| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/414) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 07 .01.2016 |
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim.
Değerli arkadaşlar, görüştüğünüz konu, görüştüğünüz kanun maddesi Anayasa'da düzenlenen bir kurumla ilgili olarak, anayasal bir kurumla ilgili olarak Anayasa Mahkemesinde daha önceden iptal edilen bir madde olmasaydı, Sayın Turhan'ın yaptığı açıklamalar değerlendirilebilirdi böyle bir kanunun görüşülmesi sırasında. Burada söz konusu olan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütçe hakkının gereği olarak denetim yetkisini kullandıracağı, aracılığıyla kullandığı Sayıştayın işlevinin yerine getirilmesiyle ilgili bir madde, olay bu. Bununla ilgili olarak 6085'te yapılan değişiklik Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş, orada da aynen bu düzenlemedeki ifadeler yer almış: Kamu payı yüzde 50'nin altında olan kuruluşlarda, iştiraklerde bu şirketlerin bağımsız denetim kuruluşları tarafından inceleneceği ve bu raporların da Sayıştay raporuna bağlanarak Meclisin bilgisine sunulacağı... Bu bilgisine sunulma olayının altını özellikle çizmek gerekiyor, bilgisine sunulmak. Anayasa Mahkemesinin bu konudaki kararı net. Bunu özel olarak okumak istiyorum çünkü bunun üstünde fazla tartışıldı ama hiç değilse bu, tutanaklara tam olarak geçsin. Anayasa Mahkemesinin iptal kararının en son paragrafı aynen şöyle: "6085 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde Sayıştayın denetimine tabi kurum ve kuruluşlar arasında sermayesinde kamu payı bulunan ve özel kanunlarla kurulmuş anonim ortaklıklar ile maddenin (a) bendinde sayılan idarelere bağlı veya bu idarelerin kurdukları veya doğrudan ve dolaylı olarak bunların ortak oldukları her çeşit idare, kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler de sayılmış olmasına rağmen -bunlar tek tek sayılmış Sayıştay tarafından denetlenecek diye- dava konusu ibarede alınan bu kuruluşların Sayıştay tarafından denetlenebilmesi için bunların sermayesindeki kamu payının yüzde 50'den fazla olması kuralına yer verilmiştir. Bu durum, Sayıştayın anılan kamu kaynaklarının kullanımına ilişkin denetim yetkisini ortadan kaldırmakta, dolayısıyla yasama organının yürütmenin bütçeyle ilgili işlemleri kanunlara uygun bir şekilde yürütüp yürütmediğini denetleme imkânını sınırlayarak demokratik devlet ilkesine zarar vermektedir. Açıklanan nedenlerle dava konusu ibareler Anayasa'nın 2'nci ve 160'ıncı maddelerine aykırıdır, iptali gerekir." Bizim burada şu anda yapmamız gereken bu iddia nedeniyle ortaya çıkan boşluğu doldurmak. Bu boşluğu doldururken Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu bu iptal gerekçesini kelimesi kelimesine karşılayacak bir düzenleme yapmanız gerekiyor. Daha doğrusu Anayasa'nın maddesi değişir, Sayıştayın denetimiyle ilgili olay tamamen farklı bir hâle getirilir, "Belki ki Meclisin böyle bir denetime bile ihtiyacı yoktur, herkesin ne hâli varsa görsün." de denilebilir, onlar ayrı ama Anayasa'nın bu maddesi, 160'ıncı maddesi burada durduğu sürece o maddede belirtilen denetim şekline tam olarak uyan, o gereksinmeyi karşılayan bir düzenleme yapmak zorundayız, bunun başka çaresi yok.
Bununla ilgili olarak yapılan düzenlemede Anayasa Mahkemesinde tartışılan çok açık bir olay var, Anayasa Mahkemesi bu denetim yani Meclisin bu denetimi "Sayıştay tarafından yapılır." derken kanunda "Sayıştay bu denetimi başka birilerine yaptırır yani taşeron kullanır." gibi bir hüküm yok, böyle bir şey yok. "Yani şunun yaptığını da kabul eder, bunun yaptığını da kabul eder." değil. "Meclis denetimini Sayıştay aracılığıyla yapar." diyor. Dolayısıyla arada herhangi bir şekilde görevlerini kendi dışındaki kurum ve kuruluşlara yaptırabilir şeklinde bir düzenleme de olmadığına göre Anayasa 160'ıncı maddede, demek ki bunları bizzat Sayıştayın yapması gerekiyor. Bütün bu gelişmeler çerçevesinde bu geri kalmış bir olay olarak görülebilir, buna bir itirazım olmaz, bununla ilgili olarak özellikle denetim yöntemlerinin, Sayıştayın kendi içerisinde geliştireceği denetim yöntemlerinin şu andaki gelişmelere uygun şekillerde yeniden düzenlenmesi de söz konusu olabilir, bu çalışmalar da yapılabilir, bunlar için özel gruplar da oluşturulabilir. Bunlar denetimlerini Sayıştay denetimiyle ilgili olarak Sayıştayın kendi içerisinde yapacağı düzenlemelerle belki de bağımsız denetim kuruluşlarına paralel hâle de getirilebilir, bu da olabilir. Ama burada Anayasa'nın 160'ıncı maddesi duruyor ise 6085 sayılı Kanun'un 4'ncü maddesini ona uygun olarak düzenlemek zorundayız, bu kadar çünkü bunu ona göre düzenlemediğiniz zaman Anayasa Mahkemesi bunu bir daha iptal edecektir, bir daha iptal edecektir, yüz kere gitse yüz kere de iptal edecektir, olay bundan ibaret. Onun için üzerinde "Böyle olsa daha iyi olur, şöyle olsa daha kötü olur, burası çok geri kalmıştır, şurası ileri gitmiştir." gibi şeylerin hepsi geçerlidir, doğrudur ama Anayasa'nın 160'ıncı maddesi vardır, bir de Anayasa Mahkemesinin kararı vardır. Bu karara uygun bir düzenleme yapmak zorundasınız, onun dışında herhangi bir şey yapamayız, olay bundan ibarettir. Bunun teknik tartışmalarını saatlerce de yapabilirsiniz ama sonuç olarak "Sayıştay tarafından yapılır." ifadesi olduğu sürece başkasına yaptırılamaz çünkü "yaptırılır" diye bir şey yok. Yok yani olmayınca yok, o nedenle de bunun, bu maddenin Anayasa Mahkemesinin kararına uygun bir şekilde yeniden yazılarak çıkartılması işte Anayasa'yla ilgili görüşmeler sırasında da bu konunun yeniden değerlendirilmesinin uygun olacağını düşünüyoruz ve teşekkür ediyoruz.