KOMİSYON KONUŞMASI

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Başkanım, değerli milletvekillerim; sözlerime başlarken gün içerisinde yapılan tüm eleştirilere ve katkılara yürekten teşekkür ediyorum.

Bütçe kanunları, demokrasinin kökleşmesi, derinleşmesi ve yürütme organının Meclise hesap vermesi bakımından son derece önemli kanunlardır. Bütçe kanunları, her şeyin, vatandaşı ilgilendiren, toplumu ilgilendiren her konunun rahatlıkla görüşüldüğü, görüşülmesi gereken, bütün siyasi meselelerin bütçe üzerinden tartışılması gereken bir kanun. Dolayısıyla burada gerek iktidar partisi milletvekillerinin gerek muhalefet partisi milletvekillerinin bütçe üzerinde, bütçe üzerinden siyasetle ilgili olarak her türlü eleştiri yapması bizi ziyadesiyle memnun eder. Biz de yapılan eleştirilerle ilgili cevaplarımızı vermeye çalışırız. Yapılan eleştirilerle ilgili ilave bir bilgi verilmesi gerekiyorsa onu da veririz. Onun için, öncelikle, her şeyden öte, gün içerisinde yapılan eleştirilerden dolayı tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Çok önemli katkılar yapıldığını da düşünüyorum.

Bülent Kuşoğlu Vekilimizin başlattığı, sonra diğer vekillerimizin benzeri yönde yaptığı açıklamalar geçici bütçe kanunlarının muhtevasına ilişkin bir bakış açısı. Ben de takdirle karşıladım. Söylendiği, ifade edildiği şekilde bir yaklaşım da ortaya konulabilir.

Bu sene geçici bütçe kanununu hazırlarken açıkçası bizim temel bakış açımız 2002 yılındaki geçici bütçe kanunundan esinlenerek değil ama geçici bütçe kanunlarının sadece ve sadece zorunluluk nedeniyle çıkan gündelik harcamaları karşılamaktan öte yeni bir inisiyatif, yeni bir program, yeni bir politika üretmemesi gereken bir kanun veya politika metni olarak gördüğümüzden dolayı daha çok ödenek vermeye ve harcama yetkisi vermeye odaklandık.

Bazen cevapları konuşmamın içerisinde vermiş olayım, tek tek cevaplamak yerine. Gelir tahmini yapma hususunu, açıkçası, geçici bütçe kanunlarının maksadını aşan bir yaklaşım olarak değerlendirdik ve söylemem gerekirse bu geçici bütçe kanununda bir af kanunu düzenlemesi, yeni bir vergi düzenlemesi veya herhangi bir şekilde vergi politikalarında değişiklik ihtiva eden bir yaklaşım söz konusu değil. Böyle bir yaklaşımın gelir tarafı itibarıyla ortaya konulmadığını ifade etmek isterim.

Yine, harcama tarafı itibarıyla bakıldığında da 5018 sayılı Kanun açık, esasen burada 2015 yılındaki bütçe ödeneklerinin belirli bir oran dâhilinde kullanılması gerekiyor. Biz, burada, harcama tarafında özellikle seçim beyannamemizde ifade edilen, Hükûmet programında öngörülen yeni vaatlerimizi, yeni harcama programlarımızı vatandaşa verdiğimiz sözün ve taahhüdün bir gereği olarak ödenek tavanlarını belirlerken dikkate aldık.

Özellikle bugün de Sayın Başbakanımız biliyorsunuz üç aylık, altı aylık ve bir yıllık eylem planlarını açıkladı. Biz, seçimden önce de seçimden sonra da Hükûmet programında da ifade ettiğimiz üzere bütün taahhütlerimiz söylendiği şekliyle geçerlidir ve bunlar derhâl hayata geçirilecektir.

Bu çerçevede, biliyorsunuz, biz, başta asgari ücret artışı olmak üzere, tüm işçi ve BAĞ-KUR emeklilerimize yıllık 1.200 lira zam yapma taahhüdü vermiş idik. Bu taahhüdümüzün gereği olacak şekilde, size arz etmiş olduğumuz geçici bütçe kanununda bunun karşılığını koyduk.

Yine, sosyal güvenlik destek primi kesintileri vardı, 10 puan. Biliyorsunuz, seçim beyannamemizde "Onu kaldıracağız" şeklinde bir taahhüdümüz vardı. Sosyal güvenlik destek primi kesintilerinin 2016 yılında yapılmayacağı varsayımına dayalı olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan transfer ödeneklerinin belirlenmesinde bu hususu bir kalem olarak dikkate aldık.

Yine, bütçe kanunumuzun içerisinde, biliyorsunuz, öğrenci burslarımızı biz 330 liradan 400 liraya artıracağımızı ifade etmiş idik. Bu hususu geçici bütçe kanunu tasarısının içerisinde bir ödenek olarak, harcama tavanını belirlerken öngördüğümüzü ifade etmem gerekir.

Aynı şekilde "Esnafımıza düşük faizli kredi uygulamasına devam edeceğiz, 30 bin liraya kadar faizsiz kredi vereceğiz." şeklinde bir taahhüdümüz vardı. Bunun gereğini yine geçici bütçe kanununda ödenek tavanlarını belirlerken dikkate aldık.

Konut hesabı uygulamasını, demin Bülent Bey de ifade etti, onu da dikkate aldığımızı söylememde yarar var. Biliyorsunuz, 51 ilimizde 10 ve daha fazla işçi çalıştıran esnafımızın 6 puan sosyal güvenlik primini almıyoruz. Biz bunu aynı illerdeki 10'dan az işçi çalıştıran işletmelerimizde de yaygınlaştırma taahhüdünde bulunmuştuk. Bunu da 2016 geçici bütçe kanunu varsayımında dikkate aldık. Dolayısıyla, şundan emin olabilirsiniz ki: Gerek seçim beyannamemizde gerek Hükûmet programımızda gerekse bugün Sayın Başbakanımızın açıklamış olduğu üç, altı ve bir yıllık eylem planlarının içerisinde yer alan konuları geçici bütçe kanununun ödenek tavanlarını belirlerken dikkate aldık. Bazı istisnai ödenek kalemlerinde genel oranın içine sığamadığımız yerlerde ilgili maddede ödenek tavanını yukarıya çektik. Madde madde hatırlamıyorum ama onların bir kısmı tamamen bu hususları dikkate almamızdan kaynaklanmaktadır, onu da ifade edeyim.

Sayın Bakanımız Zekeriya Temizel bütçenin görüşülmesi noktasında kesin hesap komisyonuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu, ben teşekkür ediyorum. İlkesel olarak hepimizin bütçenin hesap verebilirliğini ve bütçe hakkını önemsememiz gerekir. On üç yıldır AK PARTİ'nin iktidarda olmuş olması, diğer partilerin muhalefette olmuş olması bütçe hakkı gibi veya bütçenin hesap verebilirliği noktasında herhangi bir şekilde farklı bir yaklaşım sergilememizi gerektirmez diye düşünüyorum. Hassasiyetlerine ben de aynen katılıyorum. Mutlaka ve mutlaka Sayıştay raporlarının Plan ve Bütçe Komisyonunda daha detaylı görüşülmesi, özellikle bütçe hakkının sağlanması noktasında Sayıştay raporlarının... Sanıyorum gelmiş, arkadaşlar bana söyledi, Meclise Sayıştay raporları sunulmuş, onlar umuyorum ki, görüşmeler sırasında en detaylı şekilde de zaten görüşülecektir. Şahsen ben de özel olarak söylemem gerekirse yani bir kuruş yetim hakkının, bir kuruş verginin haksız yerde, yanlış yerde kullanılmasını asla tasvip etmemiz mümkün değildir. Vergi toplamanın ne kadar zor bir iş olduğunu vergi ödeyen mükellefler nazarında en iyi bilen bakanlık Maliye Bakanlığıdır. Maliye Bakanlığının da zaten temel misyonu, vergi toplarken olabildiğince hakka, hukuka riayet etmek, kamu harcamaları yapılırken de asla ve kata bütçe disiplininden vazgeçmemektir. Biz, bugüne kadar bakanlık olarak bu konularda her zaman hassas olduk. Bizden önceki dönemlerde de Maliye Bakanlıklarının temel misyonu budur. Maliye Bakanlıkları genellikle sevilmez, Maliye Bakanları genellikle sevilmez. Bu, Maliye Bakanlarının kaderinde vardır ama bütçenin iki yakası bir araya gelmezse, ayağımızı yorganımıza göre uzatmazsak, bütçe disiplinini kaybedersek ne olacağımızı görmek için müneccim olmaya gerek yok. 2002 öncesi krizi tekrar hatırlamakta fayda var. Allah bir daha bu memleketi yani bütçe disiplininden herhangi bir şekilde uzaklaşmanın sonuçlarıyla karşı karşıya bırakmasın. Bu, 2001 yılında...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Biz sizi seviyoruz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Teşekkür ediyorum.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - O bakanlar, icracı bakanlara bütçe vermediler de, ondan sevmiyor, bizim bir sıkıntımız yok.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Çok teşekkür ediyorum.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bizle alakası yok, yani bu tarafa bakınca bize demediğini anlasınlar diye.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, benim söylediğim dönemlerden bağımsız Maliye Bakanlıklarının böyle bir rolü vardır. Bundan önce de bu rolden hiç gocunmadım. Hakikaten, bir devletin, milletin malına sonuna kadar sahip çıkmamız gerekir. Hepimizin de aslında bence aynı duyarlılığa sahip olduğuna da yürekten inanıyorum.

Sayın Bakanımız, yine, ekonomiyle ilgili birtakım değerlendirmelerde bulundu: "Gerek tasarruf açığıyla ilgili olarak gerek özellikle kalkınmanın temelinde borç vardır ama ciddi anlamda borçlandık." şeklinde değerlendirmeleri oldu. Hakikaten cari açık bağlamında borç, ekonominin temellerinde risk oluşturabilecek en önemli faktör. Yani bizim mutlaka ve mutlaka borcu oluşturan temel nedenleri ortadan kaldırmak suretiyle kalkınmamızı mutlaka ve mutlaka yerli kaynaklarla sağlamamız lazım. Açıkçası bizim 10'uncu Kalkınma Planı'nın da, öncelikli dönüşüm programlarının da aslında temel amacı buydu. Zamanlaması tartışılabilir, içeriği tartışılabilir "Bazı şeyler daha önceden yapılmalıydı." denilebilir, bunları saygıyla karşılarım, mutlaka ve mutlaka bunları birlikte konuşup birlikte çözüm üretmemiz gerektiğine inanıyorum.

Sayın milletvekilimiz Bülent Kuşoğlu, kesin hesap komisyonuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ayrıca ben kendisine bu noktada teşekkür ediyorum. Buna temelde ilkesel olarak katılıyorum ama bence yani eğer istenirse Bütçe Komisyonunda raporlarının görüşülmesiyle ilgili bir yapılacak çalışmada Maliye Bakanlığı olarak biz de bu raporların görüşülmesinin etkin hâle getirilmesi noktasında ne yapabiliriz, o konuda da katkı vermekten son derece memnuniyet duyarım.

Mehmet Günal Vekilimizin özellikle geçmişe dönük olarak eleştirileri oldu. "Önceki reformlar nerede, yapıldı mı?" şeklinde birtakım değerlendirmeleri oldu. Gerçekten 2001 krizinden sonra önceki Hükûmet döneminde de gerçekten geleceğe dair önemli çalışmalar yapıldı. O dönemde bu 2000'li yılların o temel açıklarını, borç sarmalını ortadan kaldıracak yapısal reformlara imza atıldı, AK PARTİ hükûmetleri de bu yapısal reformlara hem sahip çıktı hem de bu yapısal reformları daha da geliştirdi, bunu ifade etmek lazım. Yani önceki yapılanların hakkını da teslim ediyoruz, doğru şeylerdi, atılması gereken adımlar o dönemde atıldı, onlar çok ciddi anlamda bir ivme kazandırdı, AK PARTİ hükûmeti de geldikten sonra hem bunları uygulamaya devam etti. Zaman zaman buna ilişkin eleştiriler veya değerlendirmeler oluyor ama bunları sahiplenmekten ve devam ettirmekten hiç gocunmamak lazım. Ama bu dönemde birçok reformun yapıldığını da ve sizlerin katkısıyla, sizlerin Parlamentoda yaptığınız katkılarla bunları birlikte yaptığımızı da biliyorum. Yani kamu ihale reformu, enerji piyasası reformu, kamu mali yönetim ve kontrolü reformu, sosyal güvenlik reformu en kritik konulardan bir tanesi, mahalli idareler reformu, kamu yönetimi reformu, bu bağlamda yerel idarelerin yeniden yapılandırılması, merkezî idarenin yeniden yapılandırılması, yeni Sayıştay Kanunu yani 2011 yılında Sayıştay Kanunu'nun çıkarılmış olması gerçekten hem hesap verebilirliği artıran hem de kamu kaynaklarının etkin, verimli ve ekonomik kullanımına çok ciddi bir katkı verdi. Dolayısıyla, ilk defa bu kanundan sonra her bir kamu idaresi bazında raporlar üretilmeye başlandı. Bunlar daha önce üretilen raporlar değildi. Raporların içeriği eksik olabilir. Bu, Meclise doğrudan doğruya bağlı olarak çalışan Sayıştayın sorumluluğu. Sayıştay, Meclise hesap verme sorumluluğu çerçevesinde Meclis adına yaptığı denetimin hesabını da Meclise ve Komisyona mutlaka vermesi gerekir. Dolayısıyla burada Sayıştay raporları Sayıştay Kanunu'na uygun olarak hazırlanmakta, Plan ve Bütçe Komisyonuna gelmeden önce idarelerin cevapları alınmakta, nihai olarak alınan cevaplara ilişkin nihai kararı Sayıştay verip raporu sonuca bağlamakta ve Komisyona gönderilmektedir. Kendi bakanlığımla ilgili de bundan önceki yıllarda Sayıştay raporlarında yapılan eleştiriler oldu. Bir kısım eleştiri için ben Sayıştaya, özellikle ilgili arkadaşlara da çok teşekkür ediyorum, çok doğru eleştiriler bunlar. Bizim eksiklerimiz var. Özellikle kamu hesapları, taşınmazların kayda alınması, millî emlak işlemleriyle ilgili olarak muhasebe kayıtları ile millî emlak kayıtlarının örtüştürülmesi. Buralarda Sayıştayın tespit ettiği sistematik eksiklikler vardı, yanlışlar vardı. Ben yani Sayın Bakanımız ve biz hepimiz o dönemde bu raporlara sahip çıktık, Komisyona geldik, dedik ki: "Biz bu çalışmalardaki eksiklikleri gördük ve biz bunları süratle yerine getireceğiz ve nitekim, 2015 yılı başından itibaren genel bütçeli idareler için üretilmesi istenilen tüm raporları üretip Sayıştaya vermeye başlayacak hâle geldik. Dolayısıyla, Sayıştay raporları ve Sayıştay denetimi, gerçekten yönetimin kalitesini artıran, idareler üzerinde aslında -sadece Meclise değil bana göre- hükûmet organına da yol gösteren, tavsiyede bulunan, varsa açıklar onları ortaya koyan, sistematik riskleri ortaya koyan raporlar. Dolaylısıyla, bu raporlar aynı zamanda Hükûmetin de sahiplendiği raporlar ve bunlara hepimizin sahip çıkması lazım. İnşallah önümüzdeki dönemde Sayıştay denetiminin hem kalitesi hem kapsayıcılığı hem de derinliği daha da artar. Bu ülkede vatandaşın bir kuruş hakkını mutlaka ve mutlaka koruyacak bir mekanizmayı birlikte üretiriz. Onun özellikle ifade edeyim.

Dolayısıyla, Meclisin, Plan ve Bütçe Komisyonunun denetim yetkisinin Sayıştay raporları aracılığıyla yerine getirilmesinden biz de memnunuz. Esas bütçe görüşmeleri geldiğinde -Maliye Bakanlığı bütçesi gelecek- Sayıştay raporlarıyla ilgili ben konuşmamda mutlaka açıklamalarda bulunacağım, mutlaka sizin de eleştiri ve katkılarınız olacak. Mutlaka cevap veririz. Veremediğimiz yerde de yanlışımız varsa yanlışımızı da kabul eder düzeltiriz. Bundan gocunmamak lazım. Bu hepimiz için geçerli temel bir ilke.

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Bakanım. Toparlıyor muyuz?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yeni başlamıştım.

MUSA ÇAM (İzmir) - Bitmedi ki...

BAŞKAN - Ben yeni başladığınızı hissettim de o yüzden söylüyorum. Daha maddeler üzerinde uzun uzun konuşacağız.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - O zaman toparlayayım. Vekillerimiz bana çok sorular sordular. O zaman şöyle yapayım: Özellikle -hızlı bir şekilde bakıyorum- Mehmet Günal Vekilimiz "Yapısal reformları bir an önce Meclise getirin, bir an önce getirelim." şeklinde bir değerlendirmede bulundu. Çok teşekkür ediyorum. Hakikaten yeni dönemde, konuşmalardan anlıyorum ki, yapısal reform ihtiyacı ve bunların bir an önce yapılması aslında bütün partilerin ortak amacı. Bunu seçim beyannamelerinde de gördük, Hükûmet programında da gördük. İnşallah, en yakın zamanda... Sayın vekilimiz bahsetti, Kamu İhale Kanunu, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu, Vergi Usul Kanunu hazırlıklarımız hemen hemen tamam. Süratle onları Meclise getireceğiz, sizlerin eleştirileri ve katkıları çerçevesinde o yasaları süratle yerine getireceğiz.

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Bakan "reform"u gerçek anlamda reform diye söylüyorsunuz değil mi?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Gerçek anlamda reform yapmamız lazım.

MUSA ÇAM (İzmir) - Çünkü "reform" deyince bizim aklımıza tuzaklar geliyor. Tuzaklar olacak diye korku ve endişeyle karşılıyoruz.

BAŞKAN - Sayın Çam, içiniz ferah olsun, sıkıntı yok.

Buyurun.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, yok. Gerçekten bu ülkenin ihtiyacı olan reformları mutlaka getireceğiz.

HAMZA DAĞ (İzmir) - Tuzak olmayacak kadar uyanıksınız Musa Bey.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Özellikle bu savunma, güvenlik harcamaları konusunda Ahmet Yıldırım Vekilimizin değerlendirmeleri oldu.

Maliye Bakanları, genelde, doğaları gereği, bütçedeki konuşmalarda, bütçe konuşmalarında daha fazla maliye politikası içerisinde kalarak cevap verirler. Ben de ona özellikle dikkat edeceğim. Yani savunma, güvenlik harcamalarının bütçe içerisindeki payının azaldığını, 2002 yılından sonraki yıllarda bütçeden en fazla payı millî eğitim bütçesi -yani eğitim bütçesi bütün yıllarda 2004 diye hatırlıyorum- 2004 yılından bu yana millî eğitim bütçesi Türkiye Cumhuriyeti bütçelerinden en büyük payı alıyor. Millî savunma, güvenlik harcamaları bütçesinin bütçe içindeki payı azalıyor. Sağlık harcamalarının, sosyal harcamaların bütçe içerisindeki payı artıyor. Ama bu harcamalarla ilgili olarak yapılan değerlendirmeler konusunda birtakım değerlendirmeler tabii ki yapılabilir. Ama özgürlük, demokrasi, güvenlik, bu konulardaki temel yaklaşımlarımızı seçim beyannamemizde de Hükûmet programımızda da ortaya koyduk. Bu ülkenin her bir karış toprağında yaşayan her bir insanımızın özgürce yaşaması ve özgürce kendini ifade etmesi, düşüncelerini özgürce ifade etmesi hiçbirimizin asla taviz vereceği bir şey değil, ama aynı zamanda, bu ülkenin her bir karış toprağında hiçbir vatandaşımız illegal yapılardan gelen tehditlere karşı da korunaksız kalmamalı. Devlet de burada üzerine düşen görevi yapmalıdır diye düşünüyorum. Sizin de bu noktada bu tür yapılara karşı bir tavır koyma, ortak bir tavır geliştirme konusunda duyarlı olduğunuza da inanıyorum.

Sayın Böke konuşmasında çok güzel bir ifade kullandı "Bütçeler devletin vicdanıdır." şeklinde. Hakikaten, yürekten ben de katılıyorum. Yine kendi konuşmasında bütçeye bir teknik doküman olarak da bakılması gerektiğini söylediler ama bütçe kanunları doğası gereği karmaşık kanunlardır. Çünkü onlarca kamu idaresinin çok detaylı harca ve ödenek rakamlarını belirlersiniz. Aslında, bizim buradaki temel meselemiz -Aykut Erdoğdu Vekilimiz o konuya temas etti- analitik bütçe, program bütçe yaklaşımı. Bizim bütçemiz analitik bütçeye dayandığı için binlerce satır var, her bir satırda bir kamu kurumunun bir harcama kalemi var. Aslında bir bakımdan bu kadar detaylı bütçelerin olması nedeniyle kamu idarelerinin harcama inisiyatifini elinden alan bir bütçedir. Neden? Çünkü o kalem ne kadar detaylı olursa oradan bir başka yere para aktarmakta kamu idareleri o kadar kısıtlıdırlar. Biz 2000'li yılların başında özellikle bütçe disiplinini sağlamlaştırmak noktasında analitik bütçe sistemini benimsedik, bugüne kadar getirdik. Ama son birkaç yıldır benim de önem verdiğim bir konu, mutlaka ve mutlaka program bütçeye geçmemiz lazım. Geçmiş 1970'li yıllardaki program bütçe anlayışı değil, yeni program bütçe anlayışı. Açıkçası Kalkınma Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak bu konuda çalışmalarımız var, OECD, Dünya Bankasıyla müşterek hazırladığımız raporlar var. Bundan önceki öncelikli dönüşüm programlarına bu konuyla ilgili hedefler de koyduk. Dolayısıyla, program bütçeye geçtiğimiz zaman sayın vekilimizin ifade ettiği şekilde, bütçelerin kamu harcamaları bazında -hani demin söyledik cinsiyete dayalı bütçeleme, çevreye dayalı bütçeleme, duyarlı bütçeleme gibi- bu tür harcama kalemlerini daha program bazlı olarak görme imkânına da kavuşacağız.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Bakan, kanuni zorunluluk var ya hani...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Evet.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Onu dört rakamlı getirecek misiniz? Şu an üç rakamlı...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, şöyle: Bizim normalde 5018 sayılı Kanun, Bütçe Kanunu'nun ilk iki düzeyde gösterimini istiyor ama muhasebe kayıtlarımızı biz dört düzeyde tutuyoruz.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bize öyle gelmiyor.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Nasıl gelmiyor? Kesin hesapta mı...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Kars-Ardahan arasındaki yol çalışmasını göremediğimiz gibi etüt proje işlerini de göremiyoruz. Burada milletvekilleri onunla alakalı bilgi sahibi olursa onunla ilgili bir şeyler söyleyebilelim.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ama yatırım programı yayınlıyoruz. Yatırım programında görmeniz lazım.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - O başka, bütçe başka.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yo, yo, şöyle: Hani biz eğer bir de bunları görelim derseniz bizim bütçe kanununun kalınlığı o zaman 3 katı artar. Çünkü niye her bir projeyi ben ayrı bir tertip yaparsam o sıkıntı. Yani şeye inanıyorum, program bütçeyi bir an önce getirmemiz gerektiğine inanıyorum.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ama kanuni zorunluluk var o konuda...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, yok, kanuni zorunluluk... 5018'e göre, 5018 sayılı Kanun...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ek maddesi var ya demin okudum, isterseniz tekrar söyleyeyim, ek fıkra, madde 15 ek fıkra son cümle diyor ki: "Fonksiyonlar birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü düzeyde alt fonksiyonlara ayrılır.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, hayır, o analitik bütçe yapısının kendisiyle ilgili bütçe kanunuyla ilgili değil. Diyor ki 5018 sayılı Kanun...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Siz görüyorsunuz biz göremiyoruz ama.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, yok, şöyle...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bürokrasi görüyor biz göremiyoruz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Biz sizin görmenizi de sağlayalım, yani o olur.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Veya elektronik ortamda görelim.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Kamu muhasebatın sayfasında biz kaçıncı düzeyi yayınlıyoruz?

MALİYE BAKANLIĞI MUHASEBAT GENEL MÜDÜR VEKİLİ ERTAN ERÜZ - İkinci düzey raporlama Sayıştaya yapıyoruz ama dört düzeyde kayıtları tutuyoruz. Denetim...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, hayır, aylık raporları yayınlıyoruz, orada detaylı harcama..

Ben size onu izah edeyim, olur.

Şimdi, bu barışı destekleme operasyonlarıyla ilgili bir özel açıklama yapıldığı için onu yanlış anlamalara mahal vermemek için özel olarak söylemem gerekiyor.

Bizim, Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde Afganistan'da, Lübnan'da, Bosna'da, Aden'de tamamen uluslararası anlaşmalara uygun olarak yürütmüş olduğumuz operasyonlar var. Bunlar uluslararası şemsiye altında yapılıyor. En son Afganistan'da Kabil Havalimanı'ndaki yönetimi, biliyorsunuz, Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde Türkiye devraldı. Dolayısıyla, Türkiye'nin bu kapsamda yapacağı harcamalar arttı. Bizim 2016 geçici bütçe kanununda ödeneği serbest bırakma oranımızın yüksek olması, 2016 yılındaki harcama, ödenek rakamı normalde 194 milyon TL'den 504 milyon TL'ye çıktığı için bu havalimanındaki harcamalar nedeniyle mevcut rakamın oranını yüksek tutmak durumunda kaldık. Orada farklı bir konsept olmadığını özellikle söylememde fayda var.

Maddelerde de cevap verirken unuttuğum şeylere tekrar bakacağım, aralarda da cevap vermeye çalışırım zamanı etkin kullanmak için.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Kamu İhale Kanunu vardı.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Kamu İhale Kanunu'yla ilgili yeni bir kanun çalışması yaptık.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Yok, kaç kere değişti?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Kamu İhale Kanunu bugüne kadar 33 defa değişmiş.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Kaç defa?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - 33 defa değişmiş.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ben size 50 tane getiririm.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Nasıl?

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - 50 tane, ben size getireceğim.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, şöyle: Bir değişiklik birden fazla istisna düzenlemesini getirebilir. Ama şunu da söyleyeyim: Zaman içerisinde çeşitli istisnalar getirildi, artırıldı sayıları. Biz şu anda Bakanlık olarak yeni bir Kamu İhale Kanunu çalışmasını hemen hemen tamamladık gibi. Arkadaşlar geçen hafta bana sunum yaptılar. Biliyorsunuz, Avrupa Birliğinde sektörler ihale yasası var, bir de klasik ihale direktifi var. Biz her ikisini de kapsayacak yeni bir kamu ihale kanunu tasarısı hazırladık; Avrupa Birliği direktiflerine uyumu gözettik, mevcut istisnaları kaldıracak, gereksiz olanları, ihale usulleriyle zaten karşılanabilecek olanları da, istisnaları da daraltan bir yaklaşımla tasarıyı hazırladık. Zaten bizim eylem planı içerisinde de ilk altı ayda Meclise getireceğimiz temel yasalardan bir tanesi olacak. İnşallah, sizin de katkılarınızla, mevcut durumdaki gördüğümüz eksikliklere çare olacak, kamu ihalelerinde şeffaflığı, hesap verilebilirliği, ekonomikliği sağlayacak yeni bir ihale yasasını hep birlikte yaparız diye düşünüyorum.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakanım, hiçbir soruma cevap vermediniz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, onu şimdi... Sayın Başkan bana...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ben somut sorular sordum.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hangi soru?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Güvenlik harcamalarındaki artış rakamları.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Güvenlik harcamalarını size ifade ettim demin.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama yani rakam vermediniz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Verebilirim rakamı, orada hiçbir şeyim yok.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Yani çünkü afaki artışlar var. Diğer bir konu daha var.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hangisi?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Örtülü ödenekteki artış ve öngörülen...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şimdi, biliyorsunuz bu geçici bütçe kanunu olduğu için biz 2015 yılındaki bütün kurumların...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama bir trendi bilmek istiyoruz, o anlamda söylüyorum.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Onu, esas bütçe kanunu geldiği zaman açıklayacağım zaten.

Başkan bir şey var mıydı orada açıklamadığım?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Örtülü ödenek.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Onu, esas bütçe kanununu getirdiğimizde açıklayacağız.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Güvenlik harcamalarını söylemiyorsunuz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Söyledim, orada bir sorun yok. Bu gayet şeffaf. Yani bizim güvenlik harcamamız... Ona cevap veririm.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bir de HDP'ye olan hazine yardımı.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ha, onu söyleyeyim: Şimdi -teşekkür ederim onu hatırlattığınız için- biliyorsunuz, siyasal partilere yardım her yılın ocak ayında yapılmaktadır. Yardımın kapsamı, şartları da Siyasi Partiler Kanunu'nda belirlenmiştir. Dolayısıyla, 2015 yılı ocak ayında yapılacak parti yardımlarının kimlere yapılacağı kanuna göre 2011 Haziranında yapılan genel seçim sonuçlarına bağlıdır. Kanun onu öngörür. Dolayısıyla, 2015 Ocak ayında biz buna uygun olarak AK PARTİ, CHP ve Milliyetçi Hareket Partisine parti yardımı ödedik. Dolayısıyla, ocak ayının 10'unda bu ödeme yapıldıktan sonra yıl içerisinde yeni bir seçim yapılsa bile o yıla ilişkin olarak yeni bir parti yardımı yapılması mümkün değil.

Sizin yazınıza cevap verilmemiş olması, bence cevap verilebilir, orada bir sorun yok. Altmış gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava açma hakkınız var.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Açtık.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Zaten dava açtınız. Konu yargıya intikal etmiş durumda.

NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - 2011'de zaten bağımsız girmiştik.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Vekilim, şundan emin olabilirsiniz. Bu konudaki talebinizi değerlendirirken tamamen Siyasi Partiler Kanunu'nda çerçevesi çizilmiş hukuk normlarına uygun olarak bir değerlendirme yaptık. Herhangi bir şekilde bir siyasi mülahazanın arkasına sığınıp da bu parti yardımını yapmayalım gibi bir düşünceyi asla kabul etmem mümkün değil. Nitekim, 1 Kasım seçim sonuçları belli oldu. Gelecek ayın 10'unda bütün partilere, Halkların Demokratik Partisi de dâhil olmak üzere hiçbir siyasi ayrım, hiçbir siyasi mülahaza gözetmeksizin bu yardımı yapacağız ama 2015 yılındaki talebiniz bize göre, mevcut kanun hükümleri çerçevesinde mümkün gözükmüyor.

Teşekkür ediyorum.