ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Benim söylediğim, Anayasa Mahkemesinin bu kararından sonra bizim burada yapmamız gereken, o kararın gereksinmelerine uygun bir düzenleme yapmak, bir boşluk yaratmamak. Siz burada, buradaki denetimi, yani yüzde 50'nin altındaki şirketlerdeki denetimi bağımsız denetim kuruluşlarına yaptırıp raporlarını da Meclise sundurma şeklinde Sayıştay aracılığıyla bir düzenleme yapmışsınız. Ben de onu diyorum.

İBRAHİM MUSTAFA TURHAN (İzmir) - Yok, öyle değil Sayın Bakanım. Sadece onları esas alarak Sayıştay raporunu hazırlayacak. Yani Sayıştayın elini ayağını tutamayız. Nasıl isterse yapar.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Denetleyemeyecek yani.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Dolaylı denetim, direkt denetim yok ki.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sonuç olarak bir envanter gelecek, ona göre kendisi yazacak.

İBRAHİM MUSTAFA TURHAN (İzmir) - Mehmet Ağabey, zaten öyle yapıyorlar, merak etme.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Yalnız, burada çok önemli bir boşluk yaratıyorsunuz. Genellikle Sayıştayın başka bir kuruluş aracılığıyla denetim yaptıracağına ilişkin herhangi bir şey yok Anayasa'da, çok net bir şekilde "Sayıştay tarafından yapılır." diyor. Devletin denetim işlevleri asli görevleri arasında sadece kamu görevlileri tarafından yapılıyor. Kamu görevlileri nedeniyle de sadece Sayıştay tarafından yapılıyor. Dolayısıyla da Sayıştayın öngörülen hizmetleri yapmakla görevli olduğu net olarak belirtilmişken bu görevleri kendi dışında bir kurum veya kuruluşa yaptırma yetkisi de olmuyor, olamıyor, karşılamıyor o nedenle Sayıştay şeyini. Söylemeye çalıştığımız bu. Yani buradaki tartışma, şu andaki Anayasa'nın 160'ıncı maddesine göre Sayıştay yetkisinin bu şekilde paylaşılmasının olanaksız olduğu.