yapan biri binli rakamlarla istismar etmiştir, böyle 8 çocuk, 10 çocukla kalmamıştır." dedi ki doğru. Yani, 54 yaşına gelinceye kadar, hele ki eğiticilikle uğraşan biri... Şimdi, o zaman, burada bizim Komisyon olarak yani buradan eğer çocuklarımızı koruyacak -ki buradaki herkesin amacı tabii ki çocukları korumak yani başka hiçbir amacımız yok- böyle bir şey çıkaracaksak burada siz akademisyenlerin bizi daha sonuca götürücü öneriler belki sunmanız, belki sizin de farklı araştırmalar yapmanız... Yani, elbette, Hacettepe Üniversitesine taşradan ulaşmak çok mümkün olmayabilir, orada nasıl yapacağız bu işi?
Teşekkür ediyorum.