| Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
| Konu | : | İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ülkemiz hakkında verdiği kararların icrasının izlenmesine ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 02 .06.2016 |
ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Sorularımın önemli ölçüde yanıtını aldım, kayda geçsin diye yineliyorum. Öğrendiğim bir şey de 2012 tarihli genelge oldu, terfilerle ilgili genelge oldu. Ben de tam bunu önerecektim yani yargıç arkadaşların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitmeleri, orada herhangi bir bilgi almaları falan, bunlar ne yazık ki yetmiyor yani esas olarak uygulamada, kararlarında bunları esas almaları gerekiyor. Ne kadar esas almışlar Anayasa 90 ışığında, ne gibi atıflarda bulunmuşlar? Bu, hukuk mahkemelerinden ceza mahkemelerine, hatta ticaret hukuku alanındaki mahkemelere kadar yaygın bir sorun olarak hep önümüzde durdu. Fakat, şimdi, şöyle bir kaygı duydum: AİHM, yine siz ifade ettiniz, sıkça uzayan yargılamadan ceza veriyor fakat kendisi de o kadar uzun yargılama yapıyor ki adaletin sağlanması konusunda sonuç alamıyorsunuz. Yani, uzayan adalet zaten adalet getirmez, genel ilke budur. Bu arada, bu yargıç arkadaşların, örneğin kararı yönünden eleştiriye uğrayan arkadaşların, ihlali saptanan arkadaşların emekli olmuş olmaları bile gündeme gelebilir yani böyle bir problem var. Bu nedenle, galiba daha çok yapılması gereken... Ben şuna da çok vâkıfım: Yıllardır insan hakları eğitimi yapılıyor, jandarma da yapıyor, polis de yapıyor, yargı kesimi de yapıyor, sizler zaten anlattınız fakat bunları sadece öğrenmiş olmak yetmiyor yani eğitim pratiğe yansımıyor. Bu sebeple, bu ihlali yaratan bütün alanlarda belki sizin ve bizim birlikte önereceğimiz yeni bir yöntemi önermek gerekiyor. Evet, farkındalık yaratmak ama o farkındalığı içselleştirmek ve yaşama, çalıştığımız alanlara uygulamak.
Beni bağışlayın, bir şey dikkatimi çektiği için söylemek isterim. Biraz önce müsteşar arkadaşımız şöyle bir cümle kullandı, "Hiçbir özgürlük, güvenliğe tercih edilemez." dedi ama sanırım yaşama hakkı diye bir şey var yani güvenliğin de üstünde. Hani, bizim güvenliğimiz de yaşama hakkı. Bu böyle, biz pratiğimizde de -bağışlayın yani bağışlanmak dileğiyle söylüyorum, gerçekten önce insanı koruyoruz, o insanın haklarını koruyoruz ve çok önemli bir görev yapıyor kurumumuz, biliyorum bunu. Burada bu hassasiyeti daha çok, geçen Mecliste de söylemiştim.
BAŞKAN - Öyle mi dedi? Ben tersini anladım ama.
FATMA BENLİ (İstanbul) - Ben de öyle anladım.
ADALET BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI SELAHADDİN MENTEŞ - Yani, şöyle, özgürlük, daha doğrusu... Soru bağlamındaydı, kusura bakmayın. Ben de size katılıyorum o anlamda. Yani, güvenlik mantığıyla özgürlükleri kısıtlamayalım, o kapsamdaydı yani.
BAŞKAN - Hayır, siz orijinal olarak ne söylediniz?
ADALET BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI SELAHADDİN MENTEŞ - Tam hatırlamıyorum ne dediğimi ama...
BAŞKAN - Siz orijinal olarak benim hatırladığım kadarıyla "Hiçbir özgürlük, güvenlikle kısıtlanamaz." dediniz.
ADALET BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI SELAHADDİN MENTEŞ - Evet, evet.
ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Hayır aynen "Hiçbir özgürlük, güvenliğe tercih edilemez." dediler de o yüzden...
BAŞKAN - Tutanakları getirteceğim.
FATMA BENLİ (İstanbul) - Ben de tersini anladım, öyle yazdım.
RUHİ ERSOY (Osmaniye) - Doğru yani ben kısmen katılıyorum arkadaşa.
BAŞKAN - Ayrı konu.
RUHİ ERSOY (Osmaniye) - Güvenlik-özgürlük ilişkisinde güvenliğin olmadığı yerde neyin özgürlüğü olacak? Güvenlik zaten özgür olmak ve yaşam hakkını korumak için.
BAŞKAN - Eyvallah ama söylediği oydu yani.
ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Hayır, ben bir kasıt olmadığına inanıyorum ama sadece bir dikkat çekmek istedim. Ben de yanlış anlamışsam özür dilerim, bu sorun değil.
Geçen Mecliste de de ifade ettim. Bizim insan hakları konusundaki hassasiyetimizin temel nedeni kendi ülkemizin, kendi yargıçlarımızın, kendi polisimizin uygulamalarında ve kararlarında doğru davranmış olmaları yani bizim yüzümüzün başka uluslar arasında aşağıda olmaması, eğilmemesi, asıl problem bu. Hassasiyetimiz de bu nedenle. Yoksa, bir şey gibi görmüyoruz, hani uluslararası belgelerde bağıtlanmış olan temel hak ve özgürlükleri birimizin üzerinde bir emir alanı gibi görmüyoruz. Ama, hayatın içinde uygulanacak ve hepimizin hayatını da güzelleştirecek noktalar diye görüyoruz.
Ben teşekkür ederim. Sorularımın çoğunun yanıtını aldım açıklamalarınızdan, sağ olun.
Pardon bir şey daha soracaktım, affedersiniz, eksik kalmasın lütfen. Siz yine söz ettiniz ama yargılanmanın yenilenmesi konusundaki uygulama nasıl? Yani, sanki o konuya ilişkin çok fazla uygulama yokmuş gibi. Onu araştırabiliyor musunuz? Tabii, icrayla ilgili bir başlığınız vardı "Yargı Kararlarının İcrası" diye. Tazminata mı gidiyor daha çok, yoksa yargılanmanın yenilenmesiyle yeniden hukuka uygun kararların oluşması mı gündeme geliyor? Bilginiz varsa tabii.
ADALET BAKANLIĞI İNSAN HAKLARI DAİRE BAŞKANI HACI ALİ AÇIKGÜL - Şöyle: Bunun ikisi de icra kapsamında farklı argümanlar. Hem tazminatın ödenmesini, AİHM tarafından hükmedilen tazminatın ödenmesi de bir zorunluluk, diğer taraftan da kişi mahkûm edildi diyelim, yargılamanın yenilenmesini talep etme hakkı sağlanması gerekiyor. Zaten bizim mevzuatımız buna elveriyor. Fakat malumunuz, bu, kişiye bağlı, zorunlu değil.
ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Mağdurlar gidiyor mu o yola?
ADALET BAKANLIĞI İNSAN HAKLARI DAİRE BAŞKANI HACI ALİ AÇIKGÜL - Mağdurun gitmesi gerekiyor. Biz, tabii, genel anlamda, bütün ihlaller anlamında değil de Bakanlar Komitesine sunduğumuz eylem raporları veya eylem planları bağlamında yazıyoruz ve bunlarda yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurup başvurmadığını da açıklamamız gerekiyor. Zaten orada bekliyor ve çoğunlukla başvurulmadığını görüyoruz, tarafların çoğunlukla... Çok istisna olarak başvurulduğunu görüyoruz ve başvurular yapıldığı zaman da mahkemenin gerekli değerlendirmeyi yaptığını görüyoruz.
ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Kamu spotlarında diğer birtakım haklarla ilgili çok fazla sunumlar var ama temel insan hakları konusunda bu tür bir görsel çalışma da düşünüyor musunuz acaba? Çünkü basın yoluyla, televizyon, görsel medya yoluyla halka birtakım haklarını anlatmak, küçük, kısa yayınlar yapmak iyi olmaz mı?
ADALET BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI SELAHADDİN MENTEŞ - Bizim, biraz daha çok Strateji Daire Başkanlığımız çalışıyor yani mutlaka çalışmalar da var. Olmazsa biz not alalım, yani eksiğimiz varsa çalışalım Sayın Vekilim.
ŞENAL SARIHAN (Ankara) - İyi olabilir herhâlde, değil mi?
ADALET BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI SELAHADDİN MENTEŞ - İyi de olur tabii, doğru. Yani İnsan Hakları Daire Başkanlığımızdan ziyade Bakanlığımızın diğer birimleri...
ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Anladım.