| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyonun çalışma usul ve esasları hakkında görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 05 .01.2016 |
LALE KARABIYIK (Bursa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, çok değerli basın mensupları; ben de hepinizin yeni yılını öncelikle kutluyorum.
Şimdi, buradaki maddelere baktığımızda aslında çoğu şeyi arkadaşlarımız söyledi ama bir iki yere değinmeden geçemedim. Öncelikle diğer komisyonların neden bu süre zarfında yapamayacaklarını asla anlamış değilim. Ben o komisyonlarda olsam zaten serzenişte bulunurdum, neden bizden geçmeden oraya gitti, niye bizim haberimiz yok diye. Kaldı ki biz de bir akşam önceden verilen tasarıları bile hiç yüksünmeden, oturup araştırıp kendi alanımızda olsun olmasın, hazırlanıp buraya geliyoruz. Ben öncelikle bunu anlamış değilim.
Diğer taraftan, bu nüfusla ilgili olan, bu kimlik kartlarıyla ilgili mevzuda söylemek istediğim benim de bir şeyler var. Şimdi, biyometrik yöntemlerin tabii ki yararı var yani kişiyi doğru ve kesin tespit edebiliyor. Ticari hayatın uygulanmasını kolaylaştırıyor, suçların önlenmesi açısından faydaları var, tamam, bunları anlıyoruz. Ancak, az önce de ifade edildiği gibi Türkiye'de hâlen kişisel verilerin korunmasına yönelik özel bir kanun bulunmuyor. Şimdi, bu kanun çıkarılmadan böyle bir uygulamaya geçilmesi daha binanın temelini atmadan üst katını çıkmaya benziyor ve bu ileride çok büyük sorunlar çıkarabilir diye düşünüyorum.
Şimdi, burada, önemli teknik şeyler var, "hassas veri" deniyor, "anonim veri" deniyor, "takma adlı veriler" deniyor. Bunları kimler, ne kadar kullanabilecek? Veri kayıt sistemi nasıl olacak? Kimler yetkili olacak? Bakın, kişisel verilerin korunması hakkındaki tasarı aslında çok yeni değil, yani 2014 filan da değil. Evet, az önce de ifade edildi, böyle bir Avrupa Konseyi Sözleşmesi var, biz bunu sadece imzalamışız, onaylamamışız ve yürürlüğe sokmamışız ama bununla da kalmamış, yani ilk defa 2003'te aslında gündeme gelmiş, sizin iktidarınız zamanında gündeme gelmiş ve o zaman özellikle nisan ayında Türkiye'nin Avrupa Birliğine Katılım Ortaklığı Belgesi'nde kişisel verilerin korunması yönünde gerçekleştirilmesi gerektiği ifade edilerek gündeme gelmiş o tarihlerde. 2003'ün Haziran ayında da böyle bir çalışmaya başlanmış ve yıl gelmiş 2014'e, 2014'te gelinen nokta tekrar yeni bir taslak çalışmanın, tasarının hazırlanmış olması. Ama hâlen kanunlaşmamış, yürürlüğe girmemiş.
Şimdi, bu, 2003'ten beri yapılamamış bir şeyken bu kimlik olayına gerçekten birdenbire geçmek, bu altyapıyı hazırlamadan geçmenin çok büyük sakıncaları olduğunu düşünüyorum, bunun çabuklaştırılması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bakın, Anayasa'da, madde 20'de ne diyor? Diyor ki: "Herkes kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme ve bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar." diye devam ediyor.
Şimdi, biz konuyu biraz daha incelediğimiz zaman, bakın, kişilerle ilgili bilgilerin elektronik ortamlarda işlenmesiyle ilgili esas ve usuller nasıl olacak, bu belli değil; bu düzenlemelerin uluslararası veri değişimine elverişli olması nasıl sağlanacak, bu belli değil; bu düzenlemelere uymayanlar hakkında ceza ve yaptırımlar nasıl olacak, henüz belli değil. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti akıllı kartlarıyla ilgili düzenlemeleri içeren kanun teklifinde nüfus müdürlüklerinin personel sisteminde yapılacak düzenlemelere ise hiç yer verilmemiş. Yani altyapı olmadan böyle bir konuya geçiliyor.
Yine, 11'inci maddede, bakın, "Biyometrik verisi alınacak vatandaşların şahsen başvurusu..." diyor. Yani o konu geldiğinde onları eleştireceğiz, ben şimdi usul olarak ele aldım ama engellilerin veya bunun gibi kişilerin nasıl geleceği bile, yani, çok yüzeysel olarak hazırlanmış bir teklif olduğunu da düşünüyorum usul açısından da aynı zamanda.
Şimdi, bunların adım adım gidilmesi gerekiyor. Altyapı, yasal zemin hazırlanması gerekiyor, yoksa ayakları oturmaz diye düşünüyorum.
Diğer taraftan, diğer maddeler konuşuldu ama bir de asgari ücret ve işverene yansıması konusuna değinmek istiyorum -bunu yeri geldiğinde madde değerlendirmesinde de yapacağız ama- bakın, çözümler kalıcı olmalı, geçici olmamalı. Yani siz geçici çözümlerle bu sefer asgari ücrete teşvik getirelim derken herkesi asgari ücretli hâle getirebilirsiniz. Bu nedenle, kalıcı çözümlerin burada işlenmesi lazım, bu konuda sürekli değişikliğe gidilmesi, bence, gerçekten yanlış diye düşünüyorum. Aslında, asgari ücretin artışını biz sizlerden çok istiyoruz, gündeme getiren zaten biziz; maliyetlerin düşürülmesi konusunda da. Ama sadece vaatlerimiz yerine gelsin diye vaadi yerine getirmek için kısa süreli ve sonradan tekrar sorunları ortaya çıkabilecek çözümlerle değil, kalıcı, yapıcı çözümlerle, üzerinde düşünülerek, uğraşılarak yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.