KOMİSYON KONUŞMASI

SADIK BADAK (Antalya) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, Sayın Bakanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, kıymetli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kültür ve Turizm Bakanlığı 2015 yılı bütçemizin hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.

Sayın Bakanım, turizmi, elbette kültürle beraber, siz şu anda Bakanlık olarak koordine etmektesiniz, yetki ve sorumluluk alanınız kültürü de kapsıyor. Ben daha çok turizmle ilgili bölümde birkaç hususa, birkaç politika başlığı altında değinmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun lütfen.

SADIK BADAK (Antalya) - Türkiye turizmde, sizin de konuşmanızda ifade ettiğiniz gibi, gerçekten esasen bir mucize meydana getirdi. Kimsenin son on-on beş yılda bu gelişmeyi beklemediğini söyleyebiliriz. Biz de beklemiyorduk 2000'li yılların başlarında, Türkiye 35 milyon turist alacak, 30 milyar doların üzerinde turizm geliri elde edecek. Bu hem Bakanlığın uyguladığı doğru politikalar hem sektörün, sektör mensuplarının doğru adımlarla kendini dünyadaki trendlere, bölgemizdeki trendlere, elimizdeki, ülkemizdeki imkânları doğru zamanda, doğru şekilde uyarlayabilmesiyle oldu ve pek çok kriz dönemlerine rağmen, bize ziyaretçi gönderen, misafir gönderen ülkelerdeki kriz dönemlerine rağmen Türkiye hep, özellikle son on- on beş yılda istikrarlı bir şekilde turizmini artırmaya devam etti. Burada da, ifadenizde de var, yine yüzde 10 dolayında hem gelirde hem ziyaretçi sayısında artış yakalamışız. Dünyadaki ortalamalar ise yüzde 3 ile 4 aralığında. On, on iki yıldır istikrarlı bir şekilde, 8 ila 10, 11 arasında hep turizmimiz arttı, artmaya devam edecek. Ümit ediyoruz ki, 2023 projeksiyonundaki 50 milyon turist, 50 milyar dolar turizm geliri hedefine erişebilelim. Tabii ki turiste erişebiliriz fakat 50 milyar dolara erişmek için kişi başı 750 dolar civarındaki geliri 250 dolar daha artırmamız gerekiyor. Bunun için hem yeni turizm alanlarına hem yeni senaryolara ihtiyacımız var. Türkiye başlangıçtan bu yana, 1980'li yıllardan bu yana senaryolarla geldi. Siz bu senaryoları yeni bir çizgiye taşıdınız, "Home of Turkey" çizgisine taşıdınız, daha modern bir çizgi, daha modern bir görünüş ortaya çıktı. Turizm fuarlarından gelen, yurt dışındaki turizm fuarlarımızda Türkiye stantlarını, Türkiye hollerini gören arkadaşlarımız da bu değişimin, bu modern çizginin stantlara, tarza ve reklama yansıdığını gösteriyor, zaten yüzde 10 artış da bunun bir başka göstergesi. Bu çizginin devam etmesini temenni ediyorum. Öncelikle bunu ifade etmek isterim.

Burada, kültür bakımından, müzeler ve kültür değerlerimize yeterli önem verilmediği yönünde, özellikle partimizin politikalarına yönelik eleştiriler oldu. Birkaç noktayla ona cevap vermek isterim: 2002 yılında 7 milyon olan müze, ören yerleri ziyaretçi sayısı 27 milyona çıkmış, yaklaşık 4 kat artmış. İşte, bu, en gerçekçi göstergedir. Bu arkadaşların zihinlerinde bir senaryo var, o senaryoyu burada ifade ediyorlar .Bunlar gerçekleri yansıtmıyor.

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Badak, ne senaryosu o? Hangi senaryo?

SADIK BADAK (Antalya) - İşte, biraz önce okunan senaryo, burada ifade edildi. Shakespeare'in senaryoları gibi.

Şimdi, Sayın Bakanım, bu yeni...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Gerçeklerden niye rahatsızlık duyuyorsunuz?

SADIK BADAK (Antalya) - Biz rahatsız olmuyoruz hiç.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Bakanlıktaki kadroya bakıyor musun sen?

BAŞKAN - Sayın Badak da gerçekleri söylediğini söylüyor, herkes burada gerçekleri konuşuyor arkadaşlar.

SADIK BADAK (Antalya) - Ne var Bakanlık kadrosunda?

ADNAN KESKİN (Denizli) - Yeni gelmişler çoğu da.

SADIK BADAK (Antalya) - Genç, çalışkan arkadaşlar. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

ADNAN KESKİN (Denizli) - Ben de iyi değerlendiriyorum.

SADIK BADAK (Antalya) - Tamam, mesele yok.

BAŞKAN - Çok güzel.

SADIK BADAK (Antalya) - Sayın Bakanım, bu çerçevede...

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana) - Sayın Başkanım, burada ben siyasetçi olarak oturuyorum, Sayın Keskin'den ve diğer arkadaşlardan istirham ediyorum, muhatapları benim, bürokratlara lütfen laf atılmasın çünkü onların cevap verme hakkı yok, eğer söylenilecek bir şey varsa, çok rica ediyorum, bana söylensin.

BAŞKAN - Zaten o şekildedir Sayın Bakanım.

Arkadaşlar, lütfen, polemiğe gerek yok.

SADIK BADAK (Antalya) - Değerli arkadaşlar, unutmayalım ki Türk turizmini bu noktaya getiren, özel sektörle beraber işte bu kadrolar. Genciyle, yaşlısıyla, tecrübelisiyle, tecrübesiziyle beraber.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Ne yaptınız turizmle ilgili, bir tane bir şey söyleyin.

BAŞKAN - Rakamları veriyor Adnan Ağabey.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Bütün alt yapıları geçmiş dönemde yapıldı.

SADIK BADAK (Antalya) - Lütfen meseleye doğru şekilde yaklaşalım.

Sayın Bakanım, ben soru hakkımı kullanmayacağım konuşmamın sonunda, konuşmamın içinde soruyu da ihtiva eden bir hususa temas etmek istiyorum.

2014-2018 stratejik çalışmalar çerçevesinde arkadaşlarımız bir çalıştayda yeni bir senaryo alanı olarak, yeni bir turizm alanı olarak, turizmi Orta Anadolu'ya yaymak ve kıyılardan özellikle Marmara ve Akdeniz'e yoğunlaşmış olan turizmi biraz daha içeriye alabilmek, aynı zamanda iç turizme de hareket getirebilmek bakımından Çanakkale'den Ağrı'ya uzanan 2.200 kilometrelik -14 ilimizden geçen Çanakkale, Balıkesir, Kütahya, Afyon, Konya, Nevşehir, Kayseri ve Muş, oradan Ahlat, Van ve Ağrı'ya- bir koridor var. Bu koridorun sağlı sollu 100 kilometrelik -yani, 50 kilometre güney, 50 kilometre kuzey- böyle bir koridor da 100 ilçemizi ilgilendiriyor. 100 ilçemizde yaklaşık 1.082 ören yeri, tabiat parkı, turistik nokta, tarihî alan var. Bunların restore edilmesi suretiyle... Bu aynı zamanda bir duble yol. Bu duble yolun vasıflarının yükseltilmesi ve senaryo yüklenmek suretiyle burada hem yeme içme, gastronomi turizmi, kamp-karavan turizmi, günübirlik ticaret turizmi, tarih turizmi, tabiat parkı gibi beş altı ayrı konuyu ihtiva eden turizm çeşidi yapılabileceği konuşuluyordu. Bu, stratejik planının içerisinde nerede yer alıyor? Bu konuda Bakanlığınız ne yapmayı düşünüyor?

İkinci konu, bölgemizle ilgili. Sayın Bakanım, bugün Ulaştırma Bakanlığımızın bütçesinde de ifade ettim, Bakanlığınız özellikle Batı Antalya bölgesinde, Kumluca-Finike-Demre-Kaş bölgesinde yeni turizm alanları oluşturdu ve bunları birkaç yıl önce verdi. Fakat, bölgeye ulaşım son derece zor olduğundan turizm alanlarının inşaata dönüşmesi çok zaman alıyor. Antalya Havaalanı'ndan ve Dalaman Havaalanı'ndan bu bölgeye ulaşmak otobüsle, aşağı yukarı üç saat sürüyor.

Bu bölgede şu anda 10 binin üzerinde yatak var. On yıl içerisinde 20 bin civarında olacağını tahmin edebiliriz. Tarım da gelişiyor. Bu bölgeye aynı Antalya'nın doğu bölgesinde olduğu gibi, Gazipaşa Havaalanı olduğu gibi batıda bir havaalanına ihtiyaç var. Kumluca, Finike, Demre, Kaş ilçelerimize hitap edecek. Burada 4 yat limanı var, 1 tanesi şu anda devam ediyor. Finike'nin mevcut yat limanı doldu, ikinci bir mendirek yapacaklar. Bunların hepsi turizm çeşitleriyle ilgili.

Bu itibarla, doğrudan siz havaalanı yapamazsınız fakat neticede havaalanı müşterisini, ulaştığınız bu kadar dünya çapındaki tanıtımlarla siz temin ediyorsunuz, getiriyorsunuz. Bu yolcunun Finike-Demre-Kaş bölgesine ulaşabilmesi için bu havaalanını Ulaştırma Bakanlığından, Kalkınma Bakanlığından talep etmenizi ben bölgenin bir milletvekili olarak istirham ediyorum.

Son olarak, Fazıl Say'la ilgili Hükûmetimizin, partimizin bir tavır oluşturduğuna dair eleştiriler, haklı olmayan eleştiriler yer aldı. Kentimizde de kendisinin benzer bir siyasi tavrı olduğu için bu konuya temas etmek ihtiyacını duyuyorum.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Sayın Bakan cevap versin.

BAŞKAN - Arkadaşlar, kendi görüşünü söyleyemeyecek mi?

SADIK BADAK (Antalya) - Müsaade edin, bir dakika. Bizim şehrimizde de oldu.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sen vekil misin bakan mısın?

SADIK BADAK (Antalya) - Siz nasıl söylüyorsanız biz de fikrimizi söyleyeceğiz.

BAŞKAN - Siz değerlendirme yaptınız, o da yapıyor. Lütfen ya...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Fikir söylemiyor, cevap veriyor Bakan adına.

BAŞKAN - Hayır "Ben değerlendirme yapıyorum." diyor arkadaş, lütfen ya.

SADIK BADAK (Antalya) - 2004-2009 döneminde Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Menderes Türel, Antalya'nın hem turizmine katkı yapmak hem kendisinin sanatına saygı duyduğu için piyano festivali organize etti ve bunu çok güçlü bir şekilde desteklemek suretiyle uluslararası hâle getirdi, kendisiyle birlikte piyano çaldı. Şimdi, bu dönemde yeniden seçildi. Piyona festivali şu anda uygulanıyor, şu anda, bu hafta piyano festivali yapılıyor Antalya'da. Bunun hazırlıkları başladığında, nisan ayında, kendisinin, Sayın Fazıl Say'ın bir ifadesi oldu. "Menderes Türel de kimmiş? Bir AK PARTİ'li benim yanımda bile duramaz." İfade aynen böyle, basında yer aldı. "Ben onunla festival filan yapmam." Sayın Başkan böyle bir ifade karşısında yine de sükûnetini bozmadı ve dedi ki: "Onun bu ifadeleri ile sanatçı kimliğini ben ayırıyorum, istiyorsa yine festivali ben kendisiyle yapmaya devam ederim." Yapmadı, gelmedi fakat festival yine başarılı bir şekilde devam ediyor.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Cezasını Bakanlık mı kesti onun?

BAŞKAN - Lütfen, Sayın Çetin, tamamlasın.

SADIK BADAK (Antalya) - Şimdi, bakınız, burada kendisi, bu bahsedilen beyefendi gırtlağına kadar siyasete bulaşmış durumda. İşte, ifadeleri burada. Bunlar, ancak bir siyasetçinin söyleyebileceği ifadelerdir. Bunları dikkatinize sunarım.

Teşekkür ediyorum Başkanım.