KOMİSYON KONUŞMASI

FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli üyeler; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Burada usul tartışması yaparken tabii bazı konulara da girildi. Özellikle Sayıştay Kanunu'ndaki değişikliğin Anayasa Mahkemesine aykırı olduğu iddia edildi. Ancak, ben bu konuda kısa bir bilgi vermek istiyorum kendi çalışmalarımdan.

Öncelikle, ilk olarak, 2010 yılında kabul edilen Sayıştay Kanunu'nda denetim alanına ilişkin Sayıştayın hem denetim yetkisi hem de denetim alanı yani denetleyici kurum sayısı hiç olmadığı kadar genişletildi. Burada kamu kurumları üniversiteleriyle birlikte açık yasal yetkiyle denetleyici ve düzenleyici kuruluşların, BDDK'nın, SPK'nın, EPDK'nın, Rekabet Kurulunun, Yüksek Denetleme Kurulunun Sayıştayla birleşmesi sonucu kamu iktisadi kuruluşları, KİT'ler de dâhil edildi. Böylece...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayıştayla mı birleşti? Duyamıyoruz, anlayamıyoruz Sayın Konuşmacı.

BAŞKAN - "Sayıştayla birleşti." demedi, denetim alanının genişlemesinden bahsediyor, Sayın Erdoğdu.

FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Şimdi, mikrofon acemiliğimiz var, kusura bakmayın da.

Özellikle daha önce denetime dâhil olmayan kamu kurumları ve belediyelerin ortak olduğu şirketler de ortaklık payları da dikkate alınarak Sayıştay denetimi kapsamına dâhil edildi.

Şimdi, burada maddenin değişim sürecini değerlendirirsek, Sayıştay Kanunu'nun denetim alanına ilişkin 4'üncü maddesinin ilk hâlinde, özetle: Bu düzenlemede şirketlere yönelik olarak yüzde 50'den fazla kamu payı olan şirketlerin tüm yönleriyle denetlenmesi, kamu payı yüzde 50'den az olan şirketlerin ortaklık hakları yönüyle denetlenmesi öngörülmekteydi. Kanun ilk hâliyle Anayasa Mahkemesine götürüldüğünde bu maddeye ilişkin bir Anayasa'ya aykırılık iddiası sürülmedi. Ardından, 2013 yılında yapılan değişikle 4'üncü maddede yapılan değişiklik, özetle: Şirketlere yönelik olarak, kamu payı yüzde 50'den fazla olan şirketlerin denetlenmesi maddesi konulmuş ancak kamu payı yüzde 50'den az olan şirketler Sayıştay denetiminden çıkarılmıştı. Anayasa Mahkemesine bu karar götürülmüş ve iptal edilmiş ve dolayısıyla bizim burada yeniden bir düzenleme yapmamız gerekiyor. Ancak, Anayasa'nın 160'ıncı maddesinde Sayıştaya, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ve mahallî idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması yetkisinin verildiği ve kanun maddesinin Anayasa maddesinde yani 160'ıncı maddede belirtilen zorunlulukları karşıladığı görülmektedir. Ayrıca, kanun koyucunun yani Türkiye Büyük Millet Meclisinin kanun ve Anayasa maddesinde yer almayan, Sayıştaya ilave görevler verdiği, bu görevleri başka bir kuruma da verebileceği görülmektedir. Yapılan düzenlemenin böylece Anayasa'ya uygun olduğu görülmektedir.