MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Başkan, şimdi, baktığınızda, bir defa çok uzun bir metin, anlamakta gerçekten çok büyük bir zorluk ve güçlük çektik. Bunu kaleme alan arkadaşların daha kısa, daha öz bir şekilde, daha anlaşılabilir bir şekilde kaleme alması gerekiyordu. Neredeyse 1,5 sayfaya yakın bir metin.

Şimdi, Sayın Bakanın da söylediği gibi, düzenlemesine baktığımızda son derece masum bir talep, son derece masum bir talep. Yani şu anda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinden faydalanan, oradan katkı alan kimi kişilerin herhangi bir iş yerinde iş bulduğu takdirde onun sosyal güvenlik primlerini de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinden ödenecek.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Nöbet değişimi.

MUSA ÇAM (İzmir) - Vallahi biz iki bakana ancak hitap edebiliriz, yani isterseniz, ikramda sorun yok siz de kalabilirsiniz Sayın Bakan.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Efendim teşekkür ederiz.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Biz teşekkür ederiz.

MUSA ÇAM (İzmir) - Biz teşekkür ederiz. Meraları ve İstanbul'u koruyun. İstanbul, İstanbul olalı böyle zulüm görmedi bak ben size söyleyeyim Sayın Bakan.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, teşekkür ederiz.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Merak etme Musa Kardeşim. Her şey sizin hassasiyetiniz, bizim de hassasiyetimiz, dolayısıyla yapacağımız her işte vatandaş ne istifade edecek bunu her zaman ön planda tuttuk, bundan sonra da öyle yapmaya devam edeceğiz.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - İnşallah Kanal İstanbul'u yapmayacaksınız.

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Herkese hayırlı akşamlar Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Sayın Maliye Bakanımıza hoş geldiniz diyoruz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hoş bulduk.

BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...

MUSA ÇAM (İzmir) - Bir dakika, bitmedi.

BAŞKAN - Pardon, Sayın Çam buyurun.

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Bakan, hoş geldiniz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hoş bulduk.

MUSA ÇAM (İzmir) - 12'nci maddeyi görüşüyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının koruması altında olan veyahut da oradan belli bir ücret alan kimi insanların herhangi bir yerde iş bulduğu takdirde sosyal güvenlik primlerinin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinden karşılanmasıyla ilgili bir düzenleme. Baktığımızda son derece makul, son derece doğru bir düzenleme. Yani yeni istihdam alanlarından faydalanmak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinden faydalanan insanların bir iş bulması, çalışması, üretimde bulunması, üretime katkıda bulunması, aktif hâle gelmesi son derece sevindirici ve güzel bir şey. Ama burada şöyle bir tehlike var: Yani Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından faydalanan ama çalışma koşullarında olan bir insan düşünün. Peki, çalışma koşullarını taşıyan insan bugüne kadar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinden nasıl faydalanmış? Biz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinden faydalanan insanların engelli, özürlü, yani çalışamayacak koşullar, muhtaç insanlar olarak düşünürüz ve öyle görürüz yani.

Şimdi, bu düzenlemeyle belli ki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bütçesinden onlarca, yüzlerce, binlerce, belki yüzbinlerce, belki milyonlarca insan çalışır durumda olmasına rağmen çalışmamış ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinden belli bir ücret almış. Bu, çok tehlikeli, çok vahimdir ve bunun suistimal edildiğini düşünüyoruz, kimi insanların korunduğunu ve kollandığını düşünüyoruz. Bu çok tehlikeli bir şey bir defa, bunların mutlaka gözaltına alınması ve mercek altına alınması, incelenmesi ve irdelenmesi gerekiyor.

İkinci konu, Maliye Bakanısınız. Tabii ki işverenler üzerinde bulunan kimi yüklerin hafifletilmesi, kaldırılması, orantılı olarak düşürülmesi, çalışma hayatına katkı vermeleri için teşvik edilmelerini son derece olumlu buluyorum. Ama bunu bir alışkanlık hâline getirerek işverenlerin sürekli ödemesi gereken sosyal güvenlik primlerinin devlet bütçesinden karşılanması, toplanan vergiler üzerinden ödenmesini bir alışkanlık, bir kural hâline getirerek bu şekilde sürekli kullanması bir yol olur. O zaman dürüst ve namuslu reel sektör çalıştırdığı her bir işçinin hem vergisini hem sosyal güvenlik primini veren kimi işverenler açısından bu bir çifte standart olur ki bundan sonra artık hiçbir işveren kolay kolay hem vergisini hem de sosyal güvenlik primini ödemez ve bunu devletin sırtına yüklemeye kalkar ki bu son derece tehlikelidir ve bir yanlışlığı da beraberinde getirir.

O nedenle, son derece masum gibi gözüken bu düzenleme, işverenlerin ödemesi gereken sosyal güvenlik primlerinin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bütçesinden karşılanmasını getiriyor ki, demin söylediğim gibi iki yönüyle, hem ihtiyaç sahibi olmayan insanların Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinden faydalandığını hem de kimi vergilerin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinden karşılanması nedeniyle işverenlerin ödemesi gereken yükün devlete yüklenmesini beraberinde getiriyor ki son derece tehlikelidir, bunu bir kez daha dikkatlerinize sunmayı bir görev bildim.

Teşekkür ediyorum.