| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı(1/414) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 06 .01.2016 |
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Sayın Bakanım, büyük bir sabırla dinledim, Başkanlık da orada gördüğüm gibi sözlerin kesilmesi konusunda herhangi bir tepki falan da göstermedi. Bir kere bana gelen bir telefonu naklettim, böyle algılanabilecek bir olgudan bahsediyorum. Ki böyle algılandığı için telefon geliyor, gecenin saat 01.20'sinde geldi telefon. "Böyle algılanacak bir adımın atılmasıyla ilgili çalışmanın içerisinde bulunursam eğer bundan hicap duyarım." dedim; olayım budur. Yoksa kalkıp da "askerliğin satılması" falan diye bir kavram demedim. "Askerliği ucuzlattınız mı?" diye telefon ediyor, olayı oydu. Dolayısıyla, "Bu olay bu şekilde yorumlanacak kadar basit bir olay asla olamaz." diye, üstelik de bu kurumun yüceliğini, bu değerlerin yıpratılmaması gerektiğini söyledim.
İkinci olarak söylediğim konu da dün gelen tasarı, bugün gelen teklif. Tasarıda yapılan şeylerin hepsi çalışılmış, uğraşılmış. Bu insanların o yurt dışında kazandıkları kendileri açısından değerli olabilecek ve kolay kolay insanların elde edemeyeceği şeyler var ise bu durumda bunlardan para istemeye falan gerek yok, böyle bir tartışmaya da neden olmaya gerek yok, "İnsanların böyle değerlendirmesinin de önüne geçmek gerek." dedim, hâlâ da onu diyorum. Yani, burada 125 bin kişiyse bütün bunların hepsi, bunların yarısının da kadın olduğunu düşünün dolayısıyla 60 bin kişiyse bu 60 bin kişiye "Tamam, kardeşim seni askerlikten muaf tutuyorum ya da senin bu sağladığın koşullar nedeniyle askerliğini yapmış sayıyorum." demek bu ülkenin yüce gönüllülüğüdür, başka bir şey falan değildir; söylenen olay budur. Yoksa bunların üstünden "Meclis bunu düzenlemiş, askerliği satmış." diye kavramları ben kullanmam zaten, kullanmayacağımı da buradaki arkadaşların hepsi bilirler. Burada söylemeye çalıştığımız bu şekilde söylemlere neden olabilecek bir yasal düzenleme yapılmasının önüne geçilmesidir; olay bundan ibarettir. Madem böyle bir düzenlemeydi, Hükûmet bunu düşünmedi de birdenbire bu kanun buraya geldikten sonra buradaki arkadaşlar mı bunu düşündüler? Hükûmet o zaman niye bunu göndermedi? "Madem böyle bir olaydı, Hükûmet niye göndermedi?" diye sordum bunda da, "Yapılan olay budur." demedim. Biz, Hükûmet tasarısını dolayısıyla Millî Savunma Bakanlığının görüşü olarak, oralarda değerlendirilmiş kavramlar olarak da algılayıp onun üzerinden çalışırken buraya geldik, bunu gördük. İçinize siniyorsa bence bir mesele yok. Zaten sonuç olarak da Komisyonun durumu belli; eller kalkacak, eller inecek, bu olay gidecek. Ama, gelecek nesillerin yüzüne bakma olayıdır bu. Biraz önce söylediğim insanların yoksulluğuyla, Avrupa'daki insanların yoksulluğunu kıyaslama gerekliliğinin gereğidir. O nedenle de böyle bir düzenlemenin getirilmesi hem de çok ivedi bir şekilde 2 defa değişiklik yapılması bence bir şanssızlıktır. Umarım bunu telafi edecek olanakları olur Hükûmetin yoksa gelecek zamanlarda bunu çok farklı bir şekilde yeniden tartışırız.